Mersin’de “Ulusal İstihdam Stratejisi ve Kıdem Tazminatı Saldırısı” Seminerimiz
Mersin’den bir grup UİD-DER’li
Mersin’de mücadeleci bir sendika şubesinde Pazar günü işçi dostlarımızla bir araya geldik. Günlerdir bütün enerjimizle etkinlik hazırlıklarını yürütmüş ve epey yorulmuştuk. Bu tatlı yorgunluğa dahil olup iş arkadaşlarını ve çocuklarını da aramıza katan pek çok işçi dostumuzla birlikte çok verimli bir işçi etkinliği gerçekleştirdik. Etkinliğimize limandan Akan-Sel işçileri, MIP işçileri, Uğur-San işçileri ve direnişçileri ile limanda güvenlik görevlisi olarak çalışan Tepe Güvenlik işçileri, hastane işçileri, belediye işçileri ve öğrenci arkadaşlarımız katılmıştı. Esnek çalışma ve kıdem tazminatı üzerine yapılan sunumun ardından işçiler aldı sözü.
Bir liman işçisi, “esnek çalışma limanda da dayatılmak istendi. Biz CFS’de çalışıyorduk, bizi araba gemisine, rıhtıma göndermeye çalıştılar. Orada 5-6 saatte işin bitiyordu, primler de yükseliyordu. Ama işçi, sonunda ne getirileceğini göremiyordu. ‘Git o iş olduğunda gel’ demeye başladılar, vardiyaları değiştirmeye çalıştılar. Biz esnek çalışmanın önüne hep birlik olarak geçtik” dedi.
Bir belediye işçisi, “ben İmar İnşaat A.Ş.’de çalışan Genel-İş üyesi bir işçiyim. Sendikalı olalı 2 sene oldu. 5 dakikalık ihaleyle de çalışıyorduk, 3-5 aylık ihaleyle de. İş güvencemiz yoktu. Bizde çağrı yoluyla çalıştırma oluyordu. Ama sendikalı olduktan sonra bilinçlendik. Şimdi 364 üyemiz var. Biz bunu başarı olarak görüyoruz. Biz Büyükşehir’de bir devrim yaptık” şeklinde konuştu.
İşsizlik sigortasından içi yanmış direnişçi bir işçi, 1 hafta ile işsizlik maaşını kaçırdığını, 25 kuruş bile alamadığını anlattı. Gerçekten de bin bir kriterle işçiye kapatılan fonda biriken parayı söylerken dilimiz dolanır, ancak hakkımız olan bu paralar bütçe açıklarını kapatmakta ya da kriz döneminde kısa çalışma ödeneği olup patronların elini bollaştırmakta kullanılır.
Güvenlik işçisi, “Biz Mersin Limanı’nda sahayı koruma adı altında çalışan Tepe Güvenlik’e bağlı güvenlik işçileriyiz. Bizim durumumuz normal iş yasalarındaki gibi değil. Grev hakkımız yok, 2 yıl öncesine kadar sendikaya üye olma hakkımız da yoktu. Şimdi 112 işçinin 80’den fazlası sendika üyesi. Ama ne zaman bir sendika muhabbeti açılsa üstü kapalı konuşuluyor. Bazıları evliyim, çoluk çocuğumun rızkı kesilir diyor. Bilmiyor ki rızkını patrona yediriyor. Baskılar çileden çıkarma boyutuna geldi. Ben sendikaya üye olduktan sonra müdür; ‘yarın seni kapının önüne koyduğumda sendikan gelsin seni kurtarsın’ diyor. Biz 1,5 yıldır sendikalıyız. Örgütlenmeyi bir türlü sağlayamıyoruz. Şu yaptığınız toplantıyı 1,5 yıldır yapamadık” dedi.
İşçi arkadaşların işyerlerinde yaşadığı tüm sıkıntıları en canlı örneklerle anlattığı sohbet bölümü çok verimli oldu. Çünkü aynı işyerindeki güvenlikçi ile işçi bir araya gelmiş işçi kardeşliğini arttırmanın gerekliliğini anlatıyordu birbirine. Kapıdan “İşçi Dayanışması” alan güvenlik işçileri bütün firmalardan etkinliğimize katılan işçi arkadaşlarına dertlerini anlatmanın sevincini yaşıyordu. Direnişçi işçisiyle, Akan-Sel’iyle, Uğur-San’ıyla, MIP’iyle, güvenliğiyle bütün limanın öncü işçileri ilk kez bir araya geldi. Bunu UİD-DER hayata geçirdi. İşçi arkadaşlara yapılabilecek daha çok şeyin olduğunu söyledik ve etkinliğimiz alkışlar eşliğinde son buldu.
Ankara’da “%99 Ayakta” Semineri
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.