Türk Metal Temsilcilerinin Tutumları
Tuzla’dan bir metal işçisi
Ben beyaz eşya ve otomotiv sanayiine üretim yapan bir fabrikada çalışıyorum. Çalıştığım yer Türk Metal sendikasının örgütlü olduğu bir fabrika. Sizlere temsilci ile bir işçi arkadaşın konuşmalarını anlatmak istiyorum.
Maaş alma gününde bayram paralarının da yatması gerekiyordu, yatmadı. Bunun üzerine işçi arkadaşlardan biri temsilciye bayram paralarının niçin yatmadığını sordu. Temsilcinin cevabı biraz şaşırtıcı idi. Bayramdan sonra ödeneceğini söyleyip şunu ekliyordu: “Şu an diğer fabrikada (çalıştığım işyerine ait şu an iki fabrika var, diğer fabrikadan bahsediyor) kıyametler kopuyor, sen burada bayram parasından bahsediyorsun. Patron sıfır zammı dayatıyor, krizde olduğunu, işlerin düştüğünü, zam yapamayacağını söylüyor. Hatta fabrikayı kapatacağından bahsediyor. Sen de gelmişsin bayram parasını istiyorsun, diğeri gelmiş bir saatlik mesai yapmış onun hesabını soruyor. Yeri gelecek maaş almayacağız, fabrikayı yaşatacağız. Size işveren zamanında o kadar yardım etti, şimdi siz gelmişsiniz yarım saatlik, bir saatlik mesailerin hesabını soruyorsunuz. Derdiniz fabrikayı kapatmak ise buyurun devam edin.” Hayretler içerisinde temsilcinin yüzüne bakakalıyorum, sanki karşımızda bizim temsilcimiz değil de patronun temsilcisi duruyor.
Bugünkü sürece baktığımızda Türk Metal sendikasının ve temsilcilerinin nasıl bir çizgide gittiklerini çok net bir şekilde görebiliyoruz. Bizlerin istediği haklarımızı alabilmek. Temsilci ise “bir saatlik mesai yapmışsınız onu soruyorsunuz” diyor. Biz orada alın terimizi dökmüşüz, saatlerce çalışmışız, tabii ki hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Biz işçiler sabah işe beş dakika geç kaldığımızda patronlar bir saatlik hatta yarım günlük ücretimizi keserlerken temsilcilerin sesi çıkmıyor da biz mesai paralarımızı istediğimizde bize karşı neden sesleri çıkıyor?
Aslında kriz Türkiye’de tepe noktasına ulaşmış durumda değil, ama patronlar bizleri işten atıyorlar, elimizdeki haklarımızı bir bir alıyorlar. Bugün patronlar hâlâ kâr ediyorlar, sadece kâr oranları düşmüş durumda. Bu düşen kâr oranlarını da işçiden çıkartmaya çalışıyorlar. Burada şunu demek lazım: “Zarar ediyorsanız açın hesap defterlerinizi bize, ne kadar zarar-kâr etmişsiniz görelim.” Bunları yapmaya patronların cesareti yok çünkü birçoğu hâlâ kâr etmeye devam ediyorlar. Krizi yaratanlar bizler değiliz o yüzden faturasını ödemeyeceğimizi haykırmalı, bunun için mücadele etmeliyiz. Krizin faturasını patronlara ödetmeliyiz.
İşçi Sınıfı Ölüme Terk Ediliyor
Vermeyecekler, Alacağız!
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...