Buradasınız
Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
İzmir’den bir İşçi Dayanışması okuru

Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı rakamlardır. En kötü evin bile kirası 20 bin liradan aşağı değil. Asgari ücret ise 22 bin 104 lira 66 kuruş. Yani bu gerçek karşısında isyan etmeyecek tek bir işçi bile kalmamıştır.
İşte bu tablo ortadayken AKP’li Nihat Zeybekçi, “Şimdi yapılan hareketler sonuna kadar doğrudur. Yeterli midir? Yeterli değildir. Asgari ücret 2003’te 100 dolar iken bugün 660 dolara çıkmış. Yeterli mi? Yeterli değildir, el hak. Daha fazla olmalı. Daha çok olmalı, 1000 dolar, 1200 dolar olmalı. Ülke gelişsin, ülke kalkınsın. Onun için AK Partililer olarak başınızı hiç öne eğmeyin” diye buyuruyor. Kendisinin sahibi olduğu Turkuaz Tekstil fabrikasında kölelik koşullarında çalıştırdığı işçilerin bu sözler karşısında galiz küfürler sıralaması şaşırtıcı olmaz. Ama öyle küfrederek kendimizi geçici rahatlatmak fayda etmez.
Sömürücülerin ve burjuva siyasetçilerin işçilerin başkaldırmasından ödleri kopar. Doğrusu bu korkularında hiç de haksız değiller. Nedeni belli. İşçiler bir sınıf olarak başkaldırdığında onların o iğrenç sömürü düzenleri tarihin çöp çukuruna yuvarlanacaktır. Elbette tarihin o zamanı, o anları gelip çattığında…
Ruhi Su Öğütler isimli şarkısına “dostlarım, kardeşlerim canlarım kaldırın başlarınızı” sözleriyle başlar. Şarkının her sözünde öğüt verir ve mücadeleye çağırır bütün ezilenleri. Ruhi Su, “dinleyin arkadaşlar, bir atasözümüz var” dediği şarkısında da bir avuç azınlığın yediği, dünyanın yüzde 99’unun yutkunarak baktığı bir dünyada o kıyametin günün birinde mutlaka kopacağının haberini verir bizlere.
İktidardakiler, sermaye sınıfının keyif sürmesi için 2025 yılının asgari ücretini açlığın dibi denecek 22 bin 104 lira olarak açıkladılar. Erdoğan, sanki asgari ücretliler kendisi kadar maaş alacakmış gibi “hayırlı olsun” dedi işçilere. Bir bütün olarak örgütlü olmadığımız için onların bu kadar güçlü olduğunun ayırdına varmamız gerekiyor. Bunun için sendikalarımızda, işçilerin mücadele örgütü UİD-DER’de örgütlenmemiz şarttır.
- Cambaza Bak Cambaza, İşçiler Yemiyor, Yutmuyor Artık
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Asgari Ücret Bir Kez Daha Sefalet Ücreti Oldu
- DİSK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde Asgari Ücret Eylemi
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- “Beklenen Enflasyon Oranı” Oyunu
- Asgari Ücret Hep Siyah Duman!
- 2024 Yılı İçin Asgari Ücret Açıklandı: Biz Bu Tiyatroyu Çok İzledik!
- Başkasından Çözüm Bekleme, Derman Ellerimizde!
- Hem İşçilerin Onayını Alacak Hem de…
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- Yeni Asgari Ücret Eski Tiyatro
- Asgari Ücret: Refahtan Pay Değil Derinleşen Yoksulluk!
- DİSK’ten Açıklama: Asgari Ücret Değil Toplu Sözleşme!
- Asgari Ücret, Sefalet Ücreti
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Dolan Kimin, Boşalan Kimin Küfesidir?
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...