TÜİK Çok Çalışıyor!
İstanbul’dan bir metal işçisi
Geçen gün Youtube’da eski TÜİK başkanı Birol Aydemir’in konuk olduğu ve TÜİK’in verileri nasıl çarpıttığını anlattığı bir video izledim. Eski başkan, TÜİK’in enflasyonu belirleme performansını anlatırken ağzım açık kaldı adeta. Size de anlatayım dinlediklerimi, bana hak vereceksiniz. Mesela TÜİK pazar-market araştırması yaparken baktığı ürünlerin fiyatını yüksek bulursa tekrar fiyat alıyormuş. Fiyatların alınacağı günler çok şubeli malûm marketlere ilgili ürünler için indirim kampanyaları yaptırıyor, yine de toplanan fiyatları beğenmezse Google taraması yapıp daha ucuz fiyat bulursa onu hesaba katıyormuş. İnsan enflasyonu düşük göstermek için bu kadar çok çaba sarf edildiğini öğrenince gözleri yaşarıyor vallahi!
TÜİK’in enflasyon hesaplamalarında kullandığı 415 kalemden oluşan bir “enflasyon sepeti” var. Aynı enflasyon sepetini kullanarak ama farklı bir ölçümlemeyle günlük 250 bin, aylık ise 7 milyondan fazla fiyat verisini sisteme giren Enflasyon Araştırma Kurumu (ENAG) TÜİK’ten çok daha yüksek enflasyon oranları açıklıyor. Mesela TÜİK 2020 yılsonu enflasyonunu yüzde 14,60 olarak açıklarken, ENAG yüzde 36,72 olarak duyurmuştu. TÜİK bu kadar çok çalışıp enflasyonu düşürmüşken, bu çabaya saygı göstermeyip TÜİK’i itibarsızlaştırmak isteyen “ne idüğü belirsiz, güvenilir olmayan” bu kuruma haddini bildirmek gerekmez mi? Nitekim TÜİK de öyle yaptı ve kurum hakkında suç duyurusunda bulundu. Ne de olsa TÜİK’in rakamları sorgulanmaz, sorgulayanlar zaten “vatan hainidir.”
TÜİK’in son marifeti ekonominin yüzde 21,7 oranında büyüdüğünü, işsizlik oranının ise yüzde 12’ye düştüğünü açıklamak oldu. Gelin görün ki, işçilerin alım gücü her geçen gün düşüyor. Gıdaya, elektriğe, doğalgaza gelen zamlarla, ev kiralarındaki fahiş artışlarla işçilerin beli bükülüyor. İşsizlik güya düşüyor ama 6 kişilik kadro ilanına 10 bin kişi başvuruyor. Vallahi kimse haksızlık yapmasın. TÜİK’in işi gerçekten çok zor. İş sadece veri toplayıp hesaplama yapmak olsa kolaydı. Ama verileri çarpıtmak, tozpembe gözlükler dağıtmak, algı yönetmek, sonuçları iktidarın beğeneceği hale getirmek hiç kolay değil. Neyse, lafı uzatmayalım. Meğer TÜİK çok çalışıyormuş, çok!
Üniversite Gençliği Barınamıyor!
Son Eklenenler
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...
- 1 Mayıs’a gitmeden önce egemenlerin yarattığı algı yüzünden benim de endişelerim vardı. Fakat “Ben hakkımı savunmalıyım” diye düşünerek, arkadaşlarımın ısrarlı daveti sayesinde UİD-DER’le birlikte Bursa’da 1 Mayıs’a katıldım. İlk 1 Mayıs’ımdı, iyi...
- Ağır sorunlar altında bunalan işçi sınıfının bu sorunlar karşısında bir çıkış yolu bulabilmesi için sendikalarına sahip çıkması, sermayenin ve sendika bürokratlarının planlarını, niyetlerini boşa düşürmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle siyasi...
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına 8...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.