Patronlar “500 Milyon Dolar” Kaybetmiş!
Kartal’dan bir eğitim işçisi

Sırtlarından 35 yıllık Türk Metal belasını atma onurunu yaşayan metal işçileri, direnişleriyle otomotiv ihracatında 500 milyon dolarlık kayba neden olmuşlar. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi bir açıklamasında böyle söylemişti. Bakana sormak lazım, bu işçiler 35 yıldır neleri kaybetti, nelere maruz kaldı? İşçilerin üzerine kene gibi yapışıp onların kanını emen Türk Metal çetesinden ve patronlardan neler çekti? İşçinin sırtından kaç tane dolar milyarderi palazlandı?
Metal işçilerinin mücadelesinden sonra MESS metal işçilerine toplamda 5 bin liraya yakın ödeme yapacak. Mademki işçiye bu paralar verilebiliyormuş, soruyoruz Bakan efendiye, işçinin geriye dönük kaybının hesabı ne kadar, kim verecek bunları? İşçinin yıllar içinde ödenmemiş paralarına ne oldu? 500 milyon dolar kaybeden patronlar yıllardır işçiden kaç 500 milyon dolar çaldı?
Aslında bu 500 milyon dolar bir başka gerçeği daha ortaya koyuyor. İşçilerin taleplerinin karşılanmamasının sebebi istediklerinin maliyeti değildi. İşçilerin mücadeleleriyle kazandıkları, kaba bir hesapla, 500 milyon doların onda biri kadar. Metal patronları işçilerin taleplerini kabul etmek yerine 500 milyon dolar kaybetmeyi göze aldılar. Çünkü biliyorlardı ki mücadele eden işçilerin taleplerinin karşılanması, diğer işçilere de örnek olacaktı. Hakkını mücadele ile almasını öğrenen işçinin patronlara vereceği zarar 500 milyon dolardan daha büyük. İşte bu yüzden patronlar işçilerin taleplerini kabul etmek istemediler.
İşçilerin çalışma koşularını daha da kötüleştiren yasaların altına imza atan Bakanın telaş etmesinin sebebi, yıllardır susturdukları, sefalet ve ağır çalışma koşullarına mahkûm ettikleri ve bir böcek kadar değersiz gördükleri işçilerin uyanıyor olması. İşçiler haklarını arıyor ve seslerini işçi kardeşlerine duyuruyorlar. Sendikalı sendikasız birçok işyerinde işçiler metal işçilerinin rüzgârıyla patronların dayatmalarına karşı iş durdurdular. Patronları sözleşme masalarına oturttular. Bu işçinin gücüdür işte. Ancak patronların kafasına daha güçlü bir yumruk indirebilmenin yolu sınıf bilinçli örgütlü işçi olmaktan geçiyor. Yeter ki kendi gücümüze güvenelim.
“Nereden Bilebilirdik?”
İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/