Buradasınız
Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!

Paris’te tekstil işçiliği yapan Eugène Pottier, bundan 154 yıl önce bir şiir yazdı. Sömürünün, sınıfların, savaşların olmadığı bir dünya için mücadele eden Pottier’in yazdığı şiir, bir başka işçi olan Pierre De Geyter tarafından 18 yıl sonra bestelendi. “Uyan artık uykudan uyan, Uyan esirler dünyası!” dizeleriyle başlayan şiir 23 Temmuz 1888’de ilk kez marş olarak okundu ve Enternasyonal; o günden bugüne işçi sınıfının uluslararası marşı olarak kabul gördü. Hemen her dile çevrildi Enternasyonal ve büyük kitleler tarafından söylenegeldi. Fransızca, Türkçe ya da Japonca söyleniyor olsun, bilen herkesin kendi dilinde ama aynı coşkuyla eşlik ettiği bir marş olarak işçi sınıfının mücadele tarihindeki yerini aldı.
Sandık üreticisi bir zanaatkârın oğlu olarak dünyaya gelen Eugène Pottier, çocuk yaşta babasının yanında çırak olarak başladığı işçilik hayatını, kâğıt ve tekstil işçiliği yaparak sürdürdü. Bilinçli ve mücadeleci bir işçi olarak çeşitli grevler örgütledi, sendikalar kurdu, yazılar yazdı, devrimlere tanıklık etti. 1871 yılında Parisli işçiler kendilerini savaşa ve açlığa mahkûm eden egemenleri devirdiler ve Paris’in yönetimini ellerine aldılar. Bu ilk iktidar deneyiminin adı Paris Komünü olarak tarihe geçti ve Pottier Komün’ün yöneticilerinden biri olarak seçildi. Enternasyonal şiiri de o büyük günlerde yazıldı. Şiirinin bestelendiğine şahit olamadı Pottier ama 1887’de öldüğünde binlerce işçinin haykırdığı “Yaşasın Komün!” sloganlarıyla defnedildi.
Yıllarca dilden dile yayılan Enternasyonal şiiri 1888’e gelindiğinde Fransa’nın bir başka kenti olan Lille’de, Belçikalı bir tornacı ve sanayi işçisi olan Pierre De Geyter tarafından bestelendi. 23 Temmuz 1888’de ise Gazete Satıcıları Sendikasının bir etkinliğinde ilk kez bir işçi korosu tarafından söylendi. Daha sonra grevlerde, direnişlerde, mitinglerde, sendika toplantılarında işçilerin dilinden düşmez oldu Enternasyonal marşı; dilden dile aktarıldı, bir coğrafyadan diğerine yayıldı. Osmanlı topraklarındaki ilk 1 Mayıs’larda söylendi mesela, Üsküp’te 1909 ve Selanik’te 1911 yıllarında! 1917’de Rusya’da iktidarı eline alan işçiler de Enternasyonal’i söylüyordu; 1943’te Nazilerin soykırımına başkaldıran Yahudiler de! Bugün İsrail devletinin Filistin’deki zulmüne, Avrupa’da yükselen göçmen düşmanlığına karşı da dünya meydanlarından Enternasyonal marşı yükseliyor!
Yeryüzünde bugüne kadar bu denli yaygın, kuşaklar boyunca söylenegelmiş başka bir marş ya da ezgi yoktur. Enternasyonal’i bu kadar önemli kılan temsil ettiği sınıfın yani işçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğunu ve mücadelesinin de uluslararası olması gerektiğini haykırmasıdır. Tam da bu nedenle her dilde söyleniyor olmasıdır. Altında yatan fikirdir, içerdiği duygudur, gösterdiği hedeftir. Enternasyonal aynı zamanda işçi sınıfının çeşitli tarihlerde kurduğu uluslararası mücadele örgütlerinin adıdır. İşçi sınıfı, uluslararası mücadele birliğini ve dayanışmasını sağlayan bu örgütleri aracılığıyla sömürüye, adaletsizliğe, emperyalist savaşlara karşı durmuştur. Irk, renk, dil, din, cinsiyet farkı gözetmeden sömürünün, sınıfların, savaşların olmadığı bir dünya için birlikte mücadele etmiştir. Bizlere eşsiz bir miras, güçlü bir gelenek bırakmıştır. Sahip çıkmamız, güçlendirmemiz gereken bir gelenek!
Sermayenin uluslararası egemenliği anlamına gelen kapitalist sistemin efendileri bu geleneği bize unutturmaya farklı din, dil ve ulustan işçi ve emekçileri birbirine düşmanlaştırmaya çalışıyor, zulüm ve zorbalıktan medet umuyor. Çürümüş sistemlerinin ömrünü ancak bu şekilde uzatabileceklerini biliyorlar. Ama nafile! Zulümle abad olanın sonu berbad olur. Hiçbir dönemin sömürücüleri ve zorbaları saltanatlarını ilelebet sürdüremedi. Bugün kapitalizmin esareti altında bulunan insanlık kapitalizmden de kurtulacak, özgürlük dünyasının kapıları açılacaktır. İşte o an; savaşların, sömürünün, eziyetin geride kaldığı yeni bir milat olarak kabul edilecektir. İnsanlığa bu yolda ancak örgütlü işçi sınıfı önderlik edebilir, edecektir de! Dünya işçi sınıfı, o tarihsel eylemini gerçekleştirirken kapitalist sömürüye isyanın sesi olan Enternasyonal’i söyleyecektir. Farklı dillerde ama yüreklerinin derinliklerinden sıyrılıp gelen ortak bir duyguyla:
“Yıkalım bu köhne düzeni
Biz başka dünya isteriz
Bizi hiçe sayanlar bilsin
Bundan sonra her şey biziz.
Bu kavga en sonuncu
Kavgamızdır artık
Enternasyonal’le
Kurtulur insanlık!”
Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
Çatalca’ya Bir Ziyaretin Ardından
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- İşçi Sınıfının Unutulmaz Önderi Kemal Türkler
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Görkemli Eylemleriyle Madenciler
- Jack London: İşçi Sınıfının Kalbinden Bir Yazar
- Savaş ve Sömürü Kıskacında “Dünya Çocuk Hakları Günü”
- Netaş Grevi İlham Vermeye Devam Ediyor
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- Barış, İşçi Sınıfının Mücadelesiyle Gelecek!
- Srebrenitsa Katliamının 29. Yılında Emperyalist Savaş Gerçeğini Bir Kez Daha Hatırlamak
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Haziranda Ölümsüzleşenlere…
- Süleyman Hocamızla Arının Balı, İşçinin Bilinci
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- DİSK’e Giden Yol: Paşabahçe Grevi
- Kavel Destanı ve Grev Hakkı
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
- Şafaktan ve Ümitten Korkanlara İnat
- Maden-İş Geleneği, Singer Fabrika İşgali
- 1991 Madenci Yürüyüşü: Yerin Derinliklerinden Umudun Kararlı Adımlarına
Son Eklenenler
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.
- İşçi sınıfının uluslararası marşı Enternasyonal 137 yıldır her dilde söyleniyor, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin en güzel sembollerinden biri olmaya devam ediyor. Sınıfımızın mücadele geleneğinden doğan bu marşın nasıl ortaya...
- Sağlık Bakanlığı’nın son düzenlemeleriyle birlikte Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) büyük bir çöküşe sürükleniyor. Halk sağlığını korumakla görevli ASM’ler, sağlık hizmeti sunulan yerler olmaktan çıkarılıp, sağlık emekçilerini cezalandıran, halkı...
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...