Birlikte UİD-DER’de Örgütlenelim
Esenyurt’tan bir kadın işçi
Merhaba işçi kardeşlerim,
Ben 21 yaşında genç bir işçiyim. Okumam gereken yıllarda okulun değil işin yolunu tutmak zorunda kaldım.12 yaşımda çalışmaya başladım. O gün bugündür de çalışıyorum. Küçüklü büyüklü bir sürü yerde çalıştım. Kimi zaman Kürt olduğum için dışlandım, kimi zaman da çocuk olduğum için azarlandım. Gördüğüm haksızlıklara kendimce ses çıkarmaya çalıştığımda da işten ayrılmak zorunda kaldım, çünkü tek başımaydım. Birlik yoktu yani örgütlü değildi kimse. Ben de şimdi öğreniyorum bunları. Beraber çalıştığım bir ablanın sayesinde UİD-DER’le tanışmış oldum, işçilerin okuluyla. Bilinçlenmeden, birlik olmadan, örgütlenmeden haksızlıklara karşı duramayacağımızı öğrendim.
Yeni bir yasa geçirmek istiyor hükümet, elimizdeki haklarımızı almak için: “Ulusal İstihdam Stratejisi”. UİD-DER de imza kampanyası başlattı; “Kıdem Tazminatının Gaspına Hayır!” diye. Ben de imza föylerinden alıp çevremdeki herkese imza attırdım. Bir kaç tane de arkadaşlar aldı biz de toplarız diye, onlara da verdim. Pazar günü de Beylikdüzü’nde düzenlenen imza kampanyasına katıldım. Önce toplandık sorumlu arkadaş bize ne yapacağımızı anlattı. Önlüklerimizi giyip, şapkalarımızı takıp, elimize imza föylerimizi alıp imza toplamaya başladık. İlk kez böyle bir duygu yaşıyordum. Hem heyecanlı hem de şaşkındım. Her zaman gelip geçtiğim köprüde imza topluyordum. “Bir imza da siz verin, kıdem tazminatlarımız kaldırılmasın” diyerek gelip geçene sesleniyordum. İlk başta sesim zorla çıkarken arkadaştan aldığım cesaretle sesim daha yüksek çıkmaya başladı. Başörtülü olduğum için herkes tuhaf tuhaf bana bakıyordu. Bir tane abla yanıma gelip hem imza verdi hem de “ne güzel kapalı insanların da böyle katılması” dedi. Benim için farklı bir gün oldu, çok mutlu oldum, kendimiz için bir şey yaptım. İnsanların çoğu bilmiyor, yasadan bile haberleri yok, öylece gelip geçiyorlar. Bir de çok korkuyorlar imza atmaktan. Evet, çünkü bilinçsizler, UİD-DER’li değiller. Herkesi UİD-DER’e davet ediyorum. Niçin mi? Bilinçlenmeye, örgütlenmeye.
Keyfi İşten Atmalar
Yıkalım Bu Köhne Düzeni
Son Eklenenler
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...