Kalbim bu sesi bir pencereden haykırıyor
Kartal’dan bir kadın işçi
Kırmızı güllerin yapraklarını bir bir yere döktüğü bir zamandır. Ama tarih, o kırmızı güllerin yapraklarının öğrettiği şekilde yol almaya devam ediyor. Onların bizlere öğrettiği Marksizmin ışığındaki yolda yayılmaya devam edecek. Kalbimize düşen bir damla gözyaşı ve güllerin yaprakları dönüşüyor. Kapitalizmin yarattığı emperyalist savaşlara, ücretli köleliğe, ezilenlerin haykırışı olacak o gözyaşı damlaları. Onları kan gölünde kendi silahlarıyla boğacağız.
Ve “haykır… Haykıralım!
İşçi Özeğitim Grupları’nın “Dövüşenler Ölenlerin Tutmaz Yasını” etkinliğine katılan herkesin gözlerinde ve dudaklarında okudum bu dizeleri. Ocak ayında dört yıldızı anışımızdı. Bir tarihsel kesitin önderlerini o koroyla, şiirlerle ve sinevizyon gösterisinin güzelliğinde anmak. Emeği geçen bütün işçi arkadaşların eline, yüreğine sağlık.
Bugünden tarihe dönüp baktığımızda çıkartılması gereken pek çok dersler var. Bir mücadelenin ne kadar uzun soluklu, yılmadan usanmadan hayatın her alanında yaşatılması gerektiğini, örgütlenmenin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha suratımızın ortasına, yanaklarımızı kızartan tokat gibi hissettik.
Kapitalizmin, o ejderhanın başları dünyayı sarmış durumdadır. Elimizde kılıçla onun başlarını teker teker kesmeliyiz. Onu tarihin en derinliklerine göndermeliyiz. Nasıl ki 1917’de bir pencere açıldıysa, onun açtığı pencerenin her yenisini bir bir bizler açmalıyız.
Bugün gökyüzündeki yıldızları karanlıkta daha çok parlatmalıyız. Örgütlü mücadeleyi ruhumuzun içine, beynimizin her köşesine kazımalıyız. Üretimden gelen gücümüzü birleştirip örgütlü gücümüzle kapitalizme yanıt vermeliyiz.
Bizlere anlatılan hiçbir şeyi unutmamalıyız. İşçi sınıfının mücadelesini her gün yaşayıp, onun için hayatımızı koyup mücadele etmeliyiz. Etkinlikte izlediğimiz Rus devrimi, başarılı bir önderliğin en güzel örneğidir. Yaşanan Alman devrimi yenilgisi de bize bu sorunun ne kadar yakıcı bir sorun olduğunu, önderliğin yaratılmasının gerekliliğini anlatıyor.
Kapitalizmi tarihin derinliklerine gömmek istiyorsak, hepimiz örgütlü mücadelenin ve önderliğin yaratılması için, günün her saati insanlara Marksizmin ışığını yaymalıyız. Yakılan her ışık kapitalizme vurulan bir darbe olarak geri dönecektir. O zaman o ışık, dünyanın etrafında yanan ışıkların en güzeli olacak.
Haydi, Marksizmin ışığını tüm dünyaya yayalım!
Haydi, bütün dünyanın işçilerini birleştirelim!
Deri İşçilerinden Haberler
Son Eklenenler
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...