İmza Kampanyamız İçin Ev Ev Dolaşıyoruz
Kıraç’tan bir işçi
Selam dostlar. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, “Ulusal İstihdam Stratejisi” planına karşı bir imza kampanyası başlattı. Bizler de bu derneğin üyeleri olarak ev ev dolaşarak imza topluyoruz. İşçilerin kıdem tazminatlarının gaspı, kölelik bürolarının kurulması, esnek çalışma, bölgesel asgari ücrete geçiş gibi saldırıları içeren bu saldırı paketini geri püskürtmek şüphesiz ki tüm çalışanların tepkisiyle mümkündür ancak. Fakat bugün bir gerçek var ki çalışanların büyük bir çoğunluğu örgütsüz ve dağınık olduğu için gerekli tepkiyi veremiyor. Birçok olumlu örneğin yanı sıra, örgütsüzlüğün getirmiş olduğu bazı somut örnekler de ev ziyaretlerinde karşımıza çıkıyor.
Yer Kıraç. Bir kapıyı çalıyoruz, 45 yaşlarında bir adam çıkıyor karşımıza. Hemen derdimizi anlatıyoruz. Cevap: “Evin büyükleri evde yok!” Bunu diyen adam 45 yaşlarında.
Bir başka ev. Bir ablaya derdimizi anlatıyoruz. Cevap: “Ben bilmem, beyim bilir!” Bir başka örnek, adam bir fabrika işçisi ama tazminatın ne olduğunu bilmiyor. Hatta bazı yerlerde bu yasa bir an önce geçsin ki tazminatımız güvenceye alınsın deniliyor.
Bazen iş komediye kadar varıyor, bu işlerden anlamadığını söyleyen bir teyzeye beyini çağırır mısın deyince cevap hangi beyimi oluyor!
Bu imza kampanyası gerçekten de biz duyarlı işçilere ne kadar çok sorumluluk düştüğünü gösteriyor. İnsanlar ne yazık ki birçok şeyden habersiz yaşıyor, kimisi iradesini yitirmiş bir halde “benim imzamdan ne olacak ki” diyor, kimisinin acayip güveni sarsılmış kimseye güvenmiyor.
İçinde yaşadığımız sömürü sistemi insanlarda resmen bir akıl tutulması yaratmış ve insanlar en doğal haklarına yapılan saldırılara karşı tepkisiz.
Tabiî ki işin güzel yönleri ve sorumluluğumuzun hazzı daha bir önemli. Patronlar tüm sindirme politikalarına rağmen o kadar da başarılı olmuş diyemeyiz. Çünkü ev ziyaretlerinde seve seve imza atan aileler, önerilerde bulunanlar, evine davet edenlerin yanı sıra derneğimize gelmek isteyenler, bu çabalarımız için bizleri kutlayanlar da oluyor.
Evet dostlar bunlar belki küçük örneklerdi. Gerçek olan bir şey var ki bugün işçi ve emekçilerin haklarına ciddi bir saldırı söz konusudur ve bu saldırı karşısında herkes duyarlı olmalıdır. Bu saldırı paketini geri püskürtmek için herkese ciddi sorumluluklar düşüyor. AKP hükümetinin yanı sıra, burjuvazinin niyetlerini, muhalefetin sessizliğini teşhir etmemiz gerekiyor. İşçileri bu konuda iyi bilinçlendirmeli ve kurtuluşun yolunu net göstermeliyiz. Korkunun gerçekten de ecele faydası yok. Biz korktukça patronlara daha bir cesaret geliyor. Bizler örgütlenip haklarımıza sahip çıktıkça ve yeni taleplerle patronların karşısına çıktıkça işte o zaman korkacak olan bizler olmayacağız. Aksi takdirde dünyadan bihaber, korkak, güvensiz, ruhsuz bir toplumun parçası olacağız.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!
Son Eklenenler
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...