Ankara’da “%99 Ayakta” Semineri
Ankara’dan bir işçi
Kapitalizm sürüklendiği kriz koşulları içinde debelenip durmaya devam ederken dünya işçi sınıfı da haklı mücadelesini her geçen gün daha da yukarılara taşıyor. Tüm dünyayı saran kriz koşulları işçi sınıfı için işsizlik, yoksulluk, savaş, saldırı paketleri biçiminde yansımasını bulmaktadır. Patronlar sınıfı bu kriz koşullarından kurtulmanın yolunu genel olarak savaşlarda, “kemer sıkma” politikalarında bulur ve işçi sınıfı kendi savaşları olmayan bu haksız savaşlarda zorla bir taraf yapılır, can verir. Ancak patronlar sınıfının elinde savaş gücü varken işçi sınıfının elinde de mücadele silahı var. Özellikle son yıllarda yaşanan mücadeleler bunun en önemli göstergeleridir.
Son bir kaç aydır başlayan “biz %99’uz” eylemleri de bunun güzel bir örneğidir. Biz UİD-DER’li işçiler de dünya genelinde büyük bir eylem alanı yaratan bu uluslararası mücadeleleri bir etkinlik çerçevesinde işçi dostlarımızla birlikte değerlendirme şansı bulduk. 25 Aralık Pazar günü Ankara Temsilciliği olarak derneğimizde “%99 Ayakta” isimli seminerimizi işçi dostlarımızla birlikte gerçekleştirdik. Sağlık, temizlik, matbaa, büro ve metal sektöründen arkadaşların yanı sıra öğrenci kardeşlerimiz de etkinliğimizde yer aldılar. Seminerimizde kapitalizmin krizsiz ve savaşsız yapamayacağı, böylesi koşullarda patronlar sınıfının işçi sınıfının sosyal-ekonomik haklarına saldırılarda bulunduğuna değinildi. 2000’li yıllarda mücadele dalgasının tüm dünyaya yayılmaya başladığı, Seattle, Latin Amerika, Avrupa ve bugün itibariyle Arap coğrafyasına yayıldığı dile getirildi. Latin Amerika’da fabrika işgallerinin yaşandığı, fabrika öz yönetim organlarının kurulduğu, Avrupa’da özellikle öğrencilerin ve göçmen işçilerin mücadelelerinin yaşandığı vurgulandı.
2010 yılının başından beri de Arap halkları mücadele etmeye, uzun yıllardır başlarında duran eli kanlı diktatörleri devirmeye başladı. Son olarak da 17 Eylülde Wall Street’de gençlerin işgal eylemlerini başlattıklarını, ilk başlarda burjuva medyanın bunu pek önemsemediğini, ancak hareketin her geçen gün büyüyüp yayıldığını görünce daha fazla sessiz kalamadığını belirtti sunumu yapan arkadaşımız. Yaşanan “işgal et” eylemleri sürecinde 15 Ekim tüm dünyada ortak eylem günü olarak belirlendi ve onlarca ülkede yüzbinlerce emekçi sokağa dökülerek “Biz %99’uz” dedi. Bu hareketler kapsamında mücadelenin kapitalist sistemin merkezi konumundaki ABD’ye ulaşmasının anlamlı olduğu da ayrıca belirtildi. Biz %99’uz diyerek sokağa dökülen işçi-emekçiler, gençler, savaşa ve finans kuruluşlarının kurtarılmasına harcanan milyarlarca doların, eğitimin paralı olmasının, sosyal ve ekonomik haklarının kırpılmasının, işsizliğe ve yoksulluğa sürüklenmelerinin hesabını sormak için “biz işçi sınıfıyız, biz %99’uz” diyerek çıktıkları alanlarda taleplerini haykırdılar.
Etkinliğimizin ikinci bölümünde ise sorular soruldu ve sohbet ettik. Özellikle belirtilen nokta tüm dünyada işçi sınıfının eylemliliklerinin ortaklaştırılmasının çok anlamlı olduğu ve %99’un kapsayıcı ve çok net bir tanım olduğuydu. Özellikle Ortadoğu coğrafyasında yaşananlar ve orada başlayan hareketin Avrupa’ya, Amerika’ya yayılmasının egemenler açısından büyük tehdit olduğu belirtildi.
Büyük kitleler tarafından gerçekleştirilen bu eylemler oldukça önemlidir. Tüm dünyada işçi sınıfı, patronlar sınıfı ve onların devletleri yoluyla uygulanan saldırı paketlerine, kemer sıkma politikalarına artık yeter demektedir. Bu mücadeleler gösteriyor ki, işçi sınıfı artık sessiz kalmak, köşesine çekilmek istemiyor. Ancak sunumun sonunda belirtildiği gibi “%99 yetmez, örgütlülük gerek”. Eğer işçi sınıfı bu koşulları, bu mücadeleleri gerçek bir sınıf örgütlülüğü temeline dayandıramazsa, gelişen mücadeleler pörsümeye ve etkisiz kalmaya mahkûmdur. O yüzden bizler de Türkiye işçi sınıfı olarak bu noktada üzerimize düşeni yapmalı ve mücadeleye sınıf kardeşlerimizi katmalıyız.
Son Eklenenler
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...