İşçiler Özelleştirmelere, Hayat Pahalılığına, Savaşa Boyun Eğmiyor!

Kazakistan’da petrol işçileri grevde
Kazakistan’ın Mangıstav bölgesinde West Oil Software şirketinde çalışan petrol işçileri, 11 Aralıkta greve çıktılar. Ücretlerin yükseltilmesini ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini isteyen yaklaşık 500 işçi baskı ve yıldırma politikalarına rağmen greve devam ediyorlar. Şirket, grevin başlamasıyla otuza yakın işçiyi işten çıkardı. Polis grev alanına saldırdı. Yerel mahkeme grevi yasadışı ilan etti. Ancak işçiler greve devam etme kararı aldılar.
2018 yılında kamuya ait petrol şirketlerinin bazı iştirakleri kapatılmış ve iştiraklerde çalışan petrol işçileri özel petrol şirketlerine aktarılmıştı. İşçilerin ücretleri düşmüş, çalışma koşulları kötüleşmişti. İşçiler yeniden kamu şirketlerinde çalışmak istiyorlar. Ayrıca çok eski ekipmanlarla çalışmak zorunda kaldıklarını ve can güvenliklerinin olmadığını, her gün korkuyla çalıştıklarını ifade eden işçiler koşulların düzeltilmesini talep ediyorlar.
Pek çok petrol şirketinin bulunduğu Mangıstav bölgesi, işçilerin grev ve protestolarıyla anılan bir bölge haline gelmiş durumda. Önceki yıllarda da büyük grevlerin yaşandığı bölgede son olarak 2021’de gerçekleştirilen grevle işçiler patronlara geri adım attırmayı başarmıştı. West Oil Software işçileri bir kez daha taleplerini kabul ettirmek için kararlı olduklarını ifade ediyorlar.
İngiltere ve Kanada’da sağlık emekçileri grevde
İngiltere’de pratisyen hekimler Sağlık Bakanlığı ile müzakerelerden sonuç çıkmaması üzerine yeniden grevlere başladılar. 2008’den bu yana ücretleri yüzde 26 oranında eriyen, önce ekonomik kriz sonra pandemi bahanesiyle neredeyse 10 yıldır ücretlerine zam yapılmayan pratisyen hekimler öfkeliler. Düşük ücretlere, uzun çalışma saatlerine rağmen çökmekte olan sağlık sistemini ayakta tutmaya çalışan sağlık emekçilerinin sabır taşı çatlıyor. Geçtiğimiz aylarda aralıklarla greve çıkan hekimler, 20-21-22 Aralık tarihlerinde yeniden greve çıktılar.
Yüzde 35’lik ücret artışı talep eden İngiliz Tabipler Birliği (BMA) üyesi hekimler ücret kesintilerine, çökmekte olan sağlık sistemine, yüzbinlere varan sağlık çalışanı eksikliğine, ağır çalışma koşullarına karşı mücadele ediyorlar. Hükümet tarafından yaz aylarında teklif edilen yüzde 8,8’lik artışın üzerine gelen yüzde 3’lük zam teklifini kabul etmiyorlar. Pratisyen hekimlerin taleplerini görmezden gelen hükümet grevleri karalamak için hastanelerde ameliyatların ve muayenelerin ertelenmesini ve kötü kış koşullarında artan hasta sayısını kullanıyor. Rekor kıran ambulans gecikmeleri ve acil müdahale sürelerinin uzaması gibi sağlık sisteminde biriken sorunları grevlere bağlayan, grevci doktorları hedef gösteren hükümetin yalanlarına rağmen halkın çoğunluğu grevleri destekliyor. 3-8 Ocak tarihlerinde gerçekleştirmeyi planladıkları grevle İngiltere tarihindeki en uzun doktor grevine imza atacak 50 binin üzerinde pratisyen hekim, taleplerinde ve mücadelelerinde kararlılar.
Benzer taleplerle greve çıkan Unite Sendikası üyesi NHS çalışanları da 18 Aralıkta iş bıraktı. Ücret artışı, personel alımı ve ikramiye konularında taleplerini yükselten sağlık işçileri grevlerini 22 Aralık’a kadar sürdürdü. Çeşitli hastane ve sağlık kuruluşlarından sağlık işçileri taleplerini duyurmak için 18 Aralıkta Sağlık Bakanlığı önünde bir araya geldiler. Çalışma koşulları için verdikleri mücadelenin yanı sıra sağlık işçileri, NHS’nin ABD’li teknoloji firması Palantir’in başını çektiği bir grup şirketle yaptığı 330 milyon sterlinlik sözleşmeyi iptal etmesini istedi. “NHS’de Palantir’e Hayır” pankartıyla şirket ofisi önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, Gazze’de hastaneleri bombalayan İsrail devletine ve onun destekçilerine karşı “Sağlık İşçileri Özgür Filistin’i destekliyor” sloganlarını yükseltti. İşçiler talepleri karşılanıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini ve eylemlerini arttıracaklarını belirttiler.
Kanada’da da ülkenin en büyük eyaletlerinden olan Quebec’te yüzbinlerce kamu işçisinin ücret artışı için mücadelesi sürüyor. Eyalet hükümeti ile sendikalar arasında süren toplu sözleşme görüşmelerinde taleplerinin karşılanmaması üzerine grev kararı alan işçiler Kasım ve Aralık aylarında kitlesel grevler gerçekleştirdiler. Kamu sektörünün eğitim ve sosyal hizmetler gibi birçok alanında sayısı yarım milyonu bulan işçiler 8 Aralıkta yeniden greve çıkarken yaklaşık 80 bin sağlık işçisi de 11 Aralıkta grevlere katıldı. Sağlık işçilerini temsil eden Quebec Mesleklerarası Sağlık Federasyonu (FIQ) sendikasının çağrısıyla greve çıkan sağlık işçileri 14 Aralık Perşembe gününe kadar grevlerini sürdürdü.
Sağlık işçileri yüzde 20’lik ücret artışı, zorunlu fazla mesainin sona ermesi, sağlık emekçisi başına düşen hasta sayısının düzenlenmesini talep ediyorlar. Çoğunluğu hemşirelerden oluşan sağlık emekçilerinden salgın döneminde “koruyucu melekler” olarak söz eden hükümet işçilerin temel taleplerini görmezden geliyor, halkın desteğini azaltmak için grevci işçilerin mücadelesini karalamaya çalışıyor. Ancak Quebecli emekçilerin yüzde 70’ten fazlasının desteğini alan sağlık işçileri diğer kamu işçileri gibi mücadelelerinde kararlılar, talepleri karşılanmadığı durumda önümüzdeki yıl da süresiz grevlerle mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar.
Emperyalist savaşa karşı işçilerin mücadelesi ve sınıf dayanışması devam ediyor
İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü savaş tüm yıkıcılığıyla devam ediyor. Şu ana kadar çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 21 bine yakın insan bu haksız ve insanlık dışı savaşın kurbanı oldu. On binlerce insan yaralandı, 2 milyon insan yerinden yurdundan edildi. Binlerce insan kayıp, aileleri, sevenleri, yakınları onlardan haber alamıyor. Askeri saldırıların yanı sıra bölgeye su, yiyecek, tıbbi malzeme ve yakıt ulaşımına da izin vermeyen ve Gazze’yi ablukaya alan İsrail devleti, yüz binlerce insanı açlığa ve susuzluğa mahkûm ediyor.
Ancak emperyalistlerin yalanlarıyla değil, aklı ve vicdanıyla hareket eden, katliama sessiz kalmayan dünya işçileri, Filistin halkıyla dayanışmaya devam ediyor. Farklı ülkelerden işçiler, kitlesel protestolarla, grev ve gösterilerle savaşın suçlusu olan egemenlere karşı mücadele ediyorlar.
Savaşa karşı en anlamlı mücadele örneklerinden birine imza atan İngiltere’de Unite, UNISON, GMB, NEU, UCU dâhil olmak üzere birçok sendikada örgütlü işçilerin yer aldığı “Özgür Filistin için İşçiler” grubu Filistin sendikalarının uluslararası çağrısına yanıt vererek dayanışma eylemlerine devam etti. 1000’den fazla sendikalı işçi, 7 Aralıkta, Birleşik Krallık genelindeki dört silah fabrikasını eş zamanlı olarak abluka altına aldı. İsrail’i ve suç ortağı İngiltere’yi protesto etti. Glasgow’da bulunan, İsrail’e askeri teçhizat üreten ve Gazze bombardımanında kullandığı silah parçalarını sağlayan fabrikaların giriş çıkışlarını kapatan yüzlerce işçi İsrail’e silah satışının derhal durdurulmasını, Filistin işgalinin son bulmasını ve kalıcı ateşkes talep ettiler. Farklı sektörlerden işçiler “Bu fabrika soykırımı silahlandırıyor”, “Burada üretilen silahlar Gazze’de öldürüyor” pankartlarını açarak İsrail’in yanı sıra en büyük destekçilerinden İngiltere’yi de protesto ettiler.
İsrail’de emekçiler, savaşa ve Netanyahu’ya karşı mücadeleye devam ediyor. 23 Aralıkta faşist Netanyahu hükümetinin baskı ve zorbalığına rağmen İsrailli emekçiler yine alanlardaydı. Tel Aviv’de toplanan binlerce emekçi, derhal savaşın durdurulmasını, karşılıklı olarak rehinelerin serbest bırakılmasını ve Netanyahu’nun istifa etmesini talep ettiler. Polis saldırısıyla ve tutuklamalarla karşı karşıya kalan emekçiler, İsrail devletinin zorbalığına “Durmayacağız” sloganlarıyla yanıt verdi.
ABD’nin San Francisco şehrinde teknoloji işçileri, 14 Aralıkta bir gösteri düzenleyerek ABD-İsrail işbirliğini protesto ettiler. Google’ın İsrail devletiyle yürüttüğü ortak projeye tepki gösteren işçiler şirketin ofisleri önünde toplanarak işbirliğine son verilmesini ve 1,2 milyar dolarlık Nimbus Projesinin iptal edilmesini istediler.
İsrail devletinin Google’ın ortak proje kapsamında sağladığı teknolojiyi savaşta kullanabileceğini belirten işçiler Google’ın sembol logosuyla “Soykırım” yazılı pankartlar taşıdılar. Google’da çalışan işçiler de protesto gösterisine katıldılar. Bu katliama ortak olan hiçbir teknolojiyi desteklemediklerini ifade ettiler. “Kötülük Yapmayın, Soykırımı Desteklemeyin”, “Soykırım için Teknoloji Yok” sloganları attılar.
Ayrıca 25 Aralık Noel Günü kutlamalarında Filistin halkıyla destek eylemleri düzenlendi. New York’ta yüzlerce emekçi “Acil Ateşkes” çağrısıyla protesto gösterisi düzenledi. Polis saldırısıyla karşı karşıya kalan emekçiler, ABD başta olmak üzere savaşa destek olan egemenleri ve İsrail devletini lanetlediler. Ayrıca ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ve ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan’ın evlerinin önünde protesto gösterileri düzenlendi. ABD’li emekçiler Biden yönetiminin İsrail devletine desteğinin sonlandırılmasını ve insani yardımların Filistin halkına ulaştırılmasını istediler.
Son Eklenenler
- BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta tutuklanması ve Antep’teki tekstil işçilerinin hak arama mücadelesine yönelik baskılar, 20 Şubatta İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü önünde çeşitli sendikalar tarafından protesto edildi.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye, tamamen ezmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. Bir süredir “Kent Uzlaşısı” ile kazanılmış CHP’li ilçe belediyelerine operasyonlar düzenleyen, seçilmiş belediye başkanlarını hapse atarak yerlerine...
- Şubat ayında greve çıkan Tekgıda-İş Sendikasında örgütlü Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün işçileri, İzmir’de aileleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Üç aydır ücretleri ödenmeyen Doruk Madencilik işçileri, şirketin Ankara’da bulunan...
- Diyanet İşleri Başkanlığı, bir yoksulun günlük gıda ihtiyacını göz önüne alarak belirlenen Ramazan fitresinin asgari ücret veya emekli aylığı alanlara da verilebileceğini açıkladı. Bu sözler Türkiye’de işçi ve emekçilerin nasıl bir yoksulluğa mahkûm...
- Sırbistan’da 2024’te Novi Sad şehrinin bir tren istasyonunda 15 kişinin yaşamını yitirmesi üzerine gerçekleşen kitlesel protestolar sonucunda Bakanlar ve Başbakan istifa etmek zorunda kaldı. Ancak bunlarla yetinmeyen, yolsuzlukların son bulmasını ve...
- İngiltere’de emperyalistlerin savaşına karşı emekçilerin barış sesi yükselmeye devam ediyor. 25. Ulusal Eylem Gününde çeşitli şehirlerden başkent Londra’ya akan on binler, İsrail saldırısı altındaki Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu...
- İşçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı mücadelesini, dayanışmasını güçlendirmek için çalışan UİD-DER’in, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle gerçekleştirdiği etkinlikler 16 Martta devam etti. UİD-DER’in İstanbul Avrupa ve Anadolu...
- Dünyanın pek çok ülkesinde işçi ve emekçiler, gençler eşitlik ve özgürlük talepleriyle, daha iyi bir yaşam özlemiyle bir araya geliyor, meydanlara çıkıyor. Almanya’da yapılan görkemli eylemlere katılan insanlar bu eylemlerine “iyi insanların isyanı...
- Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak...
- Gece vardiyasında çalıştığımız bir gün elektrik kesildi. Biz de karanlıkta ayrı ayrı beklemek yerine üretimdeki arkadaşlarla yan yana geldik. Haliyle sohbet etme şansımız oldu. Bir ablamız iş kazası geçirmiş ve işvereni dava etmiş. İş güvenliği...
- Kapitalizm altında sağlık sistemi bolca kâr elde edilen büyük bir rant kapısı haline getirildi. Sağlık sektörü patronları için durum böyleyken sağlık çalışanları açısından tablo uzun çalışma saatleri, can güvenliğinin olmadığı iş ortamı, ağır...
- Ben Tahran Üniversitesinde öğrenciyim. Üniversiteye bağlı bir yurtta kalıyorum. Örgütlü bir şekilde hareket etmediğimiz için her gün yeni bir felaket haberiyle uyanıyoruz. Geçtiğimiz ay 14 Şubat akşamı bir arkadaşımızı kaybettik. Hem yurt hem de...
- Sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramında Türkiye genelinde iş bıraktı, hastaneler ve İl Sağlık Müdürlükleri önlerinde, kent meydanlarında basın açıklamaları yaptı.