İşçi Dayanışması’nı Büyütelim
Esenyurt’tan bir metal işçisi
İşçi sınıfına rehberlik etmeyi kendine düstur edinen DAYANIŞMASI’NI 10. Yılında kutluyorum.
Sayısı milyarları bulan devasa bir kitle olmasına rağmen tüm ülkelerde işçi sınıfının talepleri yok sayıldı, görmezden gelindi. İşçi sınıfının kazanılmış haklarını gasp edebilmek için burjuvazi türlü yalanlar, türlü kirli kampanyalar yürüttü. Emeklilik yaşı yükseltildi, iş saatleri sürekli uzatıldı, esnek çalışma yaygınlaştırıldı, vergiler arttırıldı, iş kazalarında on binlerce sınıf kardeşimiz katledildi. Ağır çalışma koşulları işçileri sosyal yaşamdan kopardı, meslek hastalıklarına maruz bıraktı, bırakmaya da devam ediyor.
İşte İŞÇİ DAYANIŞMASI, sesini kimselere duyuramayan işçilerin sesi, çalacak kapısı olmayan işçilerin kapısı, patronların kirli ve sinsi planlarını teşhir etmenin bir aracına dönüştü.
Kapitalizm bir sistem krizi içinde debeleniyor. Kapitalistler bu krizin faturasını yoksul işçi ve emekçilere kesmeye çalışıyorlar. Öte yandan yoksul işçileri ve emekçileri, krizle göbekten bağlantılı olan emperyalist paylaşım savaşına ikna edebilmek için türlü kampanyalar yürütüyorlar. Ortadoğu’da insanlar yerlerinden yurtlarından ediliyor, bu da yetmezmiş gibi göçmen emekçiler ya karanlık sularda yaşamlarını kaybediyorlar ya da ulaştıkları ülkelerde insanlık dışı muamelelere maruz kalıyorlar. Yürüyen bu kirli savaşın her anlamda faturası işçi ve emekçi kesimlere kesiliyor. İşte bu savaş koşullarında çıktığı ilk günden beri İŞÇİ DAYANIŞMASI işçileri savaşa karşı mücadeleye çağırıyor. Krizin ve savaşların nasıl son bulacağını, esas düşmanın kim olduğunu ve işçi sınıfının uluslararası dayanışmanın önemini anlatıyor.
Tüm dünyada artan otoriterleşme, işçi sınıfının mücadele örgütleri üzerinde artan baskılar, demokratik hakların yok edilmesi, emperyalist savaşın kutsanması, kitlelerin milliyetçilikle zehirlenmesi, gençliğin yozlaştırılması, kadına yönelik şiddet, hakkını arayanların “terörist” ilan edilmesi vs… Egemen sınıf topluma bunlardan başka bir şey vermezken İşçi Dayanışması tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin sesi olmaya devam ediyor.
Patronların işçi sınıfını küçümsemesine, yok saymasına ve bölmeye çalışmasına inat, İŞÇİ DAYANIŞMASI dünyanın öbür ucundaki bir emekçinin acısını acısı bilen, küçük kıvılcımları alazlara dönüştüren, mücadeleyi ilerletirken şiir yazan, beste yapan, tiyatro oynayan, yarınlara umut ve özlemle bakan bir gençlik için katkı koyuyor.
On yıl önce 2008 Nisan’ında işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın arifesinde hayata gözlerini açan İŞÇİ DAYANIŞMASI on yıldır insanın insanı sömürmediği, yaşanabilir bir dünyayı inşa edebilmek için bir deniz feneri gibi işçilere yol göstermeye devam ediyor.
Son Eklenenler
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...