Faruk Çelik Metal Grevini Anlamakta Zorlanıyormuş!
Tuzla’dan bir İSG uzmanı

Haberciler, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’e Şanlıurfa’da Bursa’daki metal işçileri ile ilgili soru sordular. Bakan Çelik, cevabında metal işçilerinin mücadelesini anlamakta güçlük çektiğini ifade ediyor. Grevin zamanlamasının çok manidar olduğunu söylüyor. Neymiş efendim grev toplu sözleşme zamanı yapılırmış, hak arama ancak o zaman geçerli olurmuş, bu süreçte yapılması çok manidarmış!
Ey Faruk Efendi, siz değil misiniz metal işçilerinin grevini yasaklayan? Siz değil misiniz cam işçilerinin grevini yasaklayan? Siz değil misiniz hava işçilerinin grevini yasaklayan? Bugüne kadar birçok sektörde “milli güvenliği” bozduğu gerekçesiyle grevleri yasaklamadınız mı? Karşımıza geçmiş utanmadan işçilerin verdiği mücadeleyi anlamadığını söylüyorsun. Hem grevleri yasaklıyorsunuz, hem de utanmadan “toplu sözleşme görüşmelerinde grev yapılır” diyorsunuz.
Çalışma Bakanı’nın “anlamadıklarını” biz buradan ona anlatalım. İşçi sınıfı bugüne kadar patronların eliyle kurulmuş gangster sendika Türk Metal çetesinden çok çekmiştir. İşçilerin sırtına sülük gibi yapışmış olan bu çete, hiçbir zaman işçilerin haklarını savunmamıştır. Onlarla oturup işçileri nasıl daha fazla sömürebileceğinizin kararını sizler vermiyor musunuz? Metal işçileri artık bu çetenin kendilerine karşı bir sopa olarak kullanılmasına son vermek istiyorlar. Türk Metal çetesinden kurtulmak istiyorlar.
Sayın Bakan’ın “anlamadığı” bir şey daha var. Toplu sözleşmede işçilere çok komik zamlar verilmektedir. Sizlerin faturalara yapmış olduğunuz zamların karşısında bizlerin maaşı kuşa dönmektedir. Evimize ekmek götürmek için uzun saatler çalışmaya mahkûm edilmiş durumdayız. Metal işçileri bugün tüm bunlara dur demek için mücadele ediyor. Sizin bu mücadeleyi “anlamamanız” çok normaldir. Çünkü sizler patronlar sınıfının bir parçasısınız, oturduğunuz koltuklarda bizleri temsil etmiyorsunuz. Sizler patronların bizleri daha fazla sömürmesinin yolunu açıyorsunuz. Çalışma Bakanı olarak görev yaptığınız süre boyunca binlerce işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Sizin kılınız bile kıpırdatmadınız. Ölen işçi ailelerinin durumlarını anlamadınız ki, bugün metal işçilerinin yaptıklarını anlayabilesiniz. Metal işçilerinin vermiş olduğu mücadele size ve tüm patronlara verilen en iyi cevaptır. Çeliğe su veren işçiler bükmesini de bilirler.
Son Eklenenler
- Eskişehir Seyitgazi’de 23 Temmuz sabah saatlerinde çıkan orman yangınına müdahale etmeye çalışırken 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü alevlerin içinde kalarak hayatını kaybetti, 14 kişi de yaralandı. Türkiye haftalardır orman yangınlarıyla...
- Gün geçtikçe artan enflasyon, hayat pahalılığı, işsizlik çocukları da işçiliğe zorluyor. İSİG Meclisi verilerine göre 2025 yılının başından beri 24 çocuk işçi, iş cinayetleri sonucunda hayatını kaybetti.
- Akkuyu Nükleer Güç Santralinde taşeron şirkette çalışan Türk ve Rus işçiler son üç aydır ödenmeyen ücretlerinin ödenmesi için 23 Temmuzda iş bıraktı.
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.
- İşçi sınıfının uluslararası marşı Enternasyonal 137 yıldır her dilde söyleniyor, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin en güzel sembollerinden biri olmaya devam ediyor. Sınıfımızın mücadele geleneğinden doğan bu marşın nasıl ortaya...
- Sağlık Bakanlığı’nın son düzenlemeleriyle birlikte Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) büyük bir çöküşe sürükleniyor. Halk sağlığını korumakla görevli ASM’ler, sağlık hizmeti sunulan yerler olmaktan çıkarılıp, sağlık emekçilerini cezalandıran, halkı...
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.