Anayasa Mahkemesi: Cam Grevinin Ertelenmesi Hak İhlali

AKP hükümeti, 20 Haziran 2014’te Şişecam’a bağlı işyerlerinde başlayan grevi ertelemiş, yani fiilen yasaklamıştı. Kararın hak ihlali olduğunu belirten Kristal-İş Sendikası Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. Bugün sonuçlanan davada, Anayasa Mahkemesi ekonomik gerekçelerle yapılan grev ertelemesinin hukuksuz olduğuna hükmetti. Mahkemenin bu kararı elbette emsal teşkil etmektedir; ancak şurası da kesin ki işçiler örgütlü olmadıkları ve mücadele etmedikleri sürece, tek başına bu gibi mahkeme kararları işçiler lehine sonuçlar yaratamazlar. İşçiler lehine olan yasaları ve kararları, yine hayata geçirecek olan işçilerin örgütlü ve kararlı mücadelesidir.
Kristal-İş, bugün yaptığı açıklamada dava sürecini ve mahkemenin sonuçlarını değerlendirdi. Aşağıda yayınlıyoruz.
“
Anayasa Mahkemesi sendikamızın yapmış olduğu başvuru üzerine tarihi bir karara imza atarak, Şişecam grevinin hükümet tarafından ertelemesinin hak ihlali olduğuna karar verdi. Anayasa Mahkemesi ekonomik gerekçelerle yapılan grev ertelemesinin hukuksuz olduğuna hükmetti. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun oy birliği ile verdiği karar bugünkü (12 Ağustos 2015) Resmi Gazete’de yayımlandı.
Bilindiği gibi Sendikamızın 20 Haziran 2014 tarihinde Şişecam’a bağlı işyerlerinde başlatmış olduğu grev, Bakanlar Kurulu tarafından “genel sağlığı ve milli güvenliği” bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle 60 gün süreyle ertelenmiş, fiilen yasaklanmıştı. Danıştay’a yürütmeyi durdurması için yaptığımız başvuru reddedilmiş ve 60 günlük yasal süre sonunda toplu iş sözleşmesini imzalamak durumunda bırakılmıştık.
Danıştay’a yaptığımız başvurunun yanı sıra, Türkiye sendikal hareketinde bir ilke imza atarak grev ertelemesi konusunda Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmıştık. Başvurumuzda 60 günlük erteleme süresinin hak düşürücü bir süre olduğunu ve bu nedenle Danıştay’ın bu süre içerisinde karar vermemesi durumunda iç hukuk yollarının tükeneceği gerekçesiyle, Danıştay’ın kararı beklenmeden hak ihlali kararı verilmesini talep etmiştik.
Anayasa Mahkemesi bugün (12.08.2015) Resmi Gazete’de yayınlanan kararı ile sendikamızın tüm taleplerini haklı buldu ve keyfi grev ertelemelerine dur dedi. Kararda ekonomik gerekçelerle grev ertelemesi yapılamayacağı vurgusu yapıldı.
Sendikamızın başvurusu sonucunda Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu bu karar Türkiye sendikal hareketinde yeni bir sayfa açarak, Bakanlar Kurulu’nun ekonomik gerekçelerle ve keyfi olarak grevleri ertelemesinin önüne geçmiş oldu.
Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar aynı zamanda Danıştay’ı da bağlayıcı olması sebebiyle, benzer bir yürütmeyi durdurma başvurusunda Danıştay’ın vermesi gereken karara da emsal oluşturmaktadır. Bu karar Danıştay’da halen devam eden Şişecam ve metal grevleri erteleme kararlarına ilişkin iptal davalarına da esas oluşturacaktır
Geç kalmış olmasına ve 2014 yılında ertelenen grev hakkımızın yeniden kullanımını sağlamamasına rağmen bu karar, Türkiye’de sendikal haklar açısından hayati öneme sahiptir. Anayasa Mahkemesi kararları hükümeti, idari makamları ve diğer yargı organlarını bağlayıcı niteliktedir. Bu nedenle bu karar sonrasında keyfi grev erteleme kararları söz konusu olamaz. Hükümet ve Danıştay Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karara uygun davranmak zorundadır.
Kristal-İş Sendikası olarak bu kararın grev hakkının kullanımına tekrar olanak sağlayan çok güçlü hukuksal bir dayanak olduğuna inanıyor ve Anayasa Mahkemesi’ne sendikal hak ve özgürlüklere ve özellikle grev hakkına güçlü bir dayanak sağlayan kararından dolayı teşekkür ediyoruz.
“Kara Liste” Nedir?
Son Eklenenler
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...