Kim Ulan Bu Doymak Bilmeyen?
Tuzla’dan bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Dostlar, ben metal fabrikasında çalışan bir kadın işçiyim. Bu fabrikada çalışmaya başlayalı çok olmadı. Sizlerle fabrikada yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum. Biz fabrikada kışın yemeklerde neredeyse her gün meyve olarak sadece elma yeriz. Bir akşam vardiyasında arkadaşlarla bahçede oturuyorduk. Şöyle bir bahçeyi gözümle taradım. Bir de baktım ki meyve ağaçları var. Ben meyveyi çok severim. Yanımda oturan arkadaşlara “ben şu meyve ağaçlarına bir bakayım, var mı bir şey” dedim. Bunun üzerine hepsi ayaklandı. “Sakın elleme!” diyerek korkuyla beni durdular. Hatırladıkça hâlâ gülümsüyorum. Zannedersiniz ölüm tehlikesi var. “Niye ya?” dedim. İçlerinden biri “seni işten çıkarırlar” dedi. O an donakaldım “şaka mı yapıyorsun?” dedim. “Ciddiyim elleme, ağaçlar yasak dediler” diye cevap verdi. “Peki, resim çekildik biz dün arkadaşlarla ağaçların önünde, o da yasak mı?” deyince “yok o kadardan bir şey olmaz” dediler. “Valla olacak şey değil. Neden peki?” diye sordum. Benden önce burada çalışan bir işçi arkadaşı sırf bahçeden domates, biber kopardığı için işten çıkarmışlar! İşten çıkarılan arkadaş gece vardiyasında bize verilen zeytin, peynir kötü olduğu için bahçeden domates ve biber alıyor. Ertesi gün patron yanına çağırıp “neden sebze koparıyorsun, aç mı kalıyorsun da bahçeden alıyorsun?” diyerek azarlamış. Arkadaşımız da “evet ezik zeytin ve çürük peynir veriyorsun, aç kalıyoruz” demiş. Bu patron arkadaşımızı işten çıkardığı yetmezmiş gibi, beraber çalıştığı eşini de 4 yıldır kadroya almamış.
Her gün yüzlerce işçinin sırtından kâr eden patron, şimdi ikinci fabrikasını açtı. Sırf hobi olsun diye bahçede meyve, sebze yetiştiriyor. Çıkanları toplayıp evine götürüyor. Patronlar, gece gündüz duman altında kalıp, iki yüz derece sıcakta ter döken işçilerin alın terini sömürerek palazlanıyorlar. Onlar maliyet diye güvenlik sensorunu taktırmadığı için kolu prese sıkışan, taşeronda çalıştığı için hakları yenen, kimyasaldan kolları yara bere dolmuş biz işçilerin halinden anlayabilirler mi? Kendileri hiçbir lüksten ödün vermezken, bize en kötüsüyle yetinin diyorlar. İki lokmamıza gözünü diken patrona aslında bizim sormamız lazım: “Hayırdır aç mısınız?” Ne diyordu değirmenci dayı; “bu nasıl çark ulan buğday bizim, ezilen biziz, un olan biz, aç kalan hepimiz. Kim ulan bu doymak bilmeyen?”
Son Eklenenler
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...
- Srebrenitsa’da, 1995 Temmuzunda, 8 bini aşkın Boşnak, Sırp egemenleri tarafından katledildi. Geçmişten günümüze emperyalistlerin kışkırttığı tüm savaşlara baktığımızda ölenlerin, acı çekenlerin, yasa boğulanların emekçiler olduğunu, savaştan siyasi...
Düşün
Okyanusları, denizleri, dereleri, nehirleri
Düşle
Parmaklıkların ötesindeki sonsuz dünyayı
Düşün
...- 43 gündür direnen Sumitomo işçilerinin grevi kazanımla sonuçlandı. Adana’da PTT bünyesinde çalışan taşeron işçiler iş baskısı ve kötü çalışma koşullarına karşı 9 Temmuzda iş bıraktı. İşçilerin eylemi ikinci gününde kazanımla sona erdi. Manisa’da...
- TÜİK Haziran 2022 itibariyle enflasyon sepetine hangi ürünleri koyduğunu ve bu ürünlerin fiyatını ne olarak kabul ettiğini açıklamayı bıraktı. İki yıldır TÜİK’in açıkladığı enflasyonu neye göre hesapladığını bilmiyoruz. Yani sepet iki yıldır kayıp!...