Savaşsız, Adil, Kadınların Öldürülmediği Bir Dünya İçin 1 Mayıs’taydık
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Metal işçisi: Bugün çok güzeldi. Böyle disiplinli, düzenli bir kortej içinde olmak insana güven veriyor. Bu çok önemli, mutlu oldum. Çocuklarımızla birlikte bu alanda olmak, yalnız olmadığını bilmek insanın kendini güçlü hissetmesini sağlıyor.
İş güvenliği uzmanı: Çok kalabalıktık ve alanda en düzenli yürüyen bizdik. Çok disiplinliydik. Ben ilk defa geliyorum, düzenli olması çok güzeldi.
İşsiz, genç bir anne: Alan çok kalabalıktı. Böyle katılımın olması çok güzel. Ben gelmek istiyordum zaten, iyi ki de gelmişim. Keşke küçük kızım durabilseydi, yürüyüşe de katılmak istiyordum.
Metal işçisi: Geçen sene 1 Mayıs’ın anlamını çok bilmiyordum. Videoları gördükçe gözümde canlandırabiliyordum. Çok çok heyecanlıydım. İlk 1 Mayıs’ım ve aynı zamanda sorumluluğum da vardı. Ablamlarla birlikte katıldım. Ben genç bir emekçi kadın olarak baskıların son bulmasını istiyorum. Biz UİD-DER’le tanışmadan önce kendimizi çok yalnız hissediyorduk. Ama yalnız olmadığımızı gördük. Ben yalnız değilim, tek değilim. Gördüm ki çok kalabalığız. Biz çalışan, emek veren kadınların sorunları hep ortak. Hepimizin talepleri, istekleri aynı: Savaşların olmaması, adaletin olması, kadın cinayetlerinin son bulması, sömürünün ortadan kaldırılması… Çünkü biz hayatı üretiyoruz. Ama hiç bir karşılığı yok. Eşitlik istiyoruz, ücretlerin arttırılmasını istiyoruz. Her dilden, her kültürden işçiler kardeşçe bir arada olabiliyoruz. Bu meydandan da gördüm ki sorunları yaratanlar bizim sınıf düşmanlarımız.
Meslek liseli: İlk defa 1 Mayıs’a katıldım. Gelirken çok heyecanlı değildim. Gözümde canlandıramıyordum. Ama çok kalabalık ve güzeldi. Ben şu dönemlerde emekçi kadınların çok fazla şiddete maruz kaldığını, ezildiğini düşünüyorum. Kadınlar özellikle bu toplumda ikinci sınıf görülüyor. Bu meydanda ilk olarak şiddetin son bulduğu bir dünya istediğimi söyleyebilmeyi istiyordum. İnsanların hatta yeryüzündeki tüm canlıların daha güzel bir dünyayı hak ettiğini düşünüyorum. Bugün bu meydanda işte bu taleplerimizi haykırdık.
Metal işçisi: Bir emekçi kadın olarak cinsiyet ayrımcılığına karşı taleplerimi haykırmak istiyordum. Eşit işe eşit ücret talebimi, kadına şiddetin son bulmasını istediğimi… Geçen yıl evimin balkonundan 1 Mayıs Marşını çalmıştım. Hatta bir arkadaşımda bana katılmıştı. İnsanların ne kadar korktuğunu görüyorum. Ben korkmuyorum. Çünkü biz aslında her gün parça parça öldürülüyoruz. Fiziken, ruhen öylesine büyük bir baskı var ki… Ama korkunun ecele faydası olmadığını görüyorum. İki çocuk annesiyim, kendi haklarımı talep etmek ve sesimi duyurmak için geldim. Ben arkadaşlarıma “ben önden gideyim siz benim arkamdan gelin” dedim. Ama korkuyu gözlerinde gördüm. Medya eliyle öyle bir korku yaratılmış ki kırmak kolay değil. Bizim bu meydanlara çıkabilmemiz için ne bedeller ödenmiş. Biz bugün onların mirasına da sahip çıkıyoruz.
Metal işçisi: Ramazan boyunca patron fabrikaya imam getiriyordu. Bize çay ve dinlenme molasını bile çok görüyorlarken bizi dini sohbetlere katıyorlardı. İmam bize “zengin olmazsa fakir olmaz, fakirlik olmazsa zenginlik olmaz” diyordu. İkisi de olmalıymış. Her şey zıddıyla anlamlıymış. Şükretmeyi bilmemiz gerekirmiş. İşte biz kuru ekmeğe muhtaç edilirken utanmazca zenginleşenlere karşı kin duymayalım, açlığımıza isyan etmeyelim diye bizi her şeyin Allah’tan geldiğine inandırmaya çalışıyorlar. Bütün bunlar beni o kadar öfkelendiriyordu ki bir şeyler yapmalıydık, bizi aptal yerine koymaya kalkanlara inat buradayız demeliydik. O yüzden ben çok heyecanlıyım. Geçen yıl alanlara çıkamadık. Bu yıl o nedenle çok da merak ediyordum. Bugün dünyanın her yerinde hiç tanımadığımız insanlarla ortak bir duyguda buluşmak çok güzel bir şey. Tüm işçi arkadaşlarımın gelmesini isterdim. Ama korkan arkadaşlarımızın hiç bilmediği bir şeyden duydukları kaygılar nedeniyle bu coşkuyu yaşamamış olmalarından yana çok üzgünüm. Keşke daha fazla arkadaşımızı katabilseydik. Ama bugün UİD-DER kortejini gören çevremizdeki dostlarımızın söyledikleri çok güzeldi. Ne kadar güzelsiniz, ne kadar kalabalıksınız diyorlardı. Biz bugün çok coşkulu, kalabalık ve çok güzeldik.
Hastane yemekhane işçisi: Ben bugün normalde çalışıyordum. On beş gündür izin almaya çalışıyorum. Bayram olduğu için de arkadaşlarla günümü değiştiremedim. En sonunda ayarladık, buraya gelebildim. Çok da iyi oldu. Her şey çok güzel. Sıralar çok düzenli, çok coşkulu çok güzel geçti her şey.
Hastane yemekhane işçisi: İlk defa 1 Mayıs mitingine geliyorum. İlk başlarda nasıl bir şey olacağını bilmiyordum. Ama geldiğim için çok mutluyum. Çok coşkulu güzel geçiyor.
Metal işçisi:İlk defa 1 Mayıs’a geliyorum. Çok heyecanlıydım, nasıl olacak acaba diye merak ediyordum. Miting alanında 1 Mayıs’ın televizyonlarda gördüğümüz o görüntülerle hiçbir alakası yokmuş. Çok güzel geçiyor, geldiğime mutlu oldum.
Öğretmen: 1 Mayıs günü kiminle sohbet ettiysem “ne güzel bir gün, ne güzel tekrar alanlardayız” dedi. Öncelikle kendi duygularımı anlatmak istiyorum. İnsanların yaşanan sorunlara tepkilerini göstermek için mücadele alanlarına akması, sınıfının yanında yer alması, duyguları ortaklaştırması, öfkeyi ortaklaştırması, birlikte haykırması, tek vücut olması, ne kadar büyük bir güç olduğunu hissetmesi çok güzel! Yasaklar, korkular, yalnızlıklar, yalıtılmışlıklar yerine cesaretle, birlik içinde, bir araya geldiğinde büyük bir güç olduğunu hissetmesi insana insan olduğunu hissettiriyor. Bu duyguları bir kere daha bu 1 Mayıs’ta yaşadığım, başka işçilerin yaşadığını gördüğüm için mutluluk duydum. İçimden hep “yaşasın direniş, yaşasın mücadele” dedim. Dünyanın birçok yerinde işçiler, emekçiler bizlerle aynı duygular içinde bugün alanlarda diye düşündüm.
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...