Türk Metalden Sözleşme Notları
Ümraniye’den bir metal işçisi
Ben Türk Metal sendikasına üye bir işçiyim. Eylül ayı itibariyle başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmeleri ve sendikamızın aldığı tutum içler acısıydı. Görüşmeler boyunca toplantıların gidişatı hakkında bilgi almak yerine, “ülkemizin çıkarları ve geriye kalan teferruatları” dinlemekle bu zamanı geçirmiş olduk. Bu süreçte Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek’in “Biz vatansever insanlarız, gerekirse bunun için esnek çalışmayı da uygularız” dediği günlerde, daha sözleşme süreci bitmemişken esnek çalışma uygulamaya geçirildi.
Aynı süreçte Ergenekon’la adı sıkça anılan Mustafa Özbek’in mal varlığı açıklandı: Dubleks villalar, apartmanlar, daireler, arsalar, fabrikalar, gaz dolum tesisleri, bir TV kanalı... Yok yoktu... Ergenekon’la adının anılmasıyla Özbek, burjuva medyanın aranan isimlerinden biri olmaya başladı. Televizyonlarda verdiği yanıtlarda trajikomik bir gerçekliği anlatıyordu sanki: “İşçi maaşıyla aldım” diyordu. İşçi maaşıyla mı yoksa işçilere vermediği parayla mı aldığı sorusunun yanıtını mal varlığının açıklandığı liste veriyor zaten. Bu arada işverene “Gırtlağınızı sıkarız, dünyanın en büyük sendikasıyız” diyen Özbek, Türk Metal Sendikası İzmir Şubesi’nde 2 sene boyunca sigortasız çalıştırılan işçinin açtığı dava hakkında ne düşünmektedir? Bu ve bunun gibi birçok meselenin geçiştirildiği süreçte bir taraftan da ücretsiz izinler devam etti. Dolayısıyla sendikanın hiçbir şekilde bilgilendirmediği TİS sürecini ancak medyadan aldığımız haberlerle takip edebildik.
Kârlarına ortak olmadığımız patronların ne hikmetse zararlarının bütün yükünü sırtladığımız bu dönemde birçok işçi arkadaşımız da işsiz kalmaya devam etti. Birçoğu da sendikanın teşviki sonucu kendi istekleriyle işten çıktılar. Örneğin Kocaeli bölgesindeki Ford fabrikasında işçilerin kendi istekleriyle işten çıkmasında, Türk Metal yöneticilerinin “İşçilerin kredi kartı borcu var, bu yüzden işten ayrılmak istiyorlar” demesinin etkili olduğunu biliyoruz.
Bizlerin tepkisizliği ve örgütsüzlüğü onların sözleşmede alacakları kararları en çok etkileyen şey oldu. İşten çıkarmalar ve ücretsiz izinler eşliğinde görüşmeler de uyuşmazlıkla “sonuçlanmamaya” devam etmekteydi. Ve sonunda “imzalandı” haberini duyduk bayram arifesinde. Bayram müjdesi olarak haberlere yansıyan uzlaşmanın adına “zam” dediler. Saat ücretlerine ilk altı ay için ortalama %8.
Bütün bu yaşananlar, biz işçilerin sendikaları kendi örgütlerimiz olarak görüp sahiplenmediğimiz ve denetlemediğimiz sürece ne tür sonuçlarla karşılaşacağımızı acı bir biçimde gösteriyor. Gücümüzün örgütlülüğümüzden geldiğini bilmeli ve sendikaları sendika yapanın tam da biz olduğumuz gerçeğini gösteren bu sözleşme sürecinden kendi payımıza doğru dersleri çıkarmalıyız.
Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
Kadıköy’de Zamlar Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...