Önyargıları Yıkmak İçin Haydi 1 Mayıs’a!
Ankara’dan bir işçi-öğrenci
Merhaba kardeşler. Size geçenlerde yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Yurtta arkadaşlarımla sohbet ederken, konumuz 1 Mayıs’a geldi. Ben onlara geçen sene 1 Mayıs’a katıldığımı söyledim. Bir arkadaşım lafa girdi: “Ya 1 Mayıs’a gidilir mi? Orada hep olaylar oluyor. Her 1 Mayıs’ta televizyonlardan izliyoruz, hep kavga gürültü. Sen canını yerde mi buldun?” dedi. Ona geçen sene 1 Mayıs’a UİD-DER ile katıldığımı ve en başta bende de böyle önyargılar olduğunu söyledim. Ama oraya gittiğimde 1 Mayıs alanındaki coşkunun, samimiyetin bambaşka bir şey olduğunu anlattım.
Bu önyargıları patronların medyası bilinçli bir şekilde yayıyor. Oysa biz gençlerin 1 Mayıs’a sahip çıkması gerekiyor. Çünkü içerisinde bulunduğumuz kapitalist sistem gençliğimizi çürütüyor. Kapitalizmde gençlere gelecek yok! Genç işsiz sayısı her geçen gün artıyor. Kapitalist sistem bizlere hiçbir şey vaat etmiyor.
Dünyanın her yerinde savaş, baskı ve zulüm var. Bizim bu düzeni yıkmamız lazım. Bu düzeni yıkmanın tek yolu ise işçi sınıfının saflarında örgütlenip mücadele etmektir. Gençliğin kurtuluşu işçi sınıfının mücadelesinde yer almaktan geçiyor. Bugün Fransa’dan Sudan’a, Amerika’dan Cezayir’e dünyanın birçok ülkesinde gençler mücadelede ön saflarda yer alıyor. UİD-DER’li mücadeleci gençler olarak bunları görünce umudumuz daha da artıyor. Bu 1 Mayıs’ta da yine öfkemizi haykıracağız. Gençler olarak işçi sınıfının saflarında sömürüye, savaşlara ve baskılara karşı mücadele edeceğiz. YAŞASIN 1 MAYIS YAŞASIN SOSYALİZM!
İşte Sağlıkta Devrim Dedikleri
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.