Nankör Kim Acaba?
Çayırova’dan bir metal işçisi
Her gün duyduğumuz “kriz var” sözü nedeniyle fabrikadaki işçi arkadaşlarımda korku ve tedirginlik hali var. “İşten atılmayız inşallah”, “patronumuzun başına bir şey gelmez inşallah”, “bu dönemde çok fazla bir şeyler istemeyelim” diye konuşmalar başladı.
Bu sözlere inansaydım az daha iş kazası yaşamama neden olacak bir durumu düzeltemezdim. Şöyle oldu: Çalıştığım makineden etrafa hidrolik yağ akmaya başladı. Bu durum uzun süre devam etti, uyarmama rağmen kimse ilgilenmedi. Ben sendika temsilcisi ve iş güvenliği uzmanına şunu söyledim, “eğer burada günün birinde ayağım kayıp da düşersem, sizin hakkınızda şikâyette bulunacağım.” Dikkat ettim önceleri beni bir şekilde oyalayarak, hallederiz diyen aynı kişiler durumu ciddiye alıp bir hafta içinde bu sorunu çözdüler.
Makinenin yağ sorunu çözüldükten sonra üretim şefi yanımda bitiverdi. “Bak her şey yapılıyor, zamanla her şey yoluna giriyor. Ama bazı nankör ve şerefsiz insanlar yüzünden ortalık karışıyor.” Ben bu sözlerine sinirlendim ve “eminim bu lafları bana söylemiyorsundur” dedim. Üretim şefi, “kim üzerine alınırsa alınsın” deyince ben de “zaten bu hakaretlerini kimse üzerine alınmıyor, hepimiz kimin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz, ben bu konunun üzerinde durmasaydım bu sorun bir arkadaşımızın ayağı kayıp düşene kadar devam ederdi” dedim. Bu cevabı alan üretim şefi çekti gitti, işçi arkadaşlar da makinelerinin başına döndüler.
Fabrikalarda işçiyi ezenler hakkını arayan işçileri nankör olarak damgalıyor. Fakat önemli olan krizde dahi biz işçilerin haklarımız için direnmeye devam etmemizdir. En büyük nankörün işçilerin emeğini sömürenler olduğunu bizler çok iyi biliyoruz.
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...