Buradasınız
Yağmur Olduk Haykırdık: Yaşasın İşçilerin Birliği!
Avcılar’dan bir işçi

Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor, umudumuz güçleniyor. Böyle bir günde nasıl heyecanlanmaz, sabırsızlanmaz bir emekçi, adeta bayram çocuğu gibi.
İktidar tarafından 19 Mart saldırısı ile başlayan baskılar, yasaklar, tutuklamalar, gözaltılar ve yaratılan korku iklimi gölgesinde karşıladık 1 Mayıs’ı. Durmadan yağan yağmur da cabasıydı. Ancak Kadıköy’ de 1 Mayıs meydanı işçisi, emekçisi, genci, kadını, erkeği ve çocukları ile doldu taştı. Sendikalı işçiler, öğrenciler, emek örgütleri, sinema emekçileri, hukukçular, dönüşüm işçileri ve elbette biz UİD-DER’li işçiler… Baskılara, yasaklara, zorbalıklara en gür sesimizle hayır dedik. Yolsuzluklara, savaşlara, sömürüye, kadın cinayetlerine, MESEM ve stajyerlik adı altında çocuk işçiliğe, iş cinayetlerine, düşük ücretlere, savaşlara harcanan bütçelere, ekonomik krizin faturasının işçilere ödetilmesine, antidemokratik uygulamalara hayır dedik. ‘Umut örgütlü mücadelede’ydi şiarımız! Yüzler, binler, on binler birbirimizin sesine ses olduk. Bir kere daha dayanışma ve birlik içinde mücadele etmenin değerini, nasıl bir gücü olduğunu görmüş olduk.
Aslında daha kitlesel, sendikaların ortak hareket ettiği, alan tartışmalarından uzak bir 1 Mayıs yaşamak dileğimiz ve mücadelemiz… Tıpkı 1976-1977 1 Mayıs’larında yüzbinlerce işçinin bir arada olduğu gibi… Onun da kendiliğinden olmadığının, uğruna nasıl bedeller ödendiğinin, mücadele ve emek harcandığının, inatla ilmek ilmek örerek o günlere gelindiğinin tarihsel bilincindeyiz. İstanbul ve diğer işçi kentlerinde geçmiş yıllara göre daha yoğun katılımın olması, sendikalı işçilerin ve gençlerin, öğrencilerin alanlara gelmesi çok değerli. Değişim isteğini, artık yeter diyen kitlelerin haykırışını göz ardı edemeyiz.
Ama mücadelemiz bir günden ibaret değil! Bu haklı duygularımızı sabırla, inatla örgütlü bir güce çevirmeli ve bunun mücadelesini vermeliyiz. Evet, kitlesel olarak sokağa çıkmak çok kıymetli ama en kıymetlisi, bunu örgütlü bir güce çevirmektir. Ayrışmalardan, kutuplaşmalardan uzak, sınıfsal taleplerimizle sokaklarda, meydanlarda, grevlerde ve okullarda olmalıyız. Bunun için de biz UİD-DER’li işçi ve gençlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Çalıştığımız işyerlerinde, sendikalarımızda, mahallelerimizde tüm sınıf kardeşlerimizi mücadeleye ortak etmeli, bu yolda beraber yürümeliyiz. Sabırla ve inatla taş üstüne taş koymalı, mücadelemizi örgütlü güce çevirmeliyiz.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
- Kalkedon’da Mayıs Yağmuru
- Yağmur Olduk Haykırdık: Yaşasın İşçilerin Birliği!
- İnançta Umutta Sınıfımızın Saflarında!
- UİD-DER ile Yürümek
- Umut Örgütlü Mücadelede: 1 Mayıs 2025 Kadıköy
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- Gençlik Mücadeleyle Büyüyor
- 1 Mayıs’ta Coşkuyla Dolduk
- “Umut Örgütlü Mücadelede”
- 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Safında UİD-DER’deydik!
- UİD-DER Saflarında Doğru Hedefe
- 1 Mayıs’a Ailece Katılmak
- Kadıköy 1 Mayıs’ında Yükselen Ses: “ARTIK YETER!”
- Her Şeye Rağmen Bu 1 Mayıs’ta da Alanları Doldurduk
- 1889’dan 2025’e, Bugünlerden Geleceğe 1 Mayıs
- Dünya İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Tek Yumruk: Kemer Sıkma Politikalarına, Baskılara, Emperyalist Savaşa Hayır!
- 1 Mayıs 2025: Türkiye’nin Dört Bir Yanında Değişim İsteği Yankılandı!
- UİD-DER’le 1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede!
- İstanbul’da On Binler 1 Mayıs’ta Alanlarda Buluştu
- Haydi, 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...