Yunanistan’da Çocuklar Terk Ediliyor, İntiharlar Artıyor
Kapitalist ekonomik kriz insanların hayatını derinden sarsıyor. Yunanistan’da işsizlik oranı %18’e yükseldi. 25-40 yaş arasındaki işsizlik ise %42 oranında. Sadece Atina’da yaşayan evsizlerin sayısı 20 bini aşmış durumda. İnsanlar açlıkla boğuşuyor, aileler parçalanıyor. Çocuklarını besleyemeyen ana babalar onları terk etmek zorunda kalıyor.
Dimitris ve Christina Gasparinatos, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığı için 3 erkek ve bir kız çocuğunu devlet yurtlarına terk etmek zorunda kaldı. Gasparinatos ailesi 960 avro ücret ve her iki ayda bir ödenen 460 avro sosyal yardım parasıyla geçinebilmek için yoğun çaba sarf ediyor. Bakkala, fırına, kasaba ve ev sahibine ödeyemedikleri borçları her geçen gün artıyor. Artan hayat pahalılığı ve her geçen gün değeri düşen ücretleriyle çocuklarına bakamayan aile onlardan vazgeçmek zorunda kaldı.
Bu acı kararı veren Gasparinatos ailesi Guardian gazetesine yaptığı açıklamada, “Kriz bizi öldürdü. 2 avroluk ekmek parasını bulamadığımız için utanıyoruz. Ailemizin parçalanmasını istemedik fakat 4 çocuğumuzu yetiştirme yurduna verirsek, en azından onların iki ya da üç yıl boyunca rahat edebileceklerini düşündük” dediler.
Gasparinatos ailesi gibi birçok aile bu acı kararı almak zorunda kaldı. Artan yoksulluk sonucunda 500 aile çocuklarını yardım kuruluşlarına bırakmak için başvuru yaptı. Çocuklar, emekleyen bebekler ve hatta yeni doğmuş bebekler terk ediliyor. Bebekler kimi zaman hastane kapısına, çocuk yurtlarına ve hatta çöp bidonlarına bırakılıyor. Bir çocuk yuvasının önüne çocuğunu terk eden annenin notunda şunlar yazıyor: “Anna’yı, bebeğimi almak için geri dönmeyeceğim. Hiç param yok. Onu besleyemem, ona bakamam. Üzgünüm. Annesi.”
İntihar oranları da arttı
Yunan Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklamaya göre intihar oranları %40 artış gösterdi. Kriz öncesinde Avrupa Birliği’nde en düşük intihar oranına sahip olan Yunanistan’da bu oran ikiye katlandı. Ortadoks inancına göre intihar edenlerin cenaze törenleri yapılmıyor. İnsanlar da intiharlarına kaza süsü vermeye çalışıyorlar. Bunun için de trafik kazaları artış gösterdi. İntihar etme girişimleri de her geçen gün yükseliyor.
Sivil bir kuruluş olan ve intihar etme girişiminde bulunanları vazgeçirmek için psikolojik yardım veren Klimika çağrı merkezi, ekonomik kriz öncesinde günde 10 çağrı alırken şimdi günde yüzden fazla çağrı alıyor. Alkol, uyuşturucu, ilaç bağımlılığı ve psikolojik sorunlarda artış yaşanıyor.
Kapitalist krizin maliyetini Yunanistan işçi sınıfı ve yoksulları hayatlarının mahvolmasıyla ödüyor. Her geçen gün hayat pahalılığının artmasıyla insanlar daha fazla yoksullaşıyor ve çözümsüzlüğe düşüyor. Birçoğu intihar ediyor, deliriyor ya da çocuklarından vazgeçiyor. Bir ana çocuğundan nasıl vazgeçmek zorunda kalabilir? İnsan hayatını hiçe sayan, yaşarken öldüren ve diri diri toprağa gömen kapitalist sistemi yeryüzünden silmediğimiz sürece emekçilere rahat yok!
Son Eklenenler
- Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Tuzla Kimyacılar Sanayi Sitesindeki MKB Rondo grevini ziyaret ettik. Duymayan işçi kardeşlerimize MKB Rondo grevini duyurmak, grev yerine dayanışmaya davet etmek için bu mektubu yazmak istedik. Grevci işçiler bizi...
- 6 Eylül 2014’te İstanbul Mecidiyeköy’de Torunlar Center inşaatında meydana gelen işçi katliamının üzerinden tam 10 yıl geçti. Asansörün otuz ikinci kattan yere çakılması sonucu 10 işçi feci şekilde can vermişti. İşçiler asansörün bozuk olduğunu...
- İktidarın her türlü desteğini arkasına almanın rahatlığı ve pervasızlığı içindeki sermaye sınıfı insanların üzerine ateş açarak katledecek kadar gemi azıya almış durumda. Bugün doğasını savunduğu için Reşit Kibar’ı katleden, İliç’te işçileri toprak...
- İstatistikler, rakamlar, raporlar Türkiye tarihinin en büyük yoksullaşma dalgasının yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmayı iliklerinde hisseden, hayat pahalılığı, geçim derdi altında ezilen işçi ve emekçiler düze çıkmayı, sorunlarının çözülmesini...
- İşten atma saldırısına, sendika düşmanlığına, kötü çalışma koşullarına, düşük ücretlere karşı Bağımsız Maden-iş Sendikası öncülüğünde direnen Fernas Madencilik işçileri, 4 Eylülde maden önünde aileleriyle birlikte kitlesel bir eylem gerçekleştirdi....
- İsrail devletinin 7 Ekimden bu yana Filistin halkına yönelik sürdürdüğü katliam dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler tarafından protesto ediliyor, meydanlarda barış talebi yankılanıyor. İşçi ve emekçiler İsrail devletine, savaşı körükleyen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, ben de ustalarımızın söylediklerini yani umutlu olmak ve umut tohumları ekmek gerektiğini her daim aklımda tutarım. Bu mektupta sizlerle paylaşacağım hikâye şimdi 23 yaşında olan 2 çocuk annesi genç bir kadının hikâyesi. Bu...
- Fabrikadaki işçi arkadaşlarımızla kimi zaman dışarıda bir araya gelip sohbet ediyoruz. Birlikte bir iş yapmak, buluşmalar, geziler organize etmek bizleri keyiflendiriyor. Fabrikanın stresinden biraz uzaklaşıp birlikte bir şeyler yapmak bizlere iyi...
- Merhaba dostlar. Ben daha önce Mersin Liman işçisiydim. Limanda çalıştığım dönemde zor koşullarda çalışıp haksızlığa uğrayan işçiler olarak bir araya geldik ve sendikalı olduk. Evet, haksızlığa karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalı olduk ama...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye’de onlarca kentte yapılan eylemlerde İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırım ve emperyalist devletlerin İsrail’e verdiği destek protesto edildi. Yapılan açıklamalarda emperyalist savaşın alevlerinin...
- Bugün 1 Eylül, bugün Dünya Barış Günü… Bugün sadece Türkiye’de veya yaşadığımız coğrafyada değil, dünyanın dört bucağında ezilenlerin yüreği barış özlemiyle atıyor. Emekçiler, ölümlerin son bulduğu, acı ve gözyaşının dindiği, yaraların sarıldığı bir...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçilerden altısı işten atıldı. Bunun üzerine işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların...
- Yıllarca çalışarak emeklilik primlerini ödedikleri halde emeklilik hakları gasp edilen EYT’li emekçiler, ancak örgütlenip mücadele ederek, meydanlara çıkarak haklarını geri alabildiler. Ne var ki bu sefer de emekli maaşlarının sefalet maaşı olması...