Renault İşçileri İşbaşı Yaptı, Mücadele Devam Ediyor

Renault işçilerinin 12 gündür yürüttüğü fiili grev mücadelesi sona erdi. Bir önceki gün işverenle yapılan toplantı sonrasında direnişe devam kararı alan işçiler, dün fabrika önünde ne yapacaklarını tartıştılar. İşçiler, Renault yönetiminin önerdiği 9 maddelik öneriyi kabul ettiler. Anlaşma sağlandıktan sonra sabah vardiyası işbaşı yaptı. Öneri maddeleri şöyle:
“1-Kimse işten atılmayacak; 2- İşçiler aleyhine yapılan şikayetten vazgeçilecek; 3- Tüm çalışanların sendikal özgürlükleri tanınacak; 4- Son toplu iş sözleşmeleri ve çalışanların konuyla ilgili talepleri ile kıdem ve saat ücretleri dikkate alınarak bir ay içinde iyileştirme amacıyla analiz yapılacaktır. Düşük aylık ücret alanlara daha yüksek ve yüksek aylık ücret alanlara daha düşük prim olmak üzere ayrıştırılma yapılacaktır ve iç kategorizasyon sistemindeki geçişleri hızlandırma üzerine çalışılacaktır; 5- 4 no’lu madde kapsamında yapılacak iyileştirmelere mahsuben 1 hafta içerisinde tüm çalışanlara bin lira avans ödemesi yapılacak; 6- Her yılsonunda çalışanlara kalite iş güvenliği ve üretim adetleri hedeflerine bağlı olarak performans primi verilecek olup prim miktarı asgari net 600 TL olacaktır; 7- İşyerinde çalışan ancak mevcut toplu iş sözleşmesinde dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanan sendikasız işçilerin serbestçe sözcü seçmeleri halinde, yasal mevzuat çerçevesinde seçilen sözcüler, işçi-işveren arasındaki iletişimi sağlamak amacıyla muhatap kabul edilecekler ve mevcut sözcüler seçime kadar işçi-işveren arasındaki iletişimi sağlamak amacıyla muhatap olacaklardır; 8- Banka maaş ödemeleri promosyonu olarak çalışanlara net 480 TL prim ödenecek; 9- Oyak Renault süreç içerisinde yaşadığı zararla ilgili çalışanlardan hiçbir talepte bulunmayacak. Aynı şekilde çalışanlar da süreçle ilgili Oyak Renault’dan şikâyetçi olmayacak.”
Tofaş, Mako, Coşkunöz ve Ototrim’de olduğu gibi Renault’da da işçileri yeni bir süreç bekliyor. Bursalı metal işçileri, metal işçilerinin Türk Metal çetesine ve MESS’in dayatmalarına karşı ayağa kalkmasını sağlayacak bir mücadelenin önünü açtılar. Bugün Ford Otosan ve Türk Traktör gibi büyük fabrikalarda direniş devam ediyor. Arçelik ve Farba gibi önemli fabrikalarda ise mücadele ateşi yakılmış bulunuyor. Bursalı metal işçilerinin başlattığı mücadele, işçilerin nasıl büyük bir güç olduğunu ortaya koydu ve onlara güven verdi. Ayağa kalkan işçiler, 12 Eylül 1980 askeri faşist rejiminin işçi sınıfının başına musallat ettiği Türk Metal çetesine ağır bir darbe indirdiler. Bunun yanı sıra, hem Renault hem de Bursa’da mücadeleye girişen diğer fabrikalardaki işçiler taleplerinin bir bölümünü patronlara kabul ettirmeyi başardılar.
Türk Metal’in belinin kırılması ve onun işçi sınıfı içinde oynadığı uğursuz rolün son bulması açısından metal işçilerinin başlattığı mücadele çok önemlidir. Şimdi Renault işçilerinin kendi içlerindeki örgütlülüklerini güçlendirmeleri, Türk Metal çetesinin bir daha eski konumuna yükselmemesi ve fabrikadan tümüyle sökülüp atılması gerekiyor. Şurası da gerçek ki, Renault yönetiminin önerdiği maddeleri hayata geçirip geçirmeyeceği işçilerin örgütlülük düzeyine, mücadeleyi sürdürüp sürdürmeyeceklerine bağlıdır. Yani Tofaş ve diğer işyerlerinde olduğu gibi Renault’da da yeni ve zor bir süreç başlamaktadır.
İşyerimiz Taşınıyor mu?
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...