İngiltere: Polis Yasasına Karşı Eylemler Devam Ediyor

2021’in Mart ayında Londra’da Sarah Everard isimli genç bir kadın polis tarafından kaçırılıp öldürülmüş, tam da o günlerde Polis, Suç ve Ceza Yasa Tasarısı parlamentoda görüşülmeye başlanmıştı. Polise daha fazla yetki, demokratik haklara daha fazla saldırı anlamına gelen yasa gündeme geldiğinden bu yana, İngiltere genelinde kitlesel şekilde protesto ediliyor; işçi ve emekçiler sokaklara çıkarak demokratik haklarına sahip çıkıyor. Parlamentoda son aşamasına ulaşan ve bugün (17 Ocak) Lordlar Kamarası tarafından görüşülecek olan Polis, Suç ve Ceza Yasa Tasarısı (Police, Crime, Sentencing and Courts bill/PSCS), Lordlar Kamarası’nın onayından geçmesi halinde tasarı “Kraliyet Onayı”na sunulacak. Tasarı kraliyet tarafından onaylanmasının ardından parlamento yasası haline gelerek, yasalaşacak.
Emekçilerin protesto hakkını kısıtlayan, eşitsizlik ve adaletsizlik karşısında hakkını arayanlara yönelik ağır cezai düzenlemeleri içeren yasa tasarısının geri çekilmesi için binlerce kişi yeniden sokaklara çıktı. 17 Ocakta parlamentoda yapılacak oylamanın arifesinde işçiler, emekçiler, gençler hafta sonu tüm büyük şehirlerde tepkilerini ortaya koydu. “Kill the Bill/Yasayı Yok Edin” diyen binlerce insan başta Londra olmak üzere Bristol, Liverpool, Manchester, Newcastle, Sheffield, Plymouth gibi şehirlerde eylemler gerçekleştirdi. “Protesto hakkını savun”, “Polise Daha Fazla Yetkiye Hayır”, “Protesto Hakkı için Protesto” dövizleri taşıyan protestocular, eylemler boyunca sık sık “Göçmenler Hoşgeldi” sloganını attı.
kill_the_police_bill_we_will_not_be_silenced_london_15012022.webp

İngiliz hükümeti, tüm dünyada olduğu gibi İngiltere’de de son yıllarda artan protestoların önünü almak, sömürü düzenine karşı öfkesi biriken kitleleri sindirmek ve mücadele yolunu seçenleri caydırmak için elinden gelen her yola başvuruyor. Polise genişletilmiş durdurma ve arama yetkileri veren, siyahlara, göçmenlere, azınlıklara ve gezgin topluluklara yönelik ırkçı uygulamaların önünü iyice açan, ırkçı liderlerin heykellerine zarar verenlere 10 yıla varan hapis cezaları öngören, polisin “çok ciddi derecede yıkıcı” veya “çok gürültülü” gördüğü protestoları, yürüyüşleri ve gösterileri yasaklama yetkisini de içeren polis yasasıyla mücadeleyle kazanılmış birçok demokratik hak emekçilerin elinden alınmak isteniyor. Ancak işçi ve emekçiler, gençler ve kadınlar, siyahıyla beyazıyla göçmen ve azınlıklar hükümete ve kapitalist düzene boyun eğmemekte kararlı! Demokratik haklara saldırı niteliği taşıyan yasalara ve uygulamalara karşı mücadele etmekte inatçı!
polis_irkcilarin_heykellerini_koruyor_londra_15012022.webp

Tasarruf Yapalım mı?
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.