Buradasınız
Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!

İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye gerçekliği pek çok kimselere göre tezat oluşturuyordu. Ancak uzun yıllar süren suskunluğun ardından gençlik yeniden sesini yükseltti, sorgulayan ve değişim isteyen yanını ortaya koydu. İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası yükselen toplumsal hareketlilikte ön plana çıkan, barikatlar aşan, boykotlar örgütleyen genç kuşaklar, rejime ve onun uygulamalarına yönelik öfkeleriyle, talepleriyle, değişim istekleriyle yeni bir sayfa açtı.
Elbette gençliğin bugün sokağa taşan öfkesi ve değişim talebi birdenbire oluşmadı. Bu, yıllardır bastırılmış seslerin, biriken hayal kırıklıklarının, ağırlaşan gelecek kaygılarının sonucudur. Üniversite mezunu genç işsizliğinden düşük ücretlere ve yoksullaşmaya, MESEM’lerden liyakatsizliğe, özgürlük alanlarının daraltılmasından tüm bunların ve daha fazlasının yarattığı psikolojik yüklere… Bu ağır tablonun zaman içinde tepki doğurmaması düşünülemez. Biriken enerjinin günü geldiğinde açığa çıkacağını söyleyen fizik yasasını doğrularcasına gençliğin bağrında biriktirdiği öfkenin kısmen de olsa açığa çıkmasına tanıklık ediyoruz.
Emekçi gençlik değişim istiyor ve elbette haklı. Ancak unutmayalım ki değişimin bir çırpıda olmasını beklemek maalesef beyhudedir. İşçi Dayanışması’nın önceki sayısının başyazısında vurguladığı gibi “zorlu toplumsal sorunların kolay, basit, kestirme, hızlı çözümleri yoktur ve olamaz.” Harekete geçen, değişim isteyen genç kuşakların dinamizminin bilgiyle, tecrübeyle buluşmaya ihtiyacı var. Bu zorlu yolu tamamlamanın, hedefe varmanın en önemli aracına, yani bir kılavuza ihtiyaç var. Hiçbir zorlu yolculuk, bir kılavuz olmadan tamamlanamaz. Kılavuz, sadece yön göstermekle kalmaz; yolculuğun ne zaman hızlanacağını, ne zaman dinlenileceğini, hangi virajların tehlikeli olduğunu ve hangi rotaların hedefe götürdüğünü de gösterir.
İşçi sınıfının bir evladının, bir emekçi gencin önündeki kılavuzlardan birisi tarihtir. Tarih, yalnızca geçmişin kuru bir dökümü değildir; bugünü anlamanın, yarını kurmanın pusulasıdır. Mesela bugün Türkiye’deki rejimin kendi özgünlükleri olsa da tarihte benzerleri mevcuttur. Tarih bilinci olan bir emekçi genç, faşist rejimlerin tarihte nasıl devrildiğini bilir, bunu bilmekle de enerjisini, aklını, sözünü nerede ve nasıl kullanacağını da bilmiş olur. Ne içi boş hayal kırıntılarına tamah eder, ne de yüreğinde karamsarlığa yer verir. Tarih bilinci olan bir genç, mesela 1968’de Fransa’da, Türkiye’de gençliğin enerjisiyle işçi sınıfının üretimden gelen gücünün birleştiğini ve ortaya dünyayı yerinden oynatacak bir gücün çıktığını bilir. Dönemin üniversite ve lise öğrencileri grevleri ziyaret etmiş, işçilerin deneyimlerinden öğrenmişlerdi. Öğrenci gençliğin dinamizmi işçi hareketine enerji vermiş, işçi hareketinin yükselişi de gençliğe muazzam bir güç katmıştı. Emekçi gençlik bugün kendi yolunu çizerken işte bu deneyimlerden öğrenmeli; geçmiş kuşakların direnişlerinden, başarılarından veya hatalarından ders çıkarmalı, tarih bilincini kuşanmalıdır.
Tarihte gençliğin enerjisinin tek başına bir etki yaratmadığı, işçi sınıfının saflarında örgütlü olduğunda ise nasıl bir değiştirici güce dönüştüğü sayısız örnekle sabittir. Bireysel öfke, bireysel cesaret ya da eylem ne kadar haklı olursa olsun karşı karşıya olduğumuz sömürü sistemi ve Türkiye’deki rejim karşısında son derece sınırlı bir etkiye sahiptir. Örgütlülük, değişim arzusunu gerçek, somut ve kalıcı sonuçlara dönüştürebilmenin temel koşuludur. Diyelim ki uçsuz bucaksız bir denizin ortasında bir gemideyiz. Enerjik tayfalar olabilir, kazanlar harıl harıl çalışıyor olabilir ama yön tayin edilmemişse, fırtına geldiğinde o gemi alabora olur. Rotayı ve hızı tayin edecek; güverteciden makiniste, kamarottan yağcıya eşgüdümü sağlayacak bir kaptana ihtiyaç vardır.
Tarih boyunca gençlerin yükselen sesi çoğu zaman değişimin habercisi olmuştur, ancak hiçbir köklü değişim de kolayına gerçekleşmemiştir. Bugün hepimize düşen görev gençliğin ortaya çıkan dinamizmini tarihin birikimiyle ve sınıfımızın örgütlülüğüyle buluşturmak, sabırla ve bilinçle harmanlamaktır. Örgütlenmek; sadece birlikte olmak değil, birlikte düşünmek ve öğrenmek, birlikte mücadele etmek, birlikte değiştirmektir. Haklı taleplerimizin hayata geçmesi için salt istememiz yetmez, onları gerçekleştirecek gücü biriktirmek, hedefe varacak yolları yürümek gerekir. Örgütlenmemiz gerekir. Unutmayalım, yolumuz varsa yol arkadaşına, hedefimiz varsa da doğru kılavuza ihtiyacımız vardır.
- Everest’e Tırmanmak da Sınıfsal!
- Filler, Karıncalar ve Kıssadan Hisse
- “Bu Sene Hiç Kiraz Yediniz mi?”
- Aşçı ya da Doktor… Çocuklarımız Ezilmekten Nasıl Kurtulur?
- Söyleyecek Sözümüz, Verecek Hesapları Olmalı
- Gazze ve İnsanlığın Onur Mücadelesi
- Bizi Güçlü Kılan Birlik ve Dayanışmadır!
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Kölelerin İsyanı, Ücretli Kölelerin Gücü
- İşçi Dayanışması 208. Sayı Çıktı!
- Brecht ve İşçiler İçin Sanat
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- Çatalca’ya Bir Ziyaretin Ardından
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Kölelerin İsyanı, Ücretli Kölelerin Gücü
- Komşunun Evi Yanarken…
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Kim Bu Herkes?
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
Son Eklenenler
- 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, öğrencilerin okul ve kırtasiye masraflarının artması Türkiye’nin birçok ilinde tepkiyle karşılandı. 5 Eylül’de İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den İzmir’e birçok kentte Eğitim Sen öncülüğünde “...
- Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan 223 işçinin işlerine geri dönme, İzmir Karşıyaka Belediyesi işçilerinin ücretleri için mücadelesi devam ediyor.
- Sonbahar geldi. Ama hâlâ yıllık izne veya tatile çıkmayan arkadaşlarımız, komşularımız ve yakınlarımız var. “Tatile gideyim, şöyle bir kafamı dinleyip koca bir yılın yorgunluğunu atayım” diyebilen insan sayısı her geçen gün azalıyor. Asgari...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...