Buradasınız
Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
Gebze’den bir işçi

2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan bir basın açıklamasının ardından bu imzaları Meclis’e ulaştırmışlardı. On binlerce işçinin protestosunu, taleplerini Meclise taşımışlardı. Çalışma Bakanlığı UİD-DER’e gönderdiği mektupta kıdem tazminatıyla ilgili bir düzenleme olmadığını ileri sürmüştü. Oysa aradan geçen zamanda kıdem tazminatına getirilen tavan sınırlaması nedeniyle kıdem tazminatı hakkı kuşa döndü, anlamsızlaştı.
İşçiler, emekçiler için en iyi politikaları hayata geçirdiklerini iddia eden siyasi iktidar, bu sürede ücretleri iyice düşürdü. İşçileri, emekçileri sefalete sürükledi. Hayat pahalılığı ve enflasyonu şaha kaldırdı. Kıdem tazminatı hakkımızı fiilen anlamsızlaştırdı. Tüm kaynakları sermaye sınıfına aktardı. İşçilerin, emekçilerin yanında olan, barış ve kardeşliği savunan Sırrı Abimizi tutukladı, hapse attı. Grevleri yasakladı, işçi direnişlerine saldırdı. Demokratik hakları ortadan kaldırdı.
Kıdem tazminatı kampanyamıza, işçiler olarak haklarımızı korumak için ortaya koyduğumuz çabaya destek veren Sırrı Abimizi 3 Mayısta sonsuzluğa uğurladık. Sırrı Abimiz bir siyasetçi ve sinemacı olarak, sosyalist bir insan olarak her zaman işçilerin yanındaydı. Yıllarını halkların kardeşliği mücadelesine vermiş, kendi deyişiyle “yüreği elinde” gezmiş bir insandı. UİD-DER’in sınıf mücadelesindeki yerini ve çalışmalarını takdir etmiş, kendisini sıra neferi olarak tarif etmiş ve “ne zaman bizden fayda geleceğine inandığınızda sadece talepte bulunmanız yeterli” demişti. İşte bu nedenle bizler Sırrı Abimizi kalbimizde ve mücadelemizde yaşatacağız. Onu işçi sınıfının gerçek dostlarından biri olarak şükranla anacağız. Sermaye sınıfının ve siyasi iktidarın saldırıları, ikiyüzlülüğü, yalanları, tuzakları karşısında işçi kardeşlerimize gerçekleri anlatmaya, örgütlenmeye devam edeceğiz.
Gecenin en karanlık anında
Başını göğe çevir, bak Süreyya’ya
Süreyya’da parlayan umutlar
Gençlerin gözbebeklerinde ışıldar.
Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
İnançta Umutta Sınıfımızın Saflarında!
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/