TSK’ya Ait TNT Atölyesinde Çıkan Patlamada 4 İşçi Hayatını Kaybetti

Kırıkkale’de bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait Mühimmat İmha ve Ayrıştırma Tesisinde 2 Ocakta bir patlama meydana geldi. Gece yarısı meydana gelen patlamada 4 işçi hayatını kaybetti. Büyük hasar gören binada bir işçinin cesedine ulaşıldı, diğer 3 işçinin cesetleri ise kayıp.
İşçileri işbaşında hayattan koparan bu acı olay ilk değil. Hemen her kaza sonrasında resmi ağızlar aynı yalanı söylüyorlar: “Olayın sebebi araştırılacak, sorumlular cezalandırılacak.” Gerçekler işin hiç de öyle olmadığını gösteriyor. Genellikle yaşanan “kazalar” da ölümler de işçilerin sırtını yıkılıyor. Dikkatsizlik, eğitimsizlik, umursamazlık gibi gerekçelerle işçiler suçlu ilan ediliyor.
Davutpaşa’yı unutmadık. 31 Ocak 2008’de 21 işçinin ölümüne, yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan patlamanın sorumluları hâlâ cezalandırılmadı. Üstelik şikâyetlere rağmen uzun bir süre dava bile açılmadı. Ölenlerin yakınlarının uzun süren çabaları sonucunda nihayetinde dava açıldı. Ama kaçak imalathanelerin çalışmasına göz yuman sorumluların adı bile dava dosyasına girmedi. Yine ailelerin mücadelesi sayesinde Danıştay, belediye başkanına soruşturma açılmasına izin verdi. Fakat yıllardır devam eden dava çeşitli bahanelerle ileri tarihlere atılıyor.
İşçilerin yaşamını kaybetmesine sebebiyet veren tüm kişi ve kurumlar cezalandırılmalıdır. İşçi sağlığı ve güvenliği patronların insafına bırakılamaz. Sendikalar devreye girmeli, işçi sağlığı ve güvenliği doğrudan işçi kurullarına bırakılmalı, denetim bu kurullar aracılığıyla yapılmalıdır.
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...