Sebahat Tuncel’in Katılımıyla Demokratik Kitle Örgütleri Buluştu
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul 1. bölge bağımsız milletvekili adayı Sebahat Tuncel, Dudullu bölgesindeki Ziya Şark Sofrası’nda sabah kahvaltısında demokratik kitle örgütleri temsilcileri ve seçmenlerle buluştu. Kahvaltıya blok bileşenlerinden derneğimiz UİD-DER, EMEP, SES, Tüm Bel-Sen, Eğitim-Sen, Petrol-İş, Deri-İş, Barış Anneleri, Tüko-Der, İki Milyon İstanbullu, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Ev Eksenli Çalışanlar Sendikası, 78’liler, Jineps Gezetesi ve çok sayıda köy derneği temsilcisi katıldı.
Sebahat Tuncel’in katılımıyla gerçekleştirilen kahvaltıda ana amaç, sendikaların, kitle örgütlerinin, işçi ve emekçilerin taleplerinin dinlenmesi ve ortaklaştırılmasıydı. Barış Anneleri adına yapılan konuşmada “Birkaç kişiyle başlayan mücadele şimdi milyonlara ulaştı. Evren gibi Erdoğan gibiler de unutulacak, mücadele edenler, şehit düşenler asla unutulmayacak. Her evden bir kişi kendini bu mücadeleye adarsa barış gelecek” dedi. Eğitim-Sen 2 No’lu Şube yöneticisi, “Erdoğan asimilasyon dönemini kapattık diyor ama asıl aşılan engeller mücadele neticesinde olmuştur. Eğitim-Sen’in savunduğu anadilde eğitim, AKP döneminde kapatma gerekçesi yapıldı. Bugün anadilde eğitim talebini savunuyoruz. Biz sendikacılar olarak ne AKP ne CHP’ye oy vereceğiz, Blok’u destekleyeceğiz. Bu ittifak Türk-Kürt emekçilerini birleştiren bir ittifaktır.”
Çerkezlerin Özgür Sesi JİNEPS gazetesi adına yapılan konuşmada, Çerkezlerin taleplerine vurgu yapıldı ve “yeni anayasada anadilde eğitim başta olmak üzere, Çerkez halklarının demokratik taleplerinin tanınması” talebi dile getirildi. 2 Milyon İstanbullu Kampanyası adına yapılan konuşmada ise, “3. Köprü karşıtı bir kampanya yürüttük. Seçimlerde çılgın projeler, delice projelerle İstanbul kendi kaynaklarını yiyen bir şehir haline getirilmeye çalışılıyor. AKP ekolojik bir felakettir” denildi.
Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın da “Seçimlerde emekten yana adaylardan yana tavır koymak gerekiyor. Oylar, sınıfsal çıkarlar, demokrasi, barış, özgürlük mücadelesine katkı yapmalıdır. Türkiye barış yoluna girmiştir. Yeni anayasanın emeğin çıkarları doğrultusunda şekillenmesini istiyoruz. Emeğin birleştirici gücü bütün sorunların ortak çözüm gücüdür” diye konuştu. Tüko-Der adına yapılan konuşmadaysa, “zamlara karşı mücadele eden, tüketicinin tüketilmeden haklarının korunduğu, zararların tüketicilere yüklenmediği bir meclis” istendiği belirtildi.
UİD-DER adına konuşan sözcü öncelikle anadilinde şöyle seslendi: “Brayene, maone sıma pero piya xerame. Na perodaisimema Turkira, Kurdura pero xerwo. (Kardeşler, anneler hepiniz hoş geldiniz. Bu kavga Türklere, Kürtlere hayırlı olsun.)”
Konuşmada şunlar söylendi ve işçilerin talepleri dile getirildi:
“Merhaba kardeşler. Sizleri anadilimde selamladım. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun başarılı olmasını temenni ettim. Çünkü bizler insanlığın ortak ana dili olan emek, kardeşlik, özgürlük ve barışın dünyaya hâkim olmasını istiyoruz.
“Sizlere Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği UİD-DER’in selamlarını getirdim, sizlere Türk ve Kürt işçilerin kardeşliğinin selamlarını getirdim. Derneğimiz UİD-DER işçi sınıfının ulusal ve uluslararası birliğini kurmak için çalışıyor. Fabrikalarda, işyerlerinde, mahallelerde, kısacası hayatın her alanında örgütlenmeye çalışıyoruz. UİD-DER işçilerin sömürüsüne, Kürt halkı ve diğer ezilen halkların baskı altına alınmasına, kadınların ezilmesine, doğanın tahrip edilmesine ve emperyalist savaşlara karşı mücadele yürütüyor. Bizler, Kürt halkının kendi kaderini özgürce tayin etmesinden yanayız. Kürt sorununun çözülmesi, Türk ve Kürt işçilerin birliğinin önündeki engelleri de kaldıracaktır.
UİD-DER işçi sınıfı içinden enternasyonalizmin sesini yükseltiyor. 12 Haziran seçimleri önemli bir dönemeç noktası olacak. Yeni bir anayasanın yapılması gündeme gelecek. İşçi sınıfının, ezilen Kürt halkının, Alevilerin, inançlarını özgürce yaşamak isteyenlerin demokratik talepleri gündeme gelecek. Bu taleplerin mecliste dile getirilmesi önemlidir. Bunu ancak sosyalistler ve ezilen Kürt halkının temsilcileri yapabilir, bunu ancak demokratik güçler yapabilir. Ezilen Kürt halkıyla dayanışma içinde olmak ve demokrasi güçlerine güç katmak için Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nda yer aldık.
Derneğimizdeki çalışmalara katılan, fabrikalarda, mahallelerde, sendikalarda ilişki içinde olduğumuz işçi kitleleri, meclis kürsüsünden şu taleplerin dile getirilmesini, takipçisi olunmasını ve işçilerin mücadelelerine sahip çıkılmasını istiyorlar:
- İşçilerin örgütlenmesinin önündeki tüm sendikal ve siyasal yasakların kaldırılması,
- Grev, toplanma ve basın özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması,
- İşsizliğe ve yoksulluğa çözüm bulunması, patronların saldırılarına geçit verilmemesi,
- Taşeronlaştırmaya, esnek çalışmaya, iş cinayetlerine dur denilmesi,
- Parasız eğitim, parasız sağlık, parasız ulaşım ve parasız konut…
Bunlar işçi sınıfının en acil ve yakıcı talepleridir. Fakat öncelikle, 12 Eylül faşist anayasasının yırtılıp çöpe atılması, başta darbeci generaller olmak üzere tüm sorumluların yargılanması için mücadele edilmelidir.
Emekten, demokrasiden, özgürlükten yana adaylara güç verilmelidir.
Yaşasın İşçi Enternasyonalizmi!
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Kürtlere Özgürlük, Kurdara Azadî!”
Son olarak söz alan Sebahat Tuncel, seçim çalışmalarına değindi: “Seçim çalışmaları üzerinde baskı ve milliyetçi çarpıtmaların yoğunlaştığını” belirtti. Tuncel, “burada dile getirilen talepler bizim de taleplerimizdir. Bizim ev ödevimizdir. Yol haritamızı oluşturduk, birlikte başaracağız. Vaat vermeden, birlikte çalışacağız. En temel sorunumuz savaş politikalarına karşı durmak ve barışı geliştirmektir. Her nerede yaşıyor olursak olalım barış hepimizin sorunudur. Tarihi önemdeki barış fırsatını kaçırmamalıyız” dedi. “Mücadeleyi birlikte yükseltmek, siyaseti hapsolduğu Ankara’dan çıkarmak ve sokakla buluşturmak gerekiyor” diyen Tuncel, sözlerini “herkesin oyuna, sandığına, taleplerine sahip çıkması gerekiyor” diyerek tamamladı.
Kahvaltı etkinliği, yoğun seçim ve örgütlenme çalışmalarına kaldığı yerden devam etmek üzere sonlandırıldı.
Japon Balıkçısı
Son Eklenenler
- 26 Mayısta Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının çağrısıyla sendikanın Ankara İl Temsilciliği önünde bir araya gelen öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığına yürüdü. MEB önünde basın açıklaması yapan öğretmenler, taban maaş hakkı ve çıkarılacak olan...
- Tüm Emekliler Sendikasının çağrısıyla, 25 Mayısta İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Eskişehir, Tarsus, Burhaniye ve Fatsa’da meydanlara çıkan emekliler “Açlığa ve Sefalete Hayır” diye haykırdı. Bursa’da Kent Meydanında gerçekleştirilen mitingde UİD-...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde ODAŞ Yel Enerji’nin işlettiği Alpagut kömür madeninde çalışan işçilerin sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta başlattığı direniş şirketle varılan anlaşma üzerine sonlandırıldı. Dev Maden-Sen, sosyal medya hesabından yaptığı...
- Sağlık alanındaki sorunlar kartopu gibi büyümeye devam ediyor. “Ekonomik krize çözüm” olarak ümüğümüzü sıkan iktidar, Orta Vadeli Program ve son olarak açıkladığı “kamuda tasarruf paketiyle” gerçek niyetini bir kez daha gösterdi. Kamuda tasarruf...
- 1 Mayıs yani işgününün kısaltılması, sömürü düzeninin son bulması mücadelesi bizimle yani bugünün işçi kuşakları ile başlamadı. Tam 138 yıl önce Amerikan işçi sınıfı attı o ilk adımı. İşte o tarihten sonra bu mücadele günü Amerika’dan Avrupa’ya,...
- Çorum/Dodurga’da ODAŞ Yel Enerji’nin işlettiği Alpagut kömür madeninde çalışan Dev Maden-Sen üyesi işçiler direnişlerini yeraltında sürdürüyorlar. İşçilerin aileleri ise yer üstünde direniş nöbetine başladı. Rize’de Fındıklı Ziraat Odası ile Esnaf...
- Perfetti Gıda’da sendikalaşma mücadelesi verdiği için işten atılan, bu haksızlığa boyun eğmeyi reddeden ve direnişe geçen işçinin gölgesinde oturduğu, gölgesinde sohbetlerin koyulaştığı, sınıf dayanışmasının güçlendiği ağacın dallarının kesilmesi...
- Türkiye’de ekonomik krizin derinleşmesiyle faturanın işçi sınıfına kesilmesi, çalışma koşullarının ağırlaşması, reel ücretlerin düşmesi giderek daha fazla sayıda işçinin sendikalaşmasını beraberinde getiriyor. Ne var ki yasal bir hak olan...
- Yerel seçimlerin ardından pek çok belediyede işten atma saldırıları başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan İZENERJİ ve İZDOĞA işçileri işten atma saldırısına karşı oturma eylemi başlattı. Bursa Gemlik’te sendikalaştıkları için işten...
- İşyerinde ücretlerimiz düşük olduğu için patrondan zam istedik. Kararlı olduğumuzu gören patron ara zam yapamayacağını ama Temmuzda “iyi bir zam” yaparak bu durumu telafi edeceğini söyledi ve ekledi: “Söz namustur arkadaşlar, bana güvenmiyor musunuz...
- Egemen sınıfın yani patronlar sınıfının yarattığı ekonomik kriz her geçen gün daha fazla belimizi büküyor. Gencinden yaşlısına, erkeğinden kadınına, işçisinden işsizine hepimize fatura ediliyor bu kriz. Fakat bu süreçte en fazla yok sayılan, gözden...
- İzmir’in Bayraklı Belediyesi’nde ücret kesintilerine karşı mücadele sürüyor. Maaşlarındaki haksız kesintileri 14 Mayıstan beri çeşitli eylemlerle protesto eden Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçilerinin ardından aynı belediyede çalışan DİSK Genel-İş 6 No’...
- Filistin halkının İsrail devleti tarafından topraklarından zorla çıkarılıp sürgün edildiği, binlercesinin öldürüldüğü, yüzlerce köy ve kasabanın yakılıp yok edildiği “Nakba” yani “Büyük Felaket”in üzerinden 76 yıl geçti. On yıllardır zulüm altında...