Yine Aç Kaldık!
Kıraç’tan bir işçi
İşyerinde, yaptığımız iş gereği yoğun bir iş temposu içerisinde çalışıyor, bazen saatlerin ne çabuk geçtiğini unutuyoruz. Zaten öğle molası dışında bir molamız da olmadığı için iyice işe odaklanmak zorunda kalıyoruz. Geçen bir işçinin hayıflanması dikkatimi çekti, “of yine aç kaldık” dedi. Ben de “hayırdır öğle yemeklerini beğenmedin mi?” dedim, “yok, akşam mesai yokmuş” dedi.
Oradan başka bir işçi atıldı söze ve “boşan da semerini ye, 2 aydır evinin yolunu unuttun, bari bir gün de mesai olmasın” dedi. Fazla mesai isteyen işçi dert yanmaya başladı, bankaya borçlu olduğunu, bir türlü iki yakasının bir araya gelmediğini, maaşını aldığı gibi elinden uçup gittiğini, fazla mesailer de olmasa tamamen biteceğini sıraladı da sıraladı. Ben de “peki bu kadar mesaiye kalıyorsun, hatta bu bölümde olmayınca fazla mesai olan bölümlere kendini yazdırmak için uğraşıyorsun, bari değiyor mu buna” dedim. İşçi arkadaş “değmese de ne yapayım, sırtımdan çıkan terle karnımı doyuruyorum, ne yapayım?” dedi.
Aslına bakacak olursak bu işçi arkadaş bugün milyonlarca işçinin durumunu özetliyordu. Yani bugün milyonlarca işçi, kimseye muhtaç olmamak, borç batağından kurtulmak, kira derdine bir son vermek için gece gündüz demen kan ter içinde çalışmaktadır. Fazla mesailer, patronların servetine servet katarken, işçiler fazla mesailerle daha çok yıpranmakta, ailesine ve kendine daha az zaman ayırabilmekte, hiçbir sosyal faaliyete katılamamakta, mutsuz olmaktadır. Hemen her gün her şeye zam geldikçe işçi çözümü fazla mesailerde aramakta, hatta fazla mesaiye kalabilmek için ustabaşlarına yalvaracak duruma gelmektedir. Ama yine aç kalmaktadır.
Bazı işyeri ilanlarında da patronların arsızlığı dışa vurmakta, “bu işyerinde fazla mesai vardır” diye özellikle belirtilmektedir ki, çalıştığım işyerinde de Pazar çalışmaları artık otomatiğe bağlanmış durumda. Fazla mesailer patronlar için servetine servet katma aracına işçiler içinse tam bir ömür törpüsüne dönüşmüş durumda. Biz işçilerin talebi şu olmalıdır; fazla mesailer değil ücretler arttırılsın!
İnsan ve Nehir
“İtibarda Tasarruf Olmaz”
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...