Geçmişi Unutmamak
Kartal’dan bir işçi

Eski bir fotoğraf, oldukça yıpranmış. Sendika duvarında yerini koruyor. Çevresi şimdiden silikleşmeye başlamış. Fakat grev yazan kısmı silikleşmeye karşı hâlâ direnmeye devam ediyor. İşçiler zamana inat ellerinde tuttukları pankartla her gelen işçiye “hoş geldiniz sendikamıza”, “hoş geldiniz grevimize” der gibi bakıyorlar.
Dikkatli baktığınızda işçilerin kendilerine olan güvenlerini görüyoruz. “BU İŞ YERİNDE GREV VAR” pankartının ölçüleri ne büyük. Fakat şimdilerde herhangi bir grev ilanını duyuran pankartların boyları ne kadar da küçük! Demek ki mücadele gerileyince pankartların boyutları da küçülüyor. Bu pankart ne denli özenle tutulmuş. Bir kişi pankartın esneyen kısmını düzeltiyor. Pankartın dik tutulması, mesajın çok net verilmesini istiyor. Pankartın önünde kimsecikler yok, saygı en üst seviyede. Arkasında ise düzenli sıralar halinde işçiler var.
Pankart işyerinin hemen girişinde. Yani ne bahçede ne de işyeri dışında. Tam olması gerektiği gibi tam girişte duruyor. Yine en köşede bir işçi dikkatleri çekiyor. İki elinde baston var. Belli ki işyerinde bir rahatsızlık geçirmiş. Fakat grevin ilk günü almış bastonlarını gelmiş işyerine. Mücadeleye destek olmak, birlikte direnmek, haykırmak istemiş. Genci yaşlısı, hastası sağlamı, her kim olursa olsun herkesin omuz vermesi gereken bir mücadele grev. Ayakta kalmanın, iş arkadaşlarıyla birlikte durmanın onurunu yaşıyor.
Büyük pankart ve işçiler adeta çağrı yapıyorlar kardeşlerine: Mücadele et ve mücadelene sahip çık! Büyüt grevi, büyüt mücadeleyi! Boyun eğme! Fotoğraftaki işçiler direnmeye, geçmişi unutturmamaya çalışıyor. Geçmişimizi unutmadan mücadeleye devam edelim!
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...