Türk Tabipler Birliği: Görevimizin Başındayız!
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey üyelerinin görevden alınması üzerine hekimler ve sağlık çalışanları 7 Aralıkta İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi ana girişinde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Biz TTB’yiz, Görevimizin Başındayız!” pankartı arkasında toplanan sağlık çalışanları “Mesleğimize ve meslek örgütümüze sahip çıkıyoruz”, “Bakanlık bürosu değil meslek örgütüyüz”, “Hekimlik yargılanamaz, TTB susturulamaz” dövizlerini taşıdı. Açıklamaya TTB’nin yanı sıra Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) da destek verdi.
TTB adına ortak basın metnini İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hacer Ayşen Yavru okudu. Açıklamada TTB’nin amaç dışı faaliyet gösterdiği gerekçesiyle hekimlerin oylarıyla seçilen 11 TTB Merkez Konsey Üyesinin görevden alınıp yerlerine beş kişilik bir ekip atanmasına tepki gösterildi. Mahkemenin “amaç dışı faaliyet” söylemine dikkat çekilen konuşmada, “Amaç dışı faaliyet pandemi döneminde Sağlık Bakanlığının sakladığı gerçek verileri kamuoyu ile paylaşmak mıdır? Sağlıkta şiddete yönelik Beyaz Kod kazanımı mıdır? Asistan hekimlerin yıllardır süregelen mücadele sonunda nöbet ertesi izin kazanımı mıdır? İntörn hekimlere maaş hakkı talep etmek midir? Sağlık Bakanlığının gözü önünde katledilen, şiddete uğrayan meslektaşlarımıza sahip çıkan eylemler midir? Kızamık gibi toplum sağlığını tehdit eden durumlarda yetkililere sorumluluklarını hatırlatmak ve topluma uyarılarda bulunmak mıdır? Deprem bölgesinde kaderlerine terk edilmiş meslektaşlarımızın yanında olmak mıdır?” diye soruldu. TTB’nin amacının hekimlerin mesleki ve özlük haklarının yanı sıra toplumun sağlık hakkını korumak olduğu vurgulandı. “TTB’nin gücü de sesi de hekimlerdir, bu güç ülkede sağlık hizmetlerini yürüten hekim emeğidir. Emeğimize ve meslek örgütümüze sahip çıkalım, hekimlerin iradesini yok sayan bu karara karşı hep birlikte karşı duralım” denildi.
Açıklamanın ardından TTB Merkez Konseyinin mektubu Dr. Coşkun Canıvar tarafından okundu. Mektupta 30 Kasımda görülen davanın, hekimlerin bilimsel-etik özerkliğini ve örgütlenme özgürlüğünü yok sayan; hukuksal zeminden yoksun, kabul edilemez bir kararla sonuçlandığı belirtilirken, davada Merkez Konseyi’nin ne dediği, ne yaptığı ve neden yargılandığı söylenmediği gibi hiçbir somut belgenin de ortaya konulmadığı ifade edildi. Üyeleri tarafından seçilmiş TTB Merkez Konseyi’nin bu şekilde görevden alınması kararının, yalnızca TTB’yi değil; tüm ülkenin demokratik örgütlerini ve demokrasi mücadelesini hedef aldığına dikkat çekilerek şöyle denildi: “Kendileri de özel hastaneler zinciri sahibi olan iktidardakilerin bizden istediği, ranta açılan sağlık sisteminin tümden satılmasına sessiz kalmamızdır. Asıl amacın yalnızca susmamız değil; onların istediklerini de söylememiz olduğunun farkındayız. Ölümcül boyuta sıçrayan sağlıkta şiddete karşı; ciro baskısı, şirket kurdurma zorlamasıyla özel hastanelerdeki çalışma koşullarına karşı; tıbbın şarlatanlarına karşı; tek hedefi ucuz işgücü olan niteliksiz tıp fakültelerinin açılmasına karşı sessiz kalmayacak, mücadeleden geri durmayacağız. COVID-19 pandemisi, sağlıkta şiddet ve depremle ilgili gerçekleri bilimsel ve şeffaf olarak paylaşmalarını istemeye; çekinmeden açıklamaya devam edeceğiz.” Mektup, “Bizleri susturacağını zannedenlere bir not: “Umudumuza, inancımıza ve dayanışmamıza bir kez daha yenileceksiniz” sözleriyle son buldu.
Eylemde sık sık “Susmuyoruz Korkmuyoruz Hiçbir Yere Gitmiyoruz”, “TTB Susmadı Susmayacak”, “Sarayın Doktoru Olmayacağız”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” sloganları atıldı.
“Türkiye Yüzyılı” Yalanı
Son Eklenenler
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...