Buradasınız
Enflasyonun Bize Faturası
Ankara’dan bir işçi

Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan milyarlar doğrudan patronların kasalarına aktarılıyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), 7 Mayısta bir rapor yayımladı. Ücret Kayıpları İzleme Raporu, enflasyonun işçi sınıfı üzerindeki yıkıcı sonuçlarını gözler önüne seriyor. İşçi ve emekçilerin enflasyon ve kesintiler nedeniyle yaşadığı kayıpların boyutlarını aktarıyor. Rapora göre enflasyonun emekçiye dört aylık faturası en az 177 milyar lira! TÜİK tarafından açıklanan yüzde 13,36’lık dört aylık resmi enflasyonun dört ayda ücretlerde toplam kayıp en az 176 milyar 600 milyon lira. Bir asgari ücretli işçinin alım gücünde yaşadığı kayıp toplam 2 bin 953 lira. Yani 22 bin lira civarındaki net asgari ücret, Nisan 2025’te net 19 bin 151 liraya gerilemiş gibi oldu.
Gelir adaletsizliğinde Avrupa birincisi olan Türkiye, vergi adaletsizliğinde de şampiyonlar liginde. Her senenin sonunda vergi rekortmenleri, ücretleri açlık sınırının bile altında kalan yoksul emekçiler oluyor. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar ise teşvik, yatırım desteği vs. almalarının yanı sıra vergi afları, vergi indirimleri gibi yöntemlerle tek kuruş vergi ödemiyorlar!
Rapordaki hesaplamaya göre brüt 52 bin lira ücretle çalışan işçinin eline geçen ücret, yılın daha dördüncü ayında 34 bin 443 liraya geriledi. Kamu çalışanlarının ücretleri ve emekli aylıklarındaki erime de benzer bir tabloya işaret ediyor. Nisan 2025 itibarıyla en düşük memur maaşı 43 bin 726 lira iken, 4 aylık enflasyon kaybı sonrası bu rakam 36 bin liraya geriledi. Yılın dördüncü ayında memur maaşlarında toplam kayıp 7 bin 709 liraya ulaştı. 14 bin 469 liralık en düşük emekli aylığı ise yılın ilk dört ayında 1933 lira değer kaybetti. Böylece dört aylık enflasyon kaybı sonrası emekli aylığı 12 bin 536 liraya geriledi.
Bu rakamlar iktidarın işçi sınıfını ne denli yoksullaştırdığını gösteriyor. Üstelik rapordaki hesaplamalar TÜİK’in enflasyon verileri üzerinden yapılıyor. TÜİK’in verilerinin gerçeği yansıtmadığını biliyoruz. Hal böyleyken kayıplarımızın raporda aktarılan miktarların üzerinde olduğu açık. Zaten yoksullaşmayı iliklerimizde hissediyoruz. Kaybetmemizi engelleyecek tek şey, iktidarın işçi düşmanı politikalarına, sermaye sınıfının saldırılarına birlikte karşı durmamızdır.
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
- UİD-DER’in İran İşçi Sendikalarına ve İşçi Sınıfına Dayanışma Mesajı
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...