Buradasınız
UİD-DER ile Yürümek
Adana’dan emekli bir işçi

Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-DER beni şaşırttı. Bu yıl da şaşırtmaya devam etti. Aşk olsun. Adanalı deyimiyle, helal olsun!
UİD-DER’le ilk 1 Mayıs’ımda işçi kardeşlerimi görmüştüm dernekte. Derneğimizin yan tarafında depo gibi bir yer vardı. Hani arılar olur ya, çiçeklerini toplayıp kovanlarına geri dönen arılar, işte işçi kardeşlerim de tıpkı bu arılar gibi depoya giriyorlar, çıkıyorlar. Çayımı yudumlarken hayran ve meraklı gözlerle, onları sürekli izlemiştim. Ne yaptıklarını biliyorlar. Daha işin en başında bu hazırlıklar bende coşku ve hayranlık uyandırmıştı. Dernekten aşağıya indiğimde otobüslerin etrafında kalabalıkları görmüştüm, bu kalabalık, çok kısa bir süre içinde gelincik tarlasına dönüşüyordu UİD-DER önlükleriyle. Kırmızı şapka ve önlük önemlidir. Rastgele verilmez. Yerlere atılmış bulamaz ve göremezsiniz. Oysa ben yerlerde başka kurumlara ait çokça şapka, önlük, flama görmüşümdür örneğin. Bu tutum, “evet, yapmak lazım, doğrusu bu” deyip geçiştirilecek bir durum değildir. Öyle demekle başarılacak bir iş de değildir. UİD-DER işçilerin mücadele örgütüdür. Bu konuda da örgütlüdür, işçileri bu konuda da bilinçlendirerek örgütler. Yapılması gerekeni yapar. Yapılması gereken bir işi ertelemez, planlar, hayata geçirir. Önlüğü, şapkayı kim dağıtır, kim geri toplar, bunlar kimlere verilir, önceden bellidir. Yani her iş planlıdır, örgütlüdür.
Otobüslere binildiğinde orada da örgütlü bir işçi davranışı görürsünüz. Konuşmalar yapılır, mitingde atılacak sloganlar ilk önce otobüslerde haykırılıp çalışılır, aramıza yeni katılan arkadaşlara öğretilir. Kortej düzenimiz, gün boyunca nasıl hareket edeceğimiz ve nasıl geri döneceğimiz hakkında bilgi verilir. Marşlar birlikte söylenir. 1 Mayıs korteji sanki otobüslerin içindedir. 1 Mayıs’ı yaşarsınız.
Beni şaşırtan önemli gördüğüm bir şeyi daha paylaşmalıyım. Yıllar önce yine 1 Mayıs kortejindeydim. UİD-DER, kırmızı şapka ve önlükle gelincik tarlası olmuş sloganlarıyla yürüyordu. Bizim kortejin az ilerisinde bir kavga başladığını ve ortalığın karıştığını gördüm. Görevli arkadaşlarımız hızla harekete geçti, zincir oluşturarak korteji korudu ve dağılmasını engelledi. 1 Mayıs’la ilgisi olmayan bu kargaşa geçtiğinde kortejimiz yine hiç bozulmadan hızla eski düzenini aldı. Kırmızı şapka ve önlükler bir nehir gibi akıp yollarına devam ettiler. Bu kargaşa ortamında, UİD-DER kortejimizi yönlendiren arkadaşlarımızın basiretini ve sağlam duruşlarını gördüm. Görevli arkadaşlarımızın dikkat ve uyumunu gördüm. UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılan işçilerin yönlendirmeler sayesinde işçi sınıfına yaraşan bir kortej düzenini gönüllü bir biçimde benimsediklerini gördüm. Bu müthiş bir şeydi.
Bu son Kadıköy mitinginde de aynı duyguları yeniden yaşadım. Yine otobüsler tutulmuş, marşlarımız, sloganlarımız, toplanma noktasında gerçekleştirilecek programımız hazırlanmış, görevli arkadaşların tümü görevlerini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor… 1 Mayıs katılımımızla, programımızla ilgili haberi sitemizde görüp okumuşsunuzdur. Videolarda izlemişsinizdir. Beni bir kere daha şaşırtan şu oldu: Programımızın bitiminde, kortejimiz yürüyüşe geçti, o esnada Ferhan Şensoy’un muzip deyimiyle, “çok faşist bir yağmur” başladı. Herkes ıslanıyordu. Tabii ki bizim kortej de. Görevli arkadaşlarımız, yağmurun başlamasıyla çocuklardan başlamak üzere hızla tüm korteje yağmurluk dağıttılar. Yani bu konuda da bir hazırlık yapılmıştı. O yağmurlukları giyip ıslanmadık ama bizim kırmızı şapka ve önlüklerimiz kayboldu. Yağmur bitiminde yağmurlukları çıkardık, tekrardan kızıla büründü kortejimiz. Yani demem o ki dostlar, UİD-DER korteji, “Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey” diyorsa, onu hayata geçiriyordur. Yapıyordur. “Yapmak lazım, olması lazım” dükkânı değildir. Birlikte 1 Mayıs’a gittiğim işçi arkadaşım giderken bana, “Ben de geçmişte bir defa UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelememiş, katılamamıştım. O yıl kendimi öksüz gibi hissettim. Sahipsizdim o yıl, 1 Mayıs’ın ne tadı vardı, ne tuzu.” Bence son derece haklı. Ya sizce?
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele Birliği!
Yaşasın 1 Mayıs Yaşasın Sosyalizm!
- Kalkedon’da Mayıs Yağmuru
- Yağmur Olduk Haykırdık: Yaşasın İşçilerin Birliği!
- İnançta Umutta Sınıfımızın Saflarında!
- UİD-DER ile Yürümek
- Umut Örgütlü Mücadelede: 1 Mayıs 2025 Kadıköy
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- Gençlik Mücadeleyle Büyüyor
- 1 Mayıs’ta Coşkuyla Dolduk
- “Umut Örgütlü Mücadelede”
- 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Safında UİD-DER’deydik!
- UİD-DER Saflarında Doğru Hedefe
- 1 Mayıs’a Ailece Katılmak
- Kadıköy 1 Mayıs’ında Yükselen Ses: “ARTIK YETER!”
- Her Şeye Rağmen Bu 1 Mayıs’ta da Alanları Doldurduk
- 1889’dan 2025’e, Bugünlerden Geleceğe 1 Mayıs
- Dünya İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Tek Yumruk: Kemer Sıkma Politikalarına, Baskılara, Emperyalist Savaşa Hayır!
- 1 Mayıs 2025: Türkiye’nin Dört Bir Yanında Değişim İsteği Yankılandı!
- UİD-DER’le 1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede!
- İstanbul’da On Binler 1 Mayıs’ta Alanlarda Buluştu
- Haydi, 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- Rejimin 19 Mart saldırılarını protesto eylemlerine katılan İzmir Genel-İş 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve 3 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Mine Bilir, 17 Haziranda “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklandı. Bu...
- İnsanlık için çıkış yolu, işçi sınıfının uluslararası düzeyde örgütlenmesi, kendisinin sömürülmesi üzerine kurulu bu düzeni yıkması, yeni bir toplumsal düzenin kapılarını açmasıdır. Bilinç ve örgütlülük düzeyinin son derece geri olmasından hareketle...
- Kamuda çalışan 600 bin işçinin 2025–2027 yılları arasındaki ücret zammı ve sosyal haklarının belirleneceği Kamu Çerçeve Protokolü Çerçeve Sözleşmesi için Türk-İş ve Hak-İş Konfederasyonları ilk teklifi 27 Şubatta vermişti. Kamu işverenleri adına...
- Rus yazar Maksim Gorki 18 Haziran 1936’da hayatını kaybetti. Gorki, hayatı boyunca safını işçi sınıfından yana belirledi, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin içinde yer aldı. Emekçilerin zorlu yaşamını ve mücadelesini konu edinen...
- Bana okumayı sevgili ustam öğretmişti. Derilerin köşesine “1, 2” diye yazarak başlamış, zamanla harfleri, kelimeleri, okumayı da öğretmişti. Ama itiraf edeyim ki, okumayı söker sökmez okuduklarımı, okumanın kıymetini anladım sanmayın. Okuduklarımdan...
- Sağlık emekçileri, Aile Sağlığı Merkezlerine 6 ay gelmemiş hastalar bahane edilerek ASM çalışanlarının ücretlerinden kesinti yapılmasına karşı 16 Haziranda İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Emekçiler “Eziyet Yönetmeliği”...
- DİSK, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 55’inci yılında anma etkinlikleri düzenledi. İstanbul’da Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasının yanı sıra DİSK Bölge Temsilciliklerinin olduğu Mersin, Eskişehir, Edirne, Samsun,...
- Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik katliamını sürdüren İsrail devleti, şimdi de İran’a saldırarak savaşı yeni cephelerle büyütüyor. Batılı egemenlerin desteğiyle yürütülen bu savaş şimdiye kadar on binlerce masum insanın canını aldı,...
- Engellilerin Haklarına Erişim Platformu ve Türkiye Körler Federasyonu, 14 Haziranda Ankara’da “Büyük Engelli Buluşması” düzenledi. Platform ve federasyon üyesi yüzlerce engelli emekçinin bir araya geldiği eylemde engelliler, haklarının ellerinden...
- Sabahın ilk anlarına değin usulünce bekledikleri güneşin, en uzun huzmeleri mahallerinden içeri girdiğinde onlar çoktan bulut gibi yüklenmişlerdi. Öyle üstünkörü değil, öyle aniden değil, yarım yamalak değil; biriktirmiş de planlamış da gelmişlerdi...
- Geçtiğimiz günlerde ana-baba-oğul UİD-DER’li iki dostumu konuk ettim, içten bir sohbet eşliğinde zaman su gibi aktı. Bu vesileyle hem eskiye hem bugüne dair düşündük, konuştuk. Onlar gittikten sonra aklımda şu soru yankılandı: Nasıl oldu da aynı...
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....