Koş İşçi Koş!
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi

Geçenlerde UİD-DER sitesinde bir işçi arkadaşımızın mektubunu okudum. Kendi yaşadığı sorunları bizlerle paylaşmıştı. Her sabah erkenden kalkıp koştura koştura servisine ve işine yetişmeye çalışan Ayşe kendisini yazarken aslında biz işçilerin her gün yaşadığı sıkıntıyı da anlatmış oldu. Mektubu okuduğumda “aynı ben” dedim. Ben de her sabah Ayşe’nin yaşadıklarını birebir yaşıyorum. Yorgun olduğum için kendimi ikna ederek kalkıyorum. Ben de metal sektöründe yani ağır sanayide çalışan bir işçiyim. Her sabah fabrikaya geldiğimizde işçi arkadaşlarımızın yüzünden yorgunluk akıyor. Fabrikada “koş işçi koş” sanki maratona hazırlanıyoruz. Akşam olduğunda kilometrelerce koşmuşuz gibi bitmiş bir halde servisimize binip hurda olan bedenimizi evdeki çekyatımıza atıyoruz. Çoğu zaman da olduğumuz yerde sızıp uyuyoruz. Sonra bunları düşündüğümüzde “bu nasıl bir hayat arkadaş, böyle hayat mı olur” diyoruz. Üç kuruş para kazanmak için geçip gidiyor ömrümüz diyoruz. Çünkü patronlar işçilere yaşanmayacak bir hayat sunuyorlar. Bizleri alabildiğine uzun saatler çalıştırıyorlar. Ne dinlenmeye ne de düşünmeye zaman bırakıyorlar. Patronlar sermayelerini büyütürken biz işçilerin yaşamını yok sayıyorlar. Dönüp arkamıza baktığımız zaman “ulan ben de bu dünyada adam gibi yaşadım” diyemiyoruz. Nasıl olsa işçilerin sayesinde patronlar uzun yıllar ve zevk-ü sefa içinde yaşıyorlar. Peki, biz işçiler bu insani olmayan çalışma koşullarına karşı dur demeyecek miyiz?
İşçi kardeşlerim bizler aynı sorunları yaşıyoruz. Hepimizin sırtından patronlar kâr elde ediyorlar. Biz işçiler bu haksız, adil olmayan yaşam koşullarına baş kaldırıp yeter artık demeliyiz. Eğer mücadele edersek o zaman insan gibi yaşadık bu dünyada diyeceğiz. Her şey ama her şey işçilerin elinde, yeter ki örgütlenelim.
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...