En Çok da OHAL Kaldırılsın, Savaşlar Olmasın Diye 1 Mayıs’a Katıldım!
Pendik’ten bir kadın işçi

Beraber çalıştığımız arkadaşımla birlikte 1 Mayıs mitingine katılıp, taleplerimizi birlikte haykırmanın ÇARKI BOZUK BU DÜZENE HAYIR demenin mutluluğunu yaşadık.
2 Mayısta miting üzerine sohbet ettik, arkadaşım duygularını benimle paylaştı. “Daha önceki yıllarda birkaç kere bireysel olarak 1 Mayıs’a gittim. Fakat ilk defa UİD-DER’le örgütlü bir şekilde katıldım. Örgütlü ve disiplinli bir şekilde katılmak elbette çok daha güzel bir duyguymuş onu anladım. Malum geçen sene de birlikte gitmiştik. Geçen seneden farklı olarak bu sene çok daha kalabalık ve coşkuluydu. O alanın bir parçası olmaktan gerçekten çok mutlu oldum. Ben 1 Mayıs’a en çok da OHAL kaldırılsın ve savaşlar olmasın diye katıldım. Ama elbette ki diğer tüm şeyler için de katıldım. UİD-DER’in ses aracı gelen herkesi selamlıyordu. Bu çok güzel bir şey. Alanın alabildiğine kalabalık olması, her kesimden insanın bu alana gelip taleplerini ve öfkesini haykırması beni çok etkiledi. Başka türlüsü de olamazdı ama iyi ki gitmişiz ve bu havayı solumuşuz” dedi.
İş arkadaşımın eşi de ilk defa 1 Mayıs’a hatta bir mitinge katıldı bizimle. Arkadaşım eşinin bizimle katıldığına memnun olduğunu söyledi. “Televizyonda 1 Mayıs miting alanları her zaman kavga, gürültü çıkan yerler olarak gösteriliyor, fakat bu havayı soluduktan sonra buranın hiç de öyle olmadığını gördüm. Her kesimden insanların bu alana gelmesi coşkulu ve umutlu olmaları beni mutlu etti” dediğini anlattı
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs bir kez daha dosta, düşmana şunu gösterdi: İşçi sınıfı örgütlü güce kavuştuğunda sadece sınıfın değil her kesimin sorunlarını kucaklayıp çözmeye muktedir olduğunu bir kez daha kanıtlanmış oldu. Alanın hınca hınç dolup taşmasının anlamı budur. Bu yüzden sözlerimi UİD-DER müzik gurubumuzun söylediği bir şarkının dizeleriyle bitirmek istiyorum.
Hey hey işçi kardeş
Kulak ver sesimize
Bu düzen değişecek
Katılırsan kavgaya
UİD-DER bunu söyler
Güçlüsün, örgütlüysen!
Karanlığı Aydınlatan Kızıl Işık
Son Eklenenler
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin 45. yılında Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler gerçekleştirildi. Yapılan eylemlerde darbe rejimi ve onun günümüzdeki etkileri protesto edildi. İstanbul’da 78’liler Girişimi öncülüğünde Taksim Kazancı Yokuşunda...
- “Bırak seni başkaları övsün” diye bir söz vardır. Bir de işçi sınıfının ve insanlığın sömürüye karşı yürüttüğü mücadeleyi tarif eden başka bir ifade vardır: “Sen sadece doğru yolda yürü. Sabırla, emekle, alın teriyle ilerle. Bir gün başkaları da...
- Metal işkolunda Türk Metal, Çelik-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarıyla metal patronlarını temsil eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2025-2027 dönemini kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri başladı. Bu sözleşme, 250’...
- Ankara’da bulunan Tapeten Mensucat’ta Teksif Sendikasında örgütlenen işçiler, işverenin TİS masasına oturmayı reddetmesi üzerine 4 Eylülde greve çıkmışlardı. UİD-DER üyesi işçiler olarak grevlerinin 8. gününde Tapeten işçilerini ziyaret ettik.
- Yaşadığımız topraklarda 12 Eylül 1980’de bir askeri faşist darbe gerçekleştirildi. Darbeciler ülkedeki kaosu ve kardeş kavgasını bitirmek için darbe yaptıklarını ileri sürüyorlardı. Oysa asıl amaç işçi sınıfına ve örgütlerine darbe vurmaktı.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik her geçen gün dozunu artırdığı saldırılara karşı protestolar sürüyor. 2 Eylülde CHP İstanbul il örgütüne kayyum atanmasının ardından başlayan protestolarda emekçiler rejimin baskılarına biat...
- Nepal’de hükûmetin 4 Eylülde Facebook, X (Twitter), YouTube ve benzeri 26 platformu erişime kapatma kararı, gençlerin öncülüğünde işçi ve emekçilerin de katıldığı geniş protestoları tetikledi. Ülkede artan yoksulluk ve yolsuzluk karşısında biriken...
- Trump yönetimi işçi düşmanı ekonomi politikalarını, göçmenlere karşı saldırılarını, emperyalist savaşı körüklemeyi, Siyonist İsrail devletini desteklemeyi sürdürüyor. Emperyalist savaşın baş aktörü olarak Gazze’de yapılan soykırımı açık şekilde...
- İsveç sermayeli Omsa Metal fabrikasında çalışan işçiler, 2025’in ilk aylarında Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 Nolu şubede örgütlendiler. Şirket, sendikanın yetkisine itiraz ederken toplu iş sözleşmesi sürecinde de “sıfır zam” dayatmasında...
- Tanıdık birilerinden söz ederken “bizim Ahmet”, “bizim Ayşe” deriz. Bazen tarafını anlatırken “bizim takım”, “bizim parti” deriz. Hatta bazen hangi kimlik ve inançtan olduğunu tarif ederken de biz deriz. Gelin bu konunun üzerine duralım biraz. Biz...
- Türkiye’de rejimin her türlü muhalefeti ezmek, toplumu zapturapt altına almak ve bu yolla varlığını sürdürmek amacıyla hayata geçirdiği saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Öyle ki bu rejim, yargıyı sopası, medyayı borazanı, devlet kurumlarını...
- Aylardır maaşları, toplu sözleşmeden doğan fark alacakları ve bazı yan hakları ödenmeyen Genel-İş Sendikası üyesi İzmir Buca, Karşıyaka ve Konak Belediyesi işçileri yürüttükleri mücadeleleri büyüterek iş bırakma eylemi yaptı.
- Dede Korkut hikâyelerinin birinde Uruzlu bir çobanla, bir Peri birbirlerini severler. Ancak bu beraberlik lanetlenmiştir. Peri bir gün çobanı çağırır ve şöyle der: “Bende bir emanetin var ama bu emanet halkının başına bela olacak, bilesin.”