“Zaman Kavramınız Yoksa Sizinle Çalışabiliriz”
Esenyurt’tan bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Patronlar sınıfı işçi-emekçilere dönük saldırılarda sınır tanımazken, son olarak “Ulusal İstihdam Stratejisi” adı altındaki saldırı paketi meclisin gündemine girdi. Fakat işçi sınıfının gündemine gerçek anlamda henüz girmiş değil. Bu saldırı paketi, kıdem tazminatının gaspı, kölelik büroları, uzaktan çalışma, esnek çalışma gibi konuları kapsamaktadır.
Fiili olarak işçi sınıfının yaşamına giren esnek çalışma, şimdi tüm engellerden arındırılarak yasalaştırılmak istenmektedir. Binlerce işçinin çalıştığı Esenyurt/Kıraç bölgesinde esnek çalışma çoğu işyerlerinde uygulanmaktadır. Bu çalışma biçimi, mesai çalışması adı altında her sektörde uygulanmaktadır. Geçen günlerde bir iş görüşmesinde karşılaştığım durumu paylaşmak istiyorum.
Bir tanıdık üzerinden, elyaf üreten bir işyerinde form doldurdum. Görüşmeye alındım. Benimle görüşen yetkili kişi, işyeri koşulları, ekonomik durum vs. hepsinden bahsetti. Çalışma sürelerine sıra geldiğinde, sabah giriş saatinin belli olduğunu fakat akşam çıkışın belli olmadığını, siparişe göre mesai çalışmasının olduğunu söyledi. Ben de “biraz düşüneyim, ona göre size yarın haber veririm” dedim. Çalışma sürelerinin belirsizliği nedeniyle işe olumlu bakmayıp arkadaşa haber verdim. İşbaşı yapmayacağımı bildirmesini istedim. Arkadaş üç gün sonra beni arayıp, benimle tekrar görüşmek istediklerini, üretimde değil de başka bir alanda değerlendireceklerini düşündüğünü söyledi. Görüşmeye tekrar gittiğimde ücrette bir artış yapacaklarını ve üretim planlamada görev vereceklerini belirttiler. Ben de, ücret sorunu nedeniyle değil zaman sorunu nedeniyle işbaşı yapmak istemediğimi belirterek, çalışma koşullarında zamanla ilgili durum nedir diye sordum. Aldığım cevap çok netti: “Bu işyerinde esnek çalışma uygulanıyor. Makineler ne zaman çalışıyorsa orada olmalısınız.” Ben de “bana bunu demekle, fabrika dışında kendine başka bir plan yapmamalısın, hafta sonu bile çalışıyoruz demiş oluyorsunuz” dedim. Sonrasında ekledim: “Ben çalışma yaşamım boyunca bu kadar düzensiz bir işyerinde çalışmadım. İnsanın yaşamı sadece işyeri değildir. Sosyal bir yaşam, aile vb. durumları düşündüğümüzde her şeyin para olmadığını düşünüyorum. Tekrar görüşmek için çağırmanıza ve getirdiğiniz öneriye teşekkür ederim fakat ben yaşamımı sadece işyerine göre ayarlayamam.”
İnsan düşününce bile şok oluyor. İşyeri dışında başka bir planının olmamasını istiyorlar senden. Bir arkadaşa iş görüşmesinde söylenen ise “zaman kavramı diye bir probleminiz yoksa çalışabiliriz!” olmuş. Patronlar bizden yaşamımızı istiyorlar. Mesai adı altında, esnek çalışma her geçen gün biraz daha biz işçilerin yaşamına giriyor. Patronlar makineler 24 saat çalışsın istiyorlar. Onların gözünde bizler makinelerin bir parçasıyız. Makineyle beraber biz de sürekli çalışmalıyız. Öyle ya, biz işçilerin çalışmak dışında ne yaşamı olabilir ki! Sosyal yaşam, aile yaşamı, bir arkadaşla sohbet etmek vs. biz çalışanlar için ne kadar önemli olabilir ki! Biz hep çalışmalıyız, çalışmak için yaratılmışız!
Patronlar böyle düşünüyorlar, peki gerçekten böyle miyiz? Biz düğmesine basıldığında çalışan bir makine ya da programlanmış robotlar mıyız? Ortalama 10-12 saat çalışıyoruz şu an. Daha ne kadar esnememizi istiyorlar? Yeterince esnemişiz zaten. Patronlar daha fazla üretim yapmak, daha fazla kâr elde etmek amacıyla sürekli olarak biz işçilerin haklarını gasp etmek için yeni yasaların çıkarılmasını istiyorlar. Saldırıların sürekli artmasının en temel nedeni biz işçilerin örgütsüz oluşudur. Bizler örgütsüz olduğumuz sürece patronların saldırılarının sonu gelmeyecek. Patronların saldırılarına “dur” demek için, yeni haklar kazanabilmek için örgütlenmeli, patronların saldırılarına karşı örgütlü mücadele etmeliyiz.
Buzdağının Altına İyi Bakın!
Perfetti’de İşçi Kıyımı Başladı
Son Eklenenler
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.