Hindistan’da Emekçilerin İsyanı Devam Ediyor!

Hindistan’da hükümetin işçi ve çiftçi karşıtı yasalarına karşı başlayan mücadele devam ediyor. 26 Kasımda 250 milyon emekçinin katılımıyla gerçekleşen dev grevin ardından, başkent Delhi çevresinde kamplar kuran tarım emekçileri 8 Aralıkta bir grev daha gerçekleştirdi.
Milyonlarca tarım emekçisini temsil eden çiftçi birlikleri hükümetle görüşmelerden bir sonuç çıkmadığını duyurarak mücadele çağrılarını büyütüyor. Çiftçi Birlikleri “kara yasalar” dedikleri yeni tarım yasalarının derhal kaldırılmasını talep ediyor. On binlerce çiftçi başkent çevresindeki otobanları ve demiryolu hatlarını kapatarak ülke genelinde seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Greve demiryolu işçileri, kamyon şoförleri, öğretmenler ve diğer sendikalardan işçiler de katılarak destek oldu. Çiftçiler, yasalar yürürlükten kaldırılana kadar eve dönmeyeceklerini söylediler. Buna karşın Hindistan hükümeti, tüm eyalet ve bölgelerde güvenliği artırmak için bir genelge yayınladı. Çiftçilerin yaklaşık iki haftadır protestolar gerçekleştirdiği Delhi ve komşu eyaletlerde binlerce polis konuşlandırıldı. Ayrıca hükümet her zaman yaptığı gibi emekçilerin haklı taleplerini karalamak için “dış mihrakların yönlendirmesi” yalanıyla milyonları anti-ulusal olmakla suçluyor.
8 Aralıktaki grevin ardından yapılan 6. tur görüşmelerde de taleplerinin kabul edilmediğini söyleyen çiftçi örgütleri, önümüzdeki günlerde protestoları yoğunlaştıracaklarını açıkladılar. “Hükümet hatalar olduğunu kabul etti. Ancak taslak teklifleri hâlâ belirsiz. Delhi’ye giden yolları birbiri ardına kapatacağız” diyen çiftçi temsilcileri, 14 Aralıkta ülke genelinde genel grev ve eylemler organize edeceklerini duyurdular. “Kara yasaların” tamamen iptal edilmesini ve Asgari Destek Fiyatına ilişkin devletten resmi bir garanti getirilmesini isteyen emekçiler, başka hiçbir şeyin kendileri için kabul edilebilir olmayacağını açıkça belirtiyorlar.
“Kara yasalar” nedir, emekçiler neden karşı çıkıyor?
Eylül ayında, Hindistan parlamentosu ülkenin tarım sektörünü serbestleştirmeyi yani tamamen devlet güvencesinin dışına çıkarmayı amaçlayan üç tarım yasasını kabul etti. Daha sonra cumhurbaşkanı tarafından onaylandı ve ülke çapında çiftçilerin eylemleri başladı. Hükümet, yeni yasaların çiftçilere ürünlerini istedikleri alıcıya, istedikleri fiyattan satabileceği, özgür sözleşmeler yapabilecek fırsatlar yaratacağını iddia ediyor. Böylece yeni politikasının çiftçilerin gelirini 2022 yılına kadar ikiye katlayacağı propagandasını yapıyor.
Fakat tarım emekçileri bu yalanlara kanmıyor. Değişiklikten önce tarım ürünlerinin satışı için devlet bir taban fiyat belirliyor ve ürünlerin büyük bir bölümü devlet işletmeleri tarafından satın alınıyordu. Ancak yeni yasalarla birlikte asgari destek fiyatı denilen taban fiyat kaldırılıyor ve çiftçiler tamamen özel işletmelerin insafına terk ediliyor. Çiftçi birlikleri “kara yasaların” yürürlüğe girmesiyle birlikte, devletin tahıl satın almayı durduracağını ve özel şirketlerin fiyatları aşağı çekeceğini söylüyor. Böylece geçinmek için ürününü satmak zorunda olan çiftçiler tamamen dev şirketlerin insafına bırakılıyor. Çiftçi temsilcileri değişikliklerin “Hintli veya yabancı birkaç şirkete fayda sağlayacağını” söyleyerek sömürünün daha da büyüyeceğini vurguluyor. Emekçiler, yeni yasaların daha fazla yoksulluk getireceğinin altını çiziyor.
1.4 milyar nüfuslu ülkenin yüzde 60’dan fazlasının ekmeğini tarım sektöründen kazandığı Hindistan’da, emekçiler yapılan yasal değişikliklerde kendilerine hiçbir şey sorulmamasına öfkeliler. “Haklarımız için savaşıyoruz. Başkente ulaşana ve hükümeti bu kara yasaları kaldırmaya zorlayana kadar dinlenmeyeceğiz”, “Hükümet sabrımızı test ediyor, ancak vazgeçmeyeceğiz” diye haykıran emekçiler mücadelede kararlı!
Acı İlacı İçmeyelim!
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...