“Birbirimiz İçin Mücadele Ederdik”
Tuzla’dan emekli bir işçi

Geçenlerde yıllar önce aynı fabrikada birlikte çalıştığım bir işçi arkadaşım aradı. Hem çok sevindim hem de şaşırdım. “Benim telefonumu nasıl buldun” diye sordum. Kardeşimle karşılaşmış, ondan almış. Sürpriz olsun diye de haber vermesini istememiş. Telefonda merakla hal hatır sorduktan sonra yüz yüze görüşmek için bir gün belirledik. Görüşeceğimiz güne kadar aklımdan yüzlerce anı geçti. Hele bir tanesi var ki gözümün önünden hiç gitmiyordu. Daha doğrusu o güne kadar hiç unutmadığım bir meseleydi. Görüşeceğimiz günü ikimiz de iple çektik. Sonunda görüşebildik. Sımsıkı sarıldık, birbirimize uzun uzun baktık, aradan geçen on altı yılın nasıl geçtiğini konuştuk. Açıkçası benim ona anlatacağım çok şey vardı. Anlattım da. Benim unutamadığım anıyı arkadaşım da unutmamıştı. Hatta ayrıntıları benden daha net hatırlıyordu. Çünkü o hem bir işçi hem bir kadındı ve iki namussuzun tacizine maruz kalmıştı…
Tarih 1986’ydı. Nisan ayının son haftasıydı. Akşam paydos saati öncesinde ustabaşı, kadın işçi temsilcisi arkadaşımızı ürettiği üründe hata olduğu bahanesiyle odasına çağırtmış ve arkadaşımızı taciz etmişti. Kadın arkadaşımız servislere yetişmek için koşarken, karanlıkta üretim müdürü de ona saldırmıştı. Patronun ve adamlarının ilk oyunu değildi bu alçaklık. Amaçları belliydi: Sendikayı fabrikadan silmek. Daha önce de türlü oyunlar oynamışlardı. Lakin biz de makineleri susturarak gereken cevabı vermiştik.
Bizim fabrikaya sendikayı bizden önceki işçi ağabeylerimiz, ablalarımız 1976 yılında sokmuşlar. 1980 darbesi patronlar için bir can simidi olmuştu olmasına ya, bizim patron o puslu günlerde bile işçilerin birliğini, bütünlüğünü bölemediği için sendikayı fabrikadan atamamış. Şimdi ise emeline ulaşmak için iki alçağı mücadeleci bir kadın işçi kardeşimizin üzerine salmıştı.
Sendikada bu alçak saldırıya nasıl cevap vereceğimizi konuşuyorduk. Başka bir fabrikanın temsilcisi olan arkadaş; “madem patron iki itini üzerimize salıyor, biz ne yapalım, demek ki kafalarına saksı düşecek!” demişti. Ardından da “onları bir geceliğine doğaya emanet etmek farz oldu” demişti. İki gün sonra ustabaşı ve üretim müdürü işe gelmediler. Niye işe gelmediklerini bir hafta sonra fabrikaya gelip istifasını veren müdürden öğrendik. Bu ikisini ormana götürüp ağaca bağlamışlar. Sabah gidip almışlar ve evlerine bırakmışlar. Gece sabaha kadar ağaca bağlı haldeyken aç tilkiler bunları yemeye kalkmış. Bu yüzden çok korkmuşlar. Ustabaşının korkudan dili tutulmuş, kekeme olmuş. Ayağının birini sertçe yere vurduktan sonra bir iki şey söyleyebiliyormuş. Müdür, taciz ettiği arkadaşımızdan özür dilemiş ve ustabaşının da hâlâ hastanede olduğunu eklemişti. Ustabaşı aylar sonra konuşabilmiş. Fabrikaya bir daha hiç uğramadı.
Arkadaşımla birlikte adeta 16 yıl öncesine gittik ve tekrar geri geldik. Ayrıldığımız sırada arkadaşım “ben o eski günlerimizi çok özlüyorum. Hepimiz birbirimiz için ölüme giderdik. Düşünsene ustabaşı ve müdür bana saldırdığında hiç tanımadığım, belki yüzünü hiç görmediğim, başka fabrikalarda çalışan işçiler o pislik heriflere hadlerini bildirmişlerdi” dedi. Ben de ona şunu söyledim: “Evet, doğru söylüyorsun. O zaman biz işçiler birbirimiz için mücadele ederdik, hatta ölebilirdik. Çünkü örgütlüydük. Şimdilerde işçiler eskisi kadar örgütlü değil. Ama şurada burada başlayan grevler, direnişler kışın ortasındaki ilk kardelenler gibi baş gösteriyorlar.”
Son Eklenenler
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...