UİD-DER Bu Kez Kavakpınar’daydı

Başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde haksız ve emperyalist savaşlar devam ediyor. Bu savaşlarda işçiler ve emekçi yoksul kitleler hayatlarını kaybetmeye devam ediyorlar. Diğer yandan kapitalist sömürü düzeninde işçi sınıfı kitleleri ağır çalışma ve yaşam koşulları altında eziliyorlar. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak bu haksız savaşların ve kapitalist sömürünün son bulması, bu yolda işçi sınıfının, sorunları temelinde mücadeleye çekilmesi için mücadele yürütüyoruz. Bu kapsamda; iş saatlerinin kısaltılması, ücretlerin yükseltilmesi ve taşeron çalışmanın yasaklanması talebiyle Kavakpınar’da stant kurduk.
4 Ekimde Kavakpınar pazar girişinde kurduğumuz stantta metal, inşaat, tersane gibi sektörlerden işçilerle işyerlerinde yaşanan sorunlar ve işçilerin yaşamını yakından ilgilendiren siyasal gelişmeler üzerine sohbet ettik. Birçok işçi “Ücretler Yükseltilsin, İş Saatleri Düşürülsün” dövizini görünce, bu talebin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini sordu. Bu soru üzerine mücadele edilerek kazanılmış haklarımızı gasp etmeye ve unutturmaya çalışan patronlar sınıfının oyunlarını teşhir ettik. “Böyle bir şey nasıl olabilir?” diye soran işçi kardeşlerimize “kampanyamıza destek olmanız ve bu mücadeleyi birlikte büyütmemizle olacak” dedik.
Bir işçi, ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli mültecilerin durumuna ilişkin şöyle konuştu: “Bu insanlar yaşayabilmek için yerlerini yurtlarını bırakıp yeni bir yaşam umuduyla buralara geldiler. Burada iş bulabilenler çok kötü koşullarda çalışıyorlar. Onları bu durumda gördüğümüzde içimiz parçalanıyor. Bu soruna karşı ne yapabiliriz ki?” Bu savaşları durdurmanın, çalışma şartlarımızı düzeltmenin biz işçilerin bir araya gelip mücadele etmesiyle mümkün olacağını işçi kardeşlerimizle paylaştık.
Bugün savaşa bütçe ayıranlar, sıra asgari ücrete geldiğinde “bütçe yok” diyorlar. Bir yanda mülteci işçiler sosyal güvencesiz, asgari ücretin çok altında çalıştırılırken, ülkedeki 7 milyon “yerli” işçi de asgari ücretle ay sonunu getirmeye çalışıyor. 12-14 saat çalışmamıza rağmen çok kötü koşullarda yaşıyoruz. Oysa tüm zenginliği üreten biz işçileriz. Ürettiklerimizden yararlanabilmek ve daha iyi koşullarda yaşamak için tüm emekçi kardeşlerimizi her alanda mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...