TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları

Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve Sasalı’daki fabrikanın önünde devam ediyor.

Grevin ikinci günü Çiğli’de, İZBAN durağında otobüs beklerken iki grevci işçiyle tanıştım. Otobüste sohbet ettik. Eski işçilerden biri suskundu, diğeri ise içini döktü. “Abi bu fabrikaya işe girerken tam sağlık raporu istenir, ama içeride bel fıtığı olmayan kalmaz. Herkeste solunum sorunludur. Günde bir maske verilir ama tozdan kaçış yok. Maske ve gözlük taksan da sakatlanmalar oluyor. Benim belim tutuldu, arkadaşım kucağında revire taşıdı. Kiralar 22-25 bin, yüzde 30 zammı kimse kabul etmedi. Yüzde 120 zam istiyoruz, çünkü borçlarımızı, çocuklarımızı bu maaşla geçindiremiyoruz” dedi.

Fabrikanın girişinde, “Bu İşyerinde Grev Var” pankartı asılmıştı. Grev alanı temiz ve düzenliydi. Elektrik kesilince sendika jeneratör getirmişti, çay makineleri çalışıyordu. İşçiler grev alanını evleri gibi görüp sahiplenmişti.

Kadın işçilerin sayısı da oldukça fazlaydı. Bir kadın işçi şöyle dedi: “Makasın tekstilde kullanıldığını sanırdım. Meğer bizim gibi ağır işlerde de kullanılıyormuş. Sürekli ayakta, çömelerek, dizlerimiz üzerinde yere eğilerek 50 kiloluk kumaş ruloları taşıyoruz. Toz maskeden içeri ciğerlerimize doluyor. Bel fıtığı olmayan yok. Yüzde 30 zam asla kabul edilemez, biz yüzde 120 zam ve sosyal haklarımız iyileştirilene kadar grevdeyiz.”

Petrol-İş Şube Başkanı Cem Turan da grev kararının bu talepler doğrultusunda alındığını belirtiyor. İki fabrikada da grev gözcüleri var. İşçiler Menemen Serbest Bölge’de de seslerini duyurmaya devam ediyor.

TPI patronu, 2012’de ilk fabrikayı Çiğli’de kurduğunda işçiler sendikasız ve çok daha kötü koşullarda çalışıyordu. Öncü işçiler örgütlenme fikrini adım adım yaydılar. Bugün o öncüler işten atılmış olsa da, verdikleri emek unutulmadı. Çünkü işçi mücadelesinde verilen hiçbir emek boşa gitmez. Toprağa atılan tohum gibi, zamanı geldiğinde mutlaka filizlenir.