Savaşsız, Adil, Kadınların Öldürülmediği Bir Dünya İçin 1 Mayıs’taydık
Metal işçisi: Bugün çok güzeldi. Böyle disiplinli, düzenli bir kortej içinde olmak insana güven veriyor. Bu çok önemli, mutlu oldum. Çocuklarımızla birlikte bu alanda olmak, yalnız olmadığını bilmek insanın kendini güçlü hissetmesini sağlıyor.
İş güvenliği uzmanı: Çok kalabalıktık ve alanda en düzenli yürüyen bizdik. Çok disiplinliydik. Ben ilk defa geliyorum, düzenli olması çok güzeldi.
İşsiz, genç bir anne: Alan çok kalabalıktı. Böyle katılımın olması çok güzel. Ben gelmek istiyordum zaten, iyi ki de gelmişim. Keşke küçük kızım durabilseydi, yürüyüşe de katılmak istiyordum.
Metal işçisi: Geçen sene 1 Mayıs’ın anlamını çok bilmiyordum. Videoları gördükçe gözümde canlandırabiliyordum. Çok çok heyecanlıydım. İlk 1 Mayıs’ım ve aynı zamanda sorumluluğum da vardı. Ablamlarla birlikte katıldım. Ben genç bir emekçi kadın olarak baskıların son bulmasını istiyorum. Biz UİD-DER’le tanışmadan önce kendimizi çok yalnız hissediyorduk. Ama yalnız olmadığımızı gördük. Ben yalnız değilim, tek değilim. Gördüm ki çok kalabalığız. Biz çalışan, emek veren kadınların sorunları hep ortak. Hepimizin talepleri, istekleri aynı: Savaşların olmaması, adaletin olması, kadın cinayetlerinin son bulması, sömürünün ortadan kaldırılması… Çünkü biz hayatı üretiyoruz. Ama hiç bir karşılığı yok. Eşitlik istiyoruz, ücretlerin arttırılmasını istiyoruz. Her dilden, her kültürden işçiler kardeşçe bir arada olabiliyoruz. Bu meydandan da gördüm ki sorunları yaratanlar bizim sınıf düşmanlarımız.
Meslek liseli: İlk defa 1 Mayıs’a katıldım. Gelirken çok heyecanlı değildim. Gözümde canlandıramıyordum. Ama çok kalabalık ve güzeldi. Ben şu dönemlerde emekçi kadınların çok fazla şiddete maruz kaldığını, ezildiğini düşünüyorum. Kadınlar özellikle bu toplumda ikinci sınıf görülüyor. Bu meydanda ilk olarak şiddetin son bulduğu bir dünya istediğimi söyleyebilmeyi istiyordum. İnsanların hatta yeryüzündeki tüm canlıların daha güzel bir dünyayı hak ettiğini düşünüyorum. Bugün bu meydanda işte bu taleplerimizi haykırdık.
Metal işçisi: Bir emekçi kadın olarak cinsiyet ayrımcılığına karşı taleplerimi haykırmak istiyordum. Eşit işe eşit ücret talebimi, kadına şiddetin son bulmasını istediğimi… Geçen yıl evimin balkonundan 1 Mayıs Marşını çalmıştım. Hatta bir arkadaşımda bana katılmıştı. İnsanların ne kadar korktuğunu görüyorum. Ben korkmuyorum. Çünkü biz aslında her gün parça parça öldürülüyoruz. Fiziken, ruhen öylesine büyük bir baskı var ki… Ama korkunun ecele faydası olmadığını görüyorum. İki çocuk annesiyim, kendi haklarımı talep etmek ve sesimi duyurmak için geldim. Ben arkadaşlarıma “ben önden gideyim siz benim arkamdan gelin” dedim. Ama korkuyu gözlerinde gördüm. Medya eliyle öyle bir korku yaratılmış ki kırmak kolay değil. Bizim bu meydanlara çıkabilmemiz için ne bedeller ödenmiş. Biz bugün onların mirasına da sahip çıkıyoruz.
Metal işçisi: Ramazan boyunca patron fabrikaya imam getiriyordu. Bize çay ve dinlenme molasını bile çok görüyorlarken bizi dini sohbetlere katıyorlardı. İmam bize “zengin olmazsa fakir olmaz, fakirlik olmazsa zenginlik olmaz” diyordu. İkisi de olmalıymış. Her şey zıddıyla anlamlıymış. Şükretmeyi bilmemiz gerekirmiş. İşte biz kuru ekmeğe muhtaç edilirken utanmazca zenginleşenlere karşı kin duymayalım, açlığımıza isyan etmeyelim diye bizi her şeyin Allah’tan geldiğine inandırmaya çalışıyorlar. Bütün bunlar beni o kadar öfkelendiriyordu ki bir şeyler yapmalıydık, bizi aptal yerine koymaya kalkanlara inat buradayız demeliydik. O yüzden ben çok heyecanlıyım. Geçen yıl alanlara çıkamadık. Bu yıl o nedenle çok da merak ediyordum. Bugün dünyanın her yerinde hiç tanımadığımız insanlarla ortak bir duyguda buluşmak çok güzel bir şey. Tüm işçi arkadaşlarımın gelmesini isterdim. Ama korkan arkadaşlarımızın hiç bilmediği bir şeyden duydukları kaygılar nedeniyle bu coşkuyu yaşamamış olmalarından yana çok üzgünüm. Keşke daha fazla arkadaşımızı katabilseydik. Ama bugün UİD-DER kortejini gören çevremizdeki dostlarımızın söyledikleri çok güzeldi. Ne kadar güzelsiniz, ne kadar kalabalıksınız diyorlardı. Biz bugün çok coşkulu, kalabalık ve çok güzeldik.
Hastane yemekhane işçisi: Ben bugün normalde çalışıyordum. On beş gündür izin almaya çalışıyorum. Bayram olduğu için de arkadaşlarla günümü değiştiremedim. En sonunda ayarladık, buraya gelebildim. Çok da iyi oldu. Her şey çok güzel. Sıralar çok düzenli, çok coşkulu çok güzel geçti her şey.
Hastane yemekhane işçisi: İlk defa 1 Mayıs mitingine geliyorum. İlk başlarda nasıl bir şey olacağını bilmiyordum. Ama geldiğim için çok mutluyum. Çok coşkulu güzel geçiyor.
Metal işçisi:İlk defa 1 Mayıs’a geliyorum. Çok heyecanlıydım, nasıl olacak acaba diye merak ediyordum. Miting alanında 1 Mayıs’ın televizyonlarda gördüğümüz o görüntülerle hiçbir alakası yokmuş. Çok güzel geçiyor, geldiğime mutlu oldum.
Öğretmen: 1 Mayıs günü kiminle sohbet ettiysem “ne güzel bir gün, ne güzel tekrar alanlardayız” dedi. Öncelikle kendi duygularımı anlatmak istiyorum. İnsanların yaşanan sorunlara tepkilerini göstermek için mücadele alanlarına akması, sınıfının yanında yer alması, duyguları ortaklaştırması, öfkeyi ortaklaştırması, birlikte haykırması, tek vücut olması, ne kadar büyük bir güç olduğunu hissetmesi çok güzel! Yasaklar, korkular, yalnızlıklar, yalıtılmışlıklar yerine cesaretle, birlik içinde, bir araya geldiğinde büyük bir güç olduğunu hissetmesi insana insan olduğunu hissettiriyor. Bu duyguları bir kere daha bu 1 Mayıs’ta yaşadığım, başka işçilerin yaşadığını gördüğüm için mutluluk duydum. İçimden hep “yaşasın direniş, yaşasın mücadele” dedim. Dünyanın birçok yerinde işçiler, emekçiler bizlerle aynı duygular içinde bugün alanlarda diye düşündüm.
Son Eklenenler
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...