Buradasınız
Daha Az Çalışmak İçin Mücadeleye Devam
Sancaktepe’den bir metal işçisi
1 Mayıs’ın ertesi günü servise binmiş işe gidiyorum. Her zamanki gibi uzun ve yorucu bir işgününe doğru zoraki yol alıyorum. Bir tarafta 1 Mayıs’ta Maltepe’de yaşadığım o güzel gün, diğer tarafta ise ömrümden ve enerjimden çalacak olan bir işgünü. İçimden Amerika’daki işçi sınıfının söylemi geçiyor: “1 Mayıs’ta grev yapılacak ve bundan sonra 8 saatten fazla çalışılmayacak!” Üzerinden bunca yıl geçmiş, teknoloji bu kadar gelişmiş, biz de onlar gibi desek olmaz mı? “1 Mayıs’ta grev yapılacak ve bundan sonra bu kadar uzun saatler çalışılmayacak”. Ne güzel olurdu, biz de bu kadar yorulmaktan ve ömrümüzü işyerinde tüketmekten kurtulurduk. Evet, hayaller güzel ama gerçekler acımasız. Servis ilerlemeye devam ediyor…
Servis boş arazilerin olduğu bir yoldan geçiyor bir ara. İstanbul’da az kaldı çorak topraklar, ne ev var ne de doğru düzgün bir ağaç. Ama baharın etkisiyle yeşermeye başlamış her yer. Bir anda gözüme öbek öbek kıpkızıl çiçekler ilişiyor. Bu bakımsız arazide nasıl da “biz buradayız” diye inadına boy vermişler, ne de güzeller! Bu görüntü aklıma tekrar 1 Mayıs’ı getirdi. Hep söylenir UİD DER’in korteji kızıl gelinciklere benziyor diye. Şimdi daha iyi anladım niye gelinciklere benzetildiğimizi. Sınıfımızın örgütlülüğü de bu çorak topraklar gibi bakımsız, dağınık ama UİD-DER’li işçiler aynı o gelincikler gibi bir arada ve çoğalıyor. İnanıyorum ki bu bakımsız topraklar da bir gün gelincik tarlasına dönüşecek.
1 Mayıs’ta İstanbul’da yıllar sonra bir araya gelebildik ve güzel günler isteyenler olarak birlikte yürüyüp Maltepe’ye baharı getirdik tüm renklerimizle. Karanlığın üzerimize çöktüğü kötü günlere inat tüm güzelliklerimizle alanları doldurduk. UİD-DER korteji ise aynı o bakımsız topraklardaki kızıl gelincikler gibi tüm güzelliğiyle ve tüm baskılara karşı inatla güzel günler isteyenlere umut verdi.
Servis sanayinin kapısına geldi, şimdi 1 Mayıs’ın o güzel havasını işyerine taşımam lazım. 1 Mayıs’a gelemeyen tüm arkadaşlarıma o günün güzelliğini anlatmam lazım. Anlatmam lazım ki çok daha az çalışıp, çok daha rahat yaşayabileceğimiz, savaşsız, sömürüsüz güzel günlere ulaşabilelim. 1 Mayıs’ta tüm dünyada alanları doldurup bize güç katan tüm sınıf kardeşlerimize selam olsun! Sınıfımıza yol gösterip, umut veren UİD-DER’e selam olsun! Selam olsun güzel günleri getirecek sınıf kardeşlerimize!
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...