Örgütlüysek Güçlüyüz
Tuzla Deri Sanayi Bölgesinden bir işçi

Biz Tuzla Deri Sanayi Bölgesinde bir fabrikada çalışıyoruz. Günde 16 saate varan çalışma sürelerimiz var. Sözde 8 saat çalışıyoruz ama zorunlu mesailer yüzünden aslında 16 saat çalışıyoruz. 80 tane işçi arkadaşımızla preslerde seri üretim yapıyoruz. O kadar hızlı çalışıyoruz ki neredeyse nefes almıyoruz. Sendikalıyız ama yeterince örgütlü değiliz. Bu yüzden de bu kadar yoğun çalışıyorken sıra ücretlere geldiğinde patronumuz sanki sadaka veriyormuş gibi davranıyor. Hemen her seferinde maaşlarımız geç ödeniyor. Çok sık iş kazalarının yaşandığı bir fabrika burası ve halen doğru dürüst güvenlik önlemi alınmıyor. Sendika temsilcileri bile iş güvenliği kurulumuzun olup olmadığını bilmiyor ya da bilmiyormuş gibi davranıyorlar.
Geçtiğimiz ay, biri ciddi yaralanmayla sonuçlanan, diğerleri şans eseri hafif denilebilecek 3-4 tane iş kazası oldu. Buna rağmen gerekli önlemleri almadılar. Bununla da bitmedi, yine bu ay da ücretlerimizi zamanında yatırmadılar. Biz birkaç arkadaş bu durumlara karşı çıkıyor ve arkadaşlarımızı da bu konuda bir araya getirmeye çalışıyoruz. Temsilcilerimizi de mücadele etmeye zorluyoruz. Elbette bu o kadar kolay olmuyor.
Bir sabah işyerinin sendika baştemsilcisi mücadeleci işçi arkadaşlarımızdan birinin yanına gitti. İşverenin zor durumda olduğunu, maaşların yine geç yatacağını söyledi. O da temsilci arkadaşa üretime çıkması gerektiğini söyleyerek temsilcinin yanından uzaklaştı. Sonra da üretime geldi. Durumu bize anlattı. Sonra bizler de aramızda artık bir şeyler yapmamız gerektiğini konuştuk. Bunun üzerine arkadaşlarla karar aldık ve sendika baştemsilcisine baskı yaparak örgütlü olduğumuz sendikanın başkanının gelmesini istedik. Ertesi gün işyerine gelen sendika başkanı yanımıza gelmeden önce patronun yanına gitti. 45 dakika içerde kaldıktan sonra yemekhaneye inip bizim mola saatimizi bekledi. Mola zili çalıp yemekhaneye indiğimizde toplantı başladı. Patron çeşitli bahaneler üreterek bu defa maaşları geç yatıracağını, buna mecbur kaldığını söylemiş. Zaten daha önce de geç yatırıyordu. Sendikamızın şube başkanı bunları anlatırken işçi arkadaşlarımız çok öfkelendi. Kirasını, faturasını, kredisini ödeyemeyen, buna benzer sorunlar yaşayan bütün arkadaşlarla beraber buna itiraz ettik. Bunun sadece bir bahane olduğunu söyledik. Bizi zararına ortak etmeye çalışan, ama kârına ortak etmeyen patronun bu tutumu bizi çileden çıkarmıştı. Neredeyse sendika başkanın konuşmasına bile izin vermedik. Toplantı sonunda şube başkanı “Bunun bir daha olmayacağını, maaşlarımızın gecikmeyeceğini, sendikanın güçlü olduğunu, tekrar yaşanırsa hep beraber oturup bir karar alacağımızı” söyleyip, “bir daha olursa, üretimden gelen gücümüzü kullanacağız” sözünü verdi.
Biz biliyoruz ki bugün verilen sözlerin yarın hayata geçmesini sağlayacak olan bizim yani işçilerin örgütlü gücüdür. Biz bu gücü UİD-DER’den alıyoruz. Yaşanan sorunlara bugünden önlem almazsak yarın daha büyük sorunlarla karşılaşacağımızı biliyoruz. Dünyanın her yerinden sınıf kardeşlerimiz benzer sorunları yaşıyor. Uzun çalışma saatleri, düşük ücretler, taşeron çalışma, iş kazaları gibi can yakıcı sorunlarla boğuşuyoruz. UİD-DER’in “düşük ücretlere, uzayan iş saatlerine, taşeronlaştırmaya HAYIR!” kampanyası bizi doğrudan ilgilendiriyor. Biz bu kampanyaya arkadaşlarımızı da katarak güçleniyoruz. Gelin hep beraber bu kampanyaya destek olalım, sahip çıkalım.
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Son Eklenenler
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...