Tohumların Tohumuna…
İzmir’den emekli bir işçi
İşçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet, 1962 senesinde yani bu dünyadan göçüp gitmeden bir sene önce “Türkiye İşçi Sınıfına Selam” şiirini nakşetmişti, iğneyle kuyu kazar misali. Bütün yaşamı, işi gücü işçi sınıfının kurtuluşu için çalışmaktı. Nâzım devrimci işçi sınıfına sevdalıydı. Bu sevdası son nefesine dek sürmüştü. Aynı şekilde örgütlü işçi sınıfı da Nâzım Ustaya sevdalı olduğunu yine bir 1 Mayıs günü gösterdi.
Nâzım, Bursa hapishanesinde yatarken dışarıdaki örgütlü işçiler 1 Mayıs’ını kutlamak için Nâzım Ustaya kırmızı karanfiller ulaştırmak isterler. Bunun için sıkı bir plan yaparlar. İki genç işçi koyunlarına sakladıkları kırmızı karanfille kavgaya tutuşurlar. Amaçları tutuklanıp hapishaneye atılmaktır. Ama olayın heyecanıyla biraz ileri giderler ve birbirlerinin kafasını gözünü yararlar. Bu nedenle hapse atılırlar ama Nâzım Ustanın koğuşu yerine önce reviri boylarlar. Nâzım Ustayı görebilmek için önce biraz iyileşmeleri gerekecektir. İşte Nâzım Hikmet “en güzel anım” diye anlatır, o elleri iri genç işçinin kırmızı karanfili koynundan çıkartıp kendisine uzatmasını. Ellerindeki kırmızı karanfillere baktığında, dünyanın en bahtiyar adamı olduğunu kendi sesiyle anlatır.
Nâzım’dan evvel, Nâzım’dan sonra onun “tohumların tohumu, her daim dalları yemişlerle dolu” olarak betimlediği işçi sınıfı yeni filizler vermeye devam etti, ediyor ve edecek. Nice isimli, isimsiz sınıf bilinçli ve örgütlü işçinin 1 Mayıs mücadelesi sönmeyen bir ateş misali sınıfsız, sömürüsüz ve gerçekten özgür bir dünya kurulana dek sürecek. İşte 2022 İstanbul Maltepe Meydanındaki 1 Mayıs alanında tohumların tohumu bir aradaydı. Bir-iki değil, bir-iki-üç-dört kuşak bir aradaydı. Bebek arabasındakilerden yeni konuşanına, ilkokula yeni başlamışından öğrenci gençliğe, kadın işçilerden yaşı sekseni geçmiş eski kuşak işçilere dek hepimiz bir aradaydık. Hepimizin dilinde bu kokuşmuş düzene kin, öfke ve mücadele sözleri vardı.
Nâzım Ustanın ifadesiyle şirin mi şirin bir işçi kızı, başında UİD-DER’in kırmızı şapkası, üzerinde önlüğüyle ve gözlüğünün arkasında parlayan gözleriyle “merak etmeyin, bu düzeni değiştireceğiz” diyor büyümüş de küçülmüş gibi. İşçiler olarak hep birlikte “Bütün Dünyanın İşçileri Birleşin”, “Yaşasın 1 Mayıs” diye haykırdık. Nâzım Ustanın “Türkiye İşçi Sınıfına Selam” diye başlamıştı şiiri. Biz de tüm ustalarımızın sınıfsız bir dünyaya giden yolumuzda bizlere bıraktıkları mücadeleyi onur ve gururla yarınlara taşıyoruz. Ekilen tohumlar toprağına sımsıkı sarılmış ve yeni tohumlar verdi, veriyor ve verecek. Rahat uyu Nâzım. Kırmızı karanfiller yine kıpkızıl.
Son Eklenenler
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...