Metalde Direniş Günlüğü (9 Haziran)

MESS patronlarına ve Türk Metal çetesine karşı metal işçilerinin başlattığı mücadele sürüyor. Üretimi durdurarak uzun süre fiili grev yapan Renault ve Tofaş işçileri, bir kez daha üretimi durdurdular. Dün gece üç işçinin işten atılması üzerine Renault işçileri üretimi durdurarak direnişe geçtiler. İşçilerin üretimi durdurmasından bir süre sonra işveren işten atılan işçileri, “yanlışlık olmuş” diyerek geri almak zorunda kaldı. Kazanan Renault işçileri oldu.
Tofaş’daki işçiler de iki arkadaşlarının işten çıkartılması üzerine, bu sabahtan itibaren üretimi durdurarak fabrika bahçesinde toplandılar. Diğer vardiyalarda çalışan işçiler de işyerinin önüne geldi ve işçiler “arkadaşlarımız yoksa üretim de yok” dediler, yürüyüşler yaptılar. Türk Metal’den istifa eden birçok fabrikadan Tofaş’a destek açıklaması gelirken, Tofaş yönetimi saat 16.00 sularında üretime ara verildiğini açıkladı. Bekleyiş sırasında, işçilerin bir kısmının üye olduğu Çelik-İş sendikası yöneticileri de işyeri önüne geldiler. Yapılan görüşmelerden sonra işten atılan işçilere Çelik-İş’te görev verileceği açıklanarak akşam saatlerinde direnişe son verildi. Bir tarafta işten atılan iki arkadaşlarına “tek yürek olduk, bugün onlara yarın bize” diyerek sahip çıkan işçiler, öte tarafta ise Çelik-İş’in uzlaşmacı tutumu var. İşçi sınıfının mücadelesinden çıkan en önemli deneyim şudur: Taban örgütlülüğünü güçlendir; sadece kendi gücüne, birliğine ve mücadelene güven!
Bugün üretimin durduğu ORS’de ise işçilerin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Ankara Polatlı’da bulunan ORS fabrikasında çalışan 1600 işçi Türk Metal’den istifa etmiş ve dün sandık kurarak kendi temsilcilerini seçmek istemişlerdi. Ancak işçilerin birliğini hazmedemeyen patron, işçilerin seçeceği temsilcileri kabul etmeyeceğini açıkladı. Buna sert bir şekilde tepki gösteren işçiler, dün 15.00-23.00 vardiyasında üretimi durdurarak greve gittiler. Güne direnişle uyanan ORS işçileri, tüm gün halaylar çekerek morallerini yüksek tuttular ve kararlılıklarını “Ölmek Var, Dönmek Yok” sloganıyla dile getirdiler. 50 kişilik çıkış listesi hazırlandığını öğrenen işçilerin patrona cevabı şuydu: Çıkış listesine 1600 kişi yazın!
İşçilerin kararlı tutumu sonuç getirdi ve patron işçilerin taleplerini kabul etmek zorunda kaldığını açıkladı. Buna göre 1) Üretimin durmasından dolayı hiçbir işçinin işine son verilmeyecek. 2) Hiç kimse hakkında zarar ziyan davası açılmayacak. 3) Türk Metal gidecek, seçilen işçi temsilcileri resmi muhatap olarak alınacak. Temsilcilerin belirlenmesi sürecine işveren müdahil olmayacak. 4) Türk Metal’in temsilcilik odası fabrikada başka bir yere taşınacak. 5) Yapılacak zam, diğer fabrikalarda bir ay içerisinde belirlenen tutardan az olmamak üzere sonradan belirlenecek.
Yapılan anlaşma yöneticilerin katılımıyla işyeri önünde işçilere açıklandı. İşçiler, temsilcilerin arkasında olduklarını ifade ettiler. İşverenin “derhal iş başı yapılsın” teklifini de reddeden işçiler, yarın sabah işbaşı yapmak üzere fabrika önünden ayrıldılar.
Tofaş’ta öncü işçileri işten atarak işçilerin iradesini kırmaya çalışan Koç Holding, aynı taktiği kendisine ait olan Ford Otosan’da ve Türk Traktör’de de uyguluyor. Ankara’daki Türk Traktör’de işten atılan işçilerin sayısı 19’a çıktı. Ford Otosan Kocaeli fabrikasında ise yönetim verdiği sözleri tutmadı ve işçiler işbaşı yaptıktan sonra işten atmaya başladı. Direniş sürecinde işten atılan işçilerle birlikte işten atılan işçi sayısı 11’e çıktı. Daha önce de dikkat çektiğimiz gibi, Koç Holding işçilerden intikam almaya girişmiştir. Öncü işçiler başta olmak üzere mücadeleye katılmış işçilerin önemli bir kısmını işten atarak işçilerin iradesini kırmaya ve olası bir direnişin önüne geçmeye çalışıyor. Patronun amacı aynı zamanda işe yeni işçiler almak ve bunları Türk Metal’e üye yaparak bu çeteyi tekrardan işçilerin üzerinde bir sopa olarak kullanmaktır.
Metal işçileri çok önemli bir mücadele deneyimi yaşıyorlar. İşten atma, işçilerin moralini bozma ve mücadele iradesini kırma girişimlerine karşı daha fazla örgütlenmeye ve birlikte hareket etmeye ihtiyaç var. İşçiler bir taraftan işyerlerinde taban örgütlülüklerini güçlendirip işyerleri arasında bir mücadele birliği sağlarken, öte taraftan da saldırılara kararlı bir şekilde karşı çıkmalı ve işten atmalara izin vermemelidirler.
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...