Perfetti’de İşçi Kıyımı Başladı
Kıraç’tan bir işçi

Kıraç’ta bulunan, sakız ve şeker (Vivident, Mentos…) üretimi yapan Perfetti fabrikasından 100 civarında işçi işten atıldı.
16 Aralık Cuma günü, birinci vardiyanın bitimine 20 dakika kala, listede adı olan işçiler ustabaşı tarafından çağrılarak toplantı odasında toplandılar ve kendilerine işten çıkarıldıkları duyuruldu. İşten çıkarılma gerekçesi olarak ise, yeni siparişlerin olmadığı, fabrika olarak önlerini göremedikleri söylendi ve işçiler teker teker evlerine gönderildi.
İkinci vardiya için servisler fabrikaya geldiğinde, güvenlik görevlileri servislere binerek bu vardiyadan atılan işçilerin isimlerini saydı ve bu isimlerin kart basmadan beklemesi gerektiğini söyledi. Aynı şekilde toplantı odasında toplanan işçilere yine benzer açıklamalar yapıldı ve “önümüzdeki günlerde tekrar ihtiyaç olduğunda sizleri arayacağız, hakkınızı helal edin” denildi. Şoka giren işçiler neye uğradıklarını şaşırdılar. İşçilerden bir tanesi “bizi çalıştırıp kapıya attınız, biz şimdi ne yapacağız” dedi. Verilen cevap ise, “üzgünüz, yapabileceğimiz başka bir şey yok” oldu.
Üçüncü vardiya işçileri ise işe gelmek üzere hazırlanırken cep telefonlarından arandılar ve hiç beklemedikleri bir anda “işe gelmenize gerek yok, işinize son verildi, tüm alacaklarınız hesabınıza yatırılacaktır, tekrar ihtiyaç duyduğumuzda sizleri arayacağız” sözleriyle karşılaştılar.
İşten çıkarmaların ay sonuna kadar devam edeceği, 200’den fazla işçinin işine son verileceği haberleri kulaktan kulağa dolaşıyor. İşten atılanlar sözleşmesi dolan işçilerdi. Sırada kimlerin olduğu ise açıklanmış değil. İşçiler işten atıldıklarını hazırlıksız bir şekilde o gün öğreniyorlar.
Fabrikada şu an tek gündem, sıranın kimde olduğu. Herkes işten atılma korkusu yaşıyor. Bu arada bir de “kendi isteğiyle çıkmak isteyenler varsa adını yazdırsın” kampanyası başlatılmış durumda. Önceki senelerde aynı uygulama yapılmış, eski işçiler gidip adını yazdırmış, ama istekleri kabul edilmemiş. O yüzden işçiler buna inanmıyor ama yine de adını yazdıran bir azınlık var. Bir de yönetimin özellikle çıkmasını istediği işçiler var. Bunları telefonla arayarak veya doğrudan ofise çağırarak “eğer işten kendi isteğinle ayrılmayı kabul edersen haklarının hepsini vereceğiz” diyorlar.
Örgütsüzlük koşullarında patronlar işçileri çeşitli gerekçelerle işten atmaya devam ediyorlar. Perfetti patronu da işçilerin örgütsüz olmasını fırsat bilip işsizler ordusuna yüzlerce işçiyi kattı ve katmaya devam ediyor.
Kazak İşçiler Hesap Soruyor
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...