40. Yılında 1 Mayıs 1977: Unutmadık, Unutmayacağız!

1 Mayıs 1977… Bir Pazar günüydü. İşçiler sabah erkenden uyanmış, dillerinde türküler, içlerinde tatlı bir heyecanla hazırlanıp yollara düşmüşlerdi. Yüz binlerce işçi coşkulu ve kararlı adımlarla 1 Mayıs’ın kutlanacağı Taksim Meydanı’na doğru ilerliyordu. İki ayrı koldan akın akın işçi giriyordu Taksim Meydanına. Alan dolup taşmıştı. Oyuncular, yazarlar, şairler de oradaydılar. 500 bin işçi ve emekçi sloganlarla, halaylarla, marşlarla işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü kutluyordu. Taşıdıkları dövizlerle sömürüsüz bir dünya istediklerini haykırıyorlardı. Coşku, heyecan ve kararlılık herkesin gözlerinden okunuyordu. Saatler ilerledi ve nihayet DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler kürsüye çıktı. Türkler işçileri selamlayıp 1 Mayıs’larını kutladı. İşçiler Kemal Türkler’i alkışlarıyla destekliyor, o konuştukça daha da çok coşkulanıyorlardı. Türkler konuşmasının sonunda işçileri, sınıf mücadelesinde hayatını kaybedenler adına saygı duruşuna davet etti. Kitle sıkılı yumruklarıyla saygı duruşuna geçti. O esnada iki el silah sesi duyuldu. İnsanlar silah seslerinin nereden geldiğini anlamaya çalışıyorlardı. Silah sesleri tekrar duyulmaya başlandı. Bu defa alan kurşun yağmuruna tutulmuştu adeta. Polis ateşin açıldığı yeri tespit etmek yerine kitlenin üzerine tazyikli su ile saldırıyor, sis bombaları atıyordu. Meydana dalan panzerler alandakilerin üzerine sürüldü.
Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs’ı kutlayan 34 sınıf kardeşimizi katlettiler, yüzlercesini yaraladılar. İşçi sınıfının birliğinin, gücünün karşısında korkuya kapılan, sömürü düzenlerini tehlikede gören egemenler, tıpkı 1 Mayıs 1886’da Amerika’da olduğu gibi geleneklerine sadık kalarak çözümü yine katletmekte buldular. Katiller bulunmadı, cezalandırılmadı. Dava zaman aşımına uğradı. Ancak mücadeleci işçilerin zihinlerinde 1 Mayıs 77 katliamı zaman aşımına uğramayacak, unutulmayacak! Kaybettiklerimizin anıları daima mücadelemizde yaşayacak. İşçi sınıfı örgütlenip mücadeleye atıldığında Taksim Meydanı’nı da dünyayı da kazanacak, mücadele yolunda kaybettiği sınıf kardeşlerinin hesabını o zaman soracak.
İçinden geçtiğimiz süreç işçi sınıfının mücadele tarihini, deneyimlerini, kazanımlarını,1 Mayıs’ı anlamayı ve yaşatmayı çok daha önemli kılıyor. Krizin ve kaosun her geçen gün derinleştiği, kazanılmış haklarımızın birer birer gasp edildiği böylesi bir dönemde 1 Mayıs’ı anlamına uygun olarak yani bir mücadele günü olduğu bilinciyle kutlamalıyız. Uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta alanlarda olalım!
ABB Elektrik’te İşçi Kıyımı
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...