DİSK: Sendikaları Denetleme Görevi DDK’ya Verilemez!
24 Haziran seçimlerinin ardından resmi düzeyde yasal ve anayasal dayanakları üzerine oturtulan tek adam rejiminin işçilere ve işçi örgütlerine yönelik saldırıları hız kazanmış durumda. 15 Temmuzda çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) yetkilerini arttırıyor ve işçi örgütlerini baskı altına almayı amaçlıyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DDK’nın yetkilerinin genişletilmesine ilişkin bir açıklama yaptı. Çerkezoğlu, 15 Temmuz 2018’de yayınlanan 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle birlikte DDK’nın süper yetkilerle donatılmış olağanüstü bir denetim organı haline getirildiğini belirtti. Kararnameye göre DDK’nın sendika, meslek örgütü, vakıf ve derneklerde her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetleme yapabileceğini söyleyen Çerkezoğlu, ayrıca denetlenen kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgenin (gizli veya açık) hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın istenebileceğini ve seçilmiş yöneticilerin görevden uzaklaştırabileceğini ifade etti.
Yürürlüğe sokulan kararnameyi başkanlık rejiminin keyfiliklerinin yeni bir örneği olarak değerlendiren Çerkezoğlu; sendikaların ve meslek örgütlerinin, cumhurbaşkanlığı bürolarına dönüştürülmesinin önünün açıldığını vurguladı. Bu uygulamanın uluslararası sözleşmelere ve anayasaya aykırı olduğunu söyleyen Çerkezoğlu şöyle dedi: “Anayasanın 51. maddesine göre sendika kurma hakkı ancak kanunla düzenlenebilir. Nitekim bu çerçevede sendikaların kuruluş, işleyiş ve denetimiyle ilgili olarak 6356 sayılı yasa çıkarılmıştır. 6356 sayılı yasada sendikaların hangi usul ve esaslarla denetleneceği açıkça belirtilmiştir. Sendikaların nasıl denetleneceği yasanın 29. maddesinde açık biçimde düzenlenmiştir. Sendikaların denetimi sendikaların denetim kurulları ve yeminli mali müşavirler tarafından yapılır. Devlet Denetleme Kurulu’na yasayla verilmiş sendikal denetleme yetkisi yoktur. Yasayla açıkça düzenlemiş bir konuda yasada olmayan bir yetkiyi DDK’ya vermek yetki gaspıdır ve anayasa ihlalidir. Sendikalar 5 numaralı CBK ile düzenlenen Devlet Denetleme Kurulu’nun yetki alanından derhal çıkarılmalıdır.”
Sendikaların denetimi konusunda 12 Eylül hukukuna geri dönülmekte olduğunun altını çizen Çerkezoğlu, son uygulamanın 12 Eylül Anayasasının sendikalara yönelik ağır denetim uygulamalarını andırdığını belirtti. Çerkezoğlu yaptığı değerlendirmede; sendikaların devlet veya cumhurbaşkanlığı bürosu olmadığının, uluslararası sözleşmelerle ve anayasayla bağımsızlıkları ve özerklikleri güvence altına alınmış demokratik işçi örgütleri olduklarının altını çizdi.
Kırk Ayaklı Karınca
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...