“Gomşu, Mutlu Oluvemek Bizim de Haggımız Del mi?”
İzmir’den bir işçi
Malum düğünler, nişanlar daha çok yaz aylarında ve hafta sonları yapılıyor işçi-emekçi mahallelerinin sokaklarında. Düğün sahipleri yakın komşularını, ister tanıdık ister tanımadık olsun, kapıları çalıp davet ediyorlar. Benim de davet için kapımı çaldı düğün sahibi anne-baba. Davetlerine teşekkür ettim. Kendilerini tanımadığımı belli etmeye çalıştığımı anlayan anne, “gomşu, mutlu oluvermek bizim de haggımız del mi?” diyerek, sözlü davetlerini yineledi. Ben de, “gomşula, mutlu oluvemek en çoğ bizim, yanım yoğsulların haggı. Mutlu, mesud, çoğ bahdiyar oluverin her bir insanla” diyerek, davetlerini kabul ettim.
Akşam alacakaranlık çöktüğünde düğün yerine gittim. Ege düğünlerinin vazgeçilmezi davul gümbür gümbür, zurna ötüp duruyor. Düğün sahipleri karşıladılar. Boş bir sandalyeye oturdum. Genci, yaşlısı, çoluk-çocuk herkes çok mutlu görünüyor. Genci, yaşlısı, çoluk, çocuk ne kadar kurtları varsa, hepsini döktüler! Sanki sadece evlenen iki genç değil de, herkes evleniyor! Yani öyle mutlu bir tablo var. Davulun gümbürtüsünden, zurnanın bağırtısından fırsat bulduğum anlarda, yanımda oturanla iki çift söz ediyoruz. Evlenen iki gencin de fabrika işçisi olduğunu öğreniyorum. Sonra ekliyor komşum, “gız deyzemin gızı olu. Öylem, boca (borca) çoğ girivediler kin, garı-goca on sene çalışcek de ancam bite. Buna, çocuğ neyin yapıvere bili mi?” diyor, düşünceli düşünceli. Sonra ekliyor, “ülen, gayrı gençlemizin çoğu evlenivemek istemeyon” diyor. Gecenin sonunda evlenen gençlerin yanına gidip tebrik edip, mutluluklar diledim. “Çok mutluyuz, ağabeyciğim” dedi, ikisi birden.
Ne çok duymuşuzdur işçi-emekçi insanların ağzından, mutlu olmak, mutluyuz vs, sözlerini. Ama bu kahrolası düzen altında gerçekten mutlu olmak mümkün olmuyor. Biz işçi-emekçi insanları asıl bu çirkin düzenin yok edilmesine karşı mücadele gerçekten mutlu ve umutlu kılabilir. Eğer bu mücadelenin dışında, uzağındaysak ne yapsak ne etsek o mutluluğa bir türlü erişemeyiz. Sömürücü olanlar, dünya nimetlerinin her şeyine ziyadesiyle sahipler. Ya biz? Yani tüm cihanın her bir şeyini sürekli üreten, var eden, cihanın nüfusunun büyük bölümü mutlu bir hayat sürebiliyor mu? Hayır. Sanki biz peşinden koştukça, o mutluluk hep bizden ileride ve bizden çok hızlı koşuyor gibi. Ömrümüzün sonuna dek koşarız ama kuyruğunu bile yakalayamayız şu mutluluğun! Sonunda takatsiz düşeriz ve o mübarek mutluluğu şöyle doyasıya bir görmeden göçer gideriz “bu her dalı ballı yemiş dolu dünyadan”… Bize mutluluğun hayalini bile çok gören bu düzen bizim düzenimiz değil. Mutlu olmanın altın anahtarı mücadelemizde!
Dünyaca
Bir Sorunun Düşündürdükleri
Son Eklenenler
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...