Hain Türk Metal Bürokratları İşçileri Sattı!

İşçi sınıfı içindeki patron ajanlarının başında bulunduğu Türk Metal bürokratları, metal işçilerini bir kez daha sattı. Bir taraftan işçilerin tepkisini yatıştırmak için esip gürleyen, ama öte taraftan anlaşmazlık zabtı tutulduktan sonra patronlarla gizlice masaya oturan Türk Metal bürokratları, 12 Kasım gecesi işçileri bir kez daha ucuz işçiliğe mahkûm ettiler. Üstelik de utanmadan bunu “çifte bayram” diye açıklıyorlar.
Hain sendika bürokratları, MESS’in saat ücretlerine yüzde %5,35’lik zam yapmasını metal işçilerine “zafer” olarak duyuracak denli pervasızlar. Oysa bu zamla saat ücretlerine yalnızca 30 kuruş zam yapılmış olmaktadır. Üstelik bu rakam her işyerinde farklı oranda uygulanacak ortalama rakamı ifade ediyor. Metal işçilerinin büyük çoğunluğu ancak saat ücretlerine yüzde 2, yüzde 3 oranında zam alacak. MESS patronları bir bütün halinde krizin faturasını işçilere kesmişlerdir. Bu dönemde kitlesel işten atmalar, ücretsiz izinler, esnek çalışma yaygın olarak her fabrikada uygulandı. Sendikacılar bu duruma “aynı gemideyiz” yalanlarıyla seyirci kaldılar.
Türk Metal bürokratları işçilere danışmadan, işçilerin onayını almadan MESS patronları ile masaya oturup, görüşmeler yapıp, anlaşmaya vardılar. Sözleşme öncesi sesini çıkaran işçilerin haklı taleplerini “bölücülük”, “sendika düşmanlığı” olarak damgalayan bürokratlar, fabrikalardaki tepkileri zorbalıkla susturuyorlardı.Patron uşağı Türk Metal bürokratları fabrikalarda patronla birlikte korku düzeni kurmuş bulunuyorlar. Konuştuğumuz Türk Metal üyesi otomotiv işçileri “haksızlığa, önerilen zamlara karşı sesini çıkartanlar derhal sendika tarafından işaretlenip işten atılıyor. Bu durumda ne yapacağımızı bilemiyoruz” diyerek Türk Metal’e olan tepkilerini dile getiriyorlar.
İşçilerin sendikada söz sahibi olmasına engel olan Türk Metal bürokratları büyük bir ikiyüzlülükle imza attıkları ihanet sözleşmesini “zafer” olarak sunuyorlar. Amaç metal işçilerinin tepkilerini yumuşatmaktır.
Metal işçileri bu asalakları sırtlarından atmak için örgütlenmelidirler. Sözleşme görüşmeleri halen süren Birleşik Metal-İş, Türk Metal’in boyun eğdiği sözleşmeyi haklı olarak teşhir ediyor. İşçileri Türk Metal’den istifaya çağırıyor. Türk Metal’e üye olan işçilerin güvenini kazanmak, örnek bir sendika olabilmek için BMİS elbette mücadele etmelidir. Uzlaşmayı değil mücadeleyi tercih etmelidir. MESS patronlarına hak ettiği cevabı, bütün işçi örgütleri ortaklaşa vermelidir.
93. Yılında 1917 Ekim Devrimi
Elkim Metal’de TİS İmzalandı
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...