Krizin Faturası İşçilere Çıkarılıyor
Sermaye düzeninin neden olduğu kriz derinleşiyor. Patronlar, krizin faturasını işçilere çıkartacak ilk saldırılarını otomotiv sektöründe başlattılar. Metal işkolunda örgütlü sendikalar ile metal patronları arasında süren toplu sözleşme görüşmelerinden, esnek çalışma ve ücretsiz izin uygulaması çıktı. Ücretsiz izin uygulaması ilk olarak TOFAŞ’da başlatıldı. Türk Metal-İş sendika bürokratları da bu saldırıya ortak oldular. Birleşik Metal-İş sendikası ise, örgütlü olduğu işyerlerinde, patronlardan gelen ücretsiz izin önerilerine şimdilik “hayır” dedi.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Türk Metal-İş, Birleşik Metal-İş ve Öz-Çelik-İş sendikaları arasında 100 binden fazla işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi süreci devam ederken, patronlar, kriz gerekçesiyle ücretsiz izin uygulamasını devreye soktu. Metal patronları toplu işten çıkarmaların olabileceği yönünde yeni açıklamalar yapıyorlar. MESS yönetim kurulu, daha sözleşme süreci başlamadan sendikalara “bizden yüksek zam beklemeyin” diye açıklama yapmıştı.
Ücretsiz izin uygulaması ilk olarak, en büyük otomobil tekellerinden biri olan TOFAŞ’da başladı. TOFAŞ yönetimi, Avrupa’da yaşanan ekonomik durgunluk gerekçesiyle, üretime 24 Eylülde ara verdi. Fabrikada üretimin 8 Ekimde başlayacağı açıklanırken, işçiler ücretsiz izne çıkartıldı. Türk Metal-İş sendikası ise, toplu sözleşme görüşmeleri devam ederken işçilerin ücretsiz izine çıkarılmasına sessiz kalarak patronlarla uzlaştığını bir kez daha gösterdi.
Birleşik Metal-İş sendikasının yaptığı açıklamaya göre, Renault’da da kitlesel işçi kıyımı kapıda. Bu konuda, şirket yönetiminden henüz bir açıklama gelmezken, Renault yönetiminin, çıkarılacak işçilerin yerine daha düşük ücretle işçi alma planı yaptığı söyleniyor. Ekonomik kriz gerekçesiyle üretimde değişiklik yapmayı planlayan şirketlerden biri de Bosch. İddialara göre, Bosch’da 3 ay boyunca üretim yüzde 50 oranında düşürülecek.
Birleşik Metal-İş sendikası Bursa şubesinin örgütlü olduğu işyerlerinde de, işçilerin ücretsiz izne çıkarılması yönünde patronların girişimleri oldu. Ancak sendika yönetimi, bu yöndeki taleplere “hayır” dedi. Birleşik Metal-İş sendikası yaptığı açıklamada, metal işkolunun son 2 yıl içinde büyüdüğüne dikkat çekti. Açıklamada, “Sendikamızın tespitlerine göre, borsada yer alan metal şirketlerinin 2007 yılı net kârları ile grup sözleşmesi kapsamındaki tüm metal işçilerine ayda net 1000 YTL üzerinden tam 6 yıl ödeme yapabilecek durumda. AKP hükümeti, istihdam paketi ile metal işyerlerinde işçi başına net 73 YTL’lik indirim olanağı sağladı. Bu toplamda 10 milyon YTL ediyor” denildi.
MESS ve metal patronları, kapitalizmin krizinin faturasını işçi sınıfına ödetmek istiyorlar. Ücretsiz izine çıkararak, esnek çalışmayı dayatarak, işçileri toplu olarak kapının önüne koyarak, düşük ücreti ve kölece çalışma koşullarını dayatarak… MESS’in ortağı gibi davranan, patronların personel müdürü gibi çalışan işbirlikçi Türk Metal bürokratları, TOFAŞ işçisine mi sordu da binlerce TOFAŞ işçisini ücretsiz izine çıkardılar? Elbette ki işçilerin fikrini soran olmadı. Sınıf işbirlikçi Türk Metal bürokratları, koltuklarını ve yüksek maaşlarını korumanın peşindeler. 100 bini aşkın metal işçisi kendilerini ilgilendiren toplu iş sözleşmesinin hiçbir aşamasına katılamıyor. Sendika bürokratları bu görüşmeleri kapalı kapılar ardında yapıyor.
İşçi sınıfı örgütlü mücadeleye atılmadan patronların saldırılarını geri püskürtemez. İşçi sınıfı örgütlü mücadeleyi yükseltmeden, işbirlikçi sendikal bürokrasiyi sendikalardan alaşağı edemez. İşçi sınıfı, militan sınıf sendikacılığı mücadelesini yükseltmeden, patronların yarattığı krizlerin faturasını patronlara ödetemez.
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...